Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6606 E. 2024/6916 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, davalı Hazine'nin zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı ve meraların zilyetlikle kazanılamayacağı iddiasıyla karara itiraz etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın bir kısmı için zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğunu kabul ederek tescile, diğer kısmı için ise mera vasfı nedeniyle davacıya ait olduğunun tespitine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak, Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/211 E., 2023/338 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın Dairece bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Doğanlıkarahasan Köyünde bulunan tespit harici bırakılan taşınmazın 23 yıldan beri davacının zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... vekili, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davalı ... Belediyesi yönünden davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/320 Esas, 2004/445 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/24 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen yargılamaya devam edilmiştir. Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.12.2005 tarihli ve 2005/24 Esas, 2005/978 Karar sayılı kararıyla, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda 1.852,70 m2 olarak gösterilen taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.03.2007 tarihli ve 2007/994 Esas, 2007/1545 Karar sayılı kararıyla, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, 1967 yılında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan dava konusu yerin davacı tarafından imar ve ihya edilerek kültür arazisi haline getirildiği yerel bilirkişi ve tanıklar, tarım arazisi olduğu ziraatçı uzman bilirkişi, orman sayılmayan yerlerden olduğu ormancı bilirkişi, sınırında yer alan derelerin etkisinde kalan bir yer olmadığının jeolog uzman bilirkişi tarafından gerekçeli olarak açıklandığına, uyuşmazlığın niteliğine göre yasal ilanlar ve incelemeler yapılmış bulunduğuna göre, belirtilen hususlar dışında kalan davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verilmiş, dosya arasında bulunan Kadastro Müdürlüğünün 15.11.2005 tarihli yazısına ekli pafta örneğine göre tescil konusu taşınmazın mera-7 rakamıyla gösterilen alanda kaldığının belirtildiği, Mahkemece bu yön üzerinde durulmadığı, dava konusu yerde 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri uyarınca çalışma yapıldığının anlaşıldığı, bu yön göz önünde tutularak taşınmazın Mera Komisyonunca sınırlandırılan bir yer olup olmadığının veya mera olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi, mera olarak sınırlandırılan bir yer ise davanın mülkiyetin tespiti davası olarak çözüme kavuşturulması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozma kararı üzerine Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/508 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiş, Mahkemenin 17.04.2014 tarihli ve 2007/508 Esas, 2014/309 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkisizlik kararı üzerine, dosyanın gönderildiği Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 18.06.2020 tarihli ve 2017/687 Esas, 2020/223 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen alanın kesinleşmiş 7 numaralı mera parseli içerisinde kaldığı, mera tahsis kararının 11.12.2006 tarihinde alındığı ve 05/04/2015 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından mera tahsis kararına itiraz edilmediği ve davacı yönüyle de kesinleşmiş bulunduğu, dolayısı ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve özel mülkiyete konu edilemeyecek alanlardan olduğu bilirkişi raporları ile de sübut bulduğu; yine fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alan açısından davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunun anlaşılması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, Kahramanmaraş ili Dulkadiroğlu ilçesi Doğanlıkarahasan Mahallesinde bulunan 05.12.2017 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 698,58 m2 yüz ölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, dahili davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.12.2022 tarihli ve 2021/5410 Esas, 2022/8514 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre davalı Hazine ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verilmiş, bununla birlikte davanın TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine dayalı tescil davası niteliğinde olduğu, davanın niteliği gereği, yargılama giderleri ve harcın davacı üzerinde bırakılması doğru olmakla birlikte davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde isabet bulunmadığı; davacı vekilinin fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve ret kararı verilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmeksizin karar verildiği, bozma kararına uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından davalı Hazinenin sair temyiz itirazlarının reddine, taşınmazın mera olup olmadığı yönünde araştırma yapılması, mera olarak sınırlandırılan bir yer ise davanın mülkiyetin tespiti davası olarak çözüme kavuşturulması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verildiği, dosya içeriğine göre taşınmazın dava tarihinden sonra Mera Komisyon kararı ile mera olarak sınırlandırıldığı, böylece bozma kararında belirtildiği üzere (B) harfi ile belirtilen bölümün mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, bu bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 698,58 m2 yüz ölçümlü alanın davacı adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 1.245,75 m2'lik mera parseli içerisinde kalan kısmın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığını, meraların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi,

Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

18.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.