Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6616 E. 2025/363 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı mirasçıların, murisin adına kayıtlı taşınmazların yüzölçümünün eksik gösterildiğini iddia ederek, komşu tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adlarına tescilini talep etmeleri üzerine, davalı Hazine ve Belediyenin, taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacak dere yatağı niteliğinde olduğunu savunmasıyla oluşan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına rağmen, davacının dayandığı tapu kayıtlarının oluşumuna ilişkin tescil dosyalarını getirterek Hazine'nin taraf olup olmadığını belirlemediği, tapu kayıtlarına yöntemine uygun kapsam tayini yapmadığı, taşınmazın bulunduğu alanda yapılan dere ıslah çalışmalarının etkisini değerlendirmediği, taşınmazın niteliğini tereddütsüz belirlemediği ve bozma kararında belirtilen hususları yerine getirmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/121 E., 2020/123 K.

Mahkemece bozma kararına uyularak verilen kararın davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; Horasan ilçesi, Camiikebir köyü çalışma alanında bulunan ve tapu kaydı nedeniyle adına tespiti yapılan dava dışı 81 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların yüz ölçümünün eksik gösterildiğini ve bu eksikliğin adına kayıtlı taşınmazlara komşu tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünde kaldığını iddia ederek bu yerin adına tescili istemi ile dava açmış; ölümüyle dava mirasçıları tarafından sürüdürülmüştür.

II. CEVAP

Davalılar; çekişmeli taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle kazanılamayacak dere yatağı niteliğinde yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Horasan Asliye Hukuk Mahkemesince; davacının iddiasına konu taşınmaz bölümünün dere yatağı niteliğinde olduğu ve özel mülkiyete konu edilemeyeceği gerekçesiyle davalı ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten, Hazineye karşı açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 24.11.2014 tarih, 2014/5921 Esas-2014/13758 sayılı kararı ile: "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ardından dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilmesi, komşu parsellere ait tutanak örneği ve varsa dayanağı kayıtlar ile tapu kayıtlarının dayanağı tescil ilamına ait dava dosyası ve krokisi getirtilerek dosya arasına konulması, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra taşınmaz başında fen bilirkişi, Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öğretim üyesi ziraat bilirkişisi ve jeolog bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılması, öncelikle tescil ilamıyla oluşan davacı dayanağı tapu kayıtlarının uzman teknik bilirkişi eliyle kapsamlarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritalarına göre belirlenmesi, haritaların uygulanamaması durumunda ise sınırlar tek tek okunarak bilirkişilerce zeminde gösterilmesi istenilmesi, tapu kaydının ve haritasının kapsamında kaldığının tespiti halinde davanın kabulüne, tamamı veya bir kısmı tapu kapsamının dışında kaldığının tespiti halinde zilyetlik durumunun araştırılmasına geçilerek keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği dere veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, taşınmaz üzerinde ne olduğu, imar-ihya edilip edilmediği edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiye büro incelemesine dayalı hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılması, çekişmeli taşınmazın konumu ve hangi hava fotoğrafında hangi nitelikte olduğu konusunda 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği, imar-ihya edilip edilmediği edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı ve kullanım durumunu kesin olarak belirtir şekilde, jeolog mühendisi bilirkişiden ise çekişmeli taşınmazların aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı, aktif dere yatağı değil ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli raporlar alınması, tescil davasının Hazine ile birlikte ilgili kamu tüzel kişiliği aleyhine açılması yasal zorunluluk olduğu halde Horasan Belediye Başkanlığı hakkındaki husumetten ret kararı isabetsiz olduğu gibi 6360 sayılı Kanun gereğince Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği düşünülerek sonucuna göre karar verilmesi " gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Horasan Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 188 ada 154 parselde kain bulunan ve 22.04.2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ekinde bulunan koordinatlı krokide (B) harfi ile işaretli mavi renk ile taralı 2.451.96 metrekare ve 188 ada 152 parsel sayılı taşınmaza dahil olup aynı raporda (A) harfi ile işaretli bulunan yeşil renk ile taralı 435.14 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile Maksut Çolak mirasçıları olan davacıların veraset ilamındaki payları nispetinde müşterek olarak adlarına tesciline, aynı raporda (C) harfi ile işaretli bulunan kırmızı renk ile taralı 607.340 metrekare büyüklüğündeki taşınmazın ise paftasında dere yatağı olarak gösterilmesine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili; soyut tanık beyanlarına dayalı olarak hüküm kurulduğunu, taşınmazların aktif dere yatağı içerisinde kaldığı ve tescile tabi olmadıklarını, hava fotoğraflarının incelenmesine ilişkin bilirkişi raporunun bu hususu doğruladığını, belgesiz norm sınırı yönünden araştırma yapılmadığını, fen bilirkişi raporunun noksan olduğunu, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, somut olayda imar-ihya ve zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; davanın reddine karar verilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine takdir edilmediğini, dava konusu taşınmazın dere yatağı niteliğinde olduğunu ve zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğunu, keşif sırasında yöntemine uygun biçimde imar-ihya ve zilyetlik araştırması da yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğiyle açılıp, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazların ihdasen tapuya tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil niteliğine dönüşmüştür.

2. Değerlendirme

1.Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma ilamının gerekleri de yerine getirilmemiştir.

2.Davacı ..., dava dışı 81 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören Şubat 1986 tarih 9 sıra ve Ağustos 1985 tarih 28 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanarak adına kayıtlı taşınmazların yüz ölçümünün eksik gösterildiğini ve bu eksikliğin komşu tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünde kaldığını iddia ederek tescil isteğiyle dava açmış, yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz bölümleri ihdasen Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.

3.Davacının dayanağı Şubat 1986 tarih, 9 sıra numaralı tapu kaydı, Horasan Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.08.1986 tarih, 1986/87 Esas- 1986/115 Karar sayılı tescil ilamıyla oluşmuş, öte yandan Ağustos 1985 tarih, 28 sıra numaralı tapu kaydı ise kök Nisan 1964 tarih, 9 sıra numaralı tapu kaydından satın alma suretiyle revizyon görmüş, kök tapu kaydının da yine tescil ilamıyla oluştuğu anlaşılmıştır. Ne var ki Mahkemece, tapu kayıtlarının oluşumuna esas dava dosyaları getirtilip Hazinenin eldeki dava dosyalarında taraf olup olmadığı, tapu kayıtlarının Hazine yönünden hüküm ifade edip etmeyeceği belirlenmemiştir. Öte yandan, yöntemince tapu kayıt uygulaması yapılmamış, her iki tapu kaydının da çekişmeli taşınmazın yönünü dere yatağı okuduğu, bu haliyle gayrisabit hudutlu nitelikte oldukları ve kayıtların miktarından daha azına revizyon gördükleri anlaşılmasına karşın kayıtlara yöntemine uygun biçimde kapsam tayin edilmemiştir.

4.Tüm bunlardan bağımsız olarak çekişmeli taşınmazın olduğu alanda dere ıslahı ve sedde çalışması yapıldığı, bu çalışmadan evvel taşınmazların taşkın sahasında kaldığı anlaşılmasına karşın bu yön üzerinde durulmamış, dere ıslah çalışmalarının ne zaman yapıldığı sorulup saptanmamış, dosya arasında yer alan jeoloji mühendisi bilirkişi raporu içeriğine göre taşınmazın bir bölümünün aktif dere yatağı kapsamında kaldığı, geri kalan bölümlerinin ise sedde kotundan aşağıda kaldığı için dereden taşınan çamurlu sular nedeniyle yarı bataklık görünümünde olduğu tespit edilmesine karşın bu hususun taşınmazın niteliği üzerindeki etkisi tartışılmamış, keşif mahallinde alınan görüntülere göre taşınmazların bataklık vaziyette olduğu tespit edilmesine rağmen mevcut haliyle niteliklerinin ne olduğu tereddütsüz belirlenmemiştir.

5.Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı tapu kayıtlarının oluşumuna ilişkin tescil dosyası (yoksa tescil ilamı) ve dayanağı tescil haritası ile davacının dayandığı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde ayrıntılı kayıtlar (eksiksiz ve tedavülleri birbiriyle bağlantılı olacak ve bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde) ile varsa kroki ve haritalarının onaylı örnekleri getirtilmeli, ayrıca taşınmazın yamacında bulunan Aras nehrinin yatağının hangi tarihte ıslah edildiği ilgili kurumlardan sorularak yazı cevapları temin edilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, 3 kişilik jeolog bilirkişiler, 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu ve jeodezi mühendisi katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

6. Keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise tapu kaydının hudutları okunarak mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli, kayıtların sınırları itibariyle gayri sabit hudutlu olması nedeniyle miktarı ile geçerli olduğu düşünülmeli, söz konusu tapu kaydının kısmen veya tamamen çekişmeli taşınmazı kapsamaması halinde, ihtilafın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazın nehir yatağı niteliğinde olup olmadığı ve sınırında bulunan nehirin yatak değiştirip değiştirmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tespitine esas tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine, mahalli bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar ile tapu kaydının kapsadığı beyan olunan bölüm haritasında farklı renklerle işaretlettirilerek uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli ve çakıştırmalı harita düzenlettirilmeli, davacının dayandığı tapu kaydının revizyon gördüğü parseller de göz önüne alınarak tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı net olarak tayin edilmek suretiyle taşınmazın sınırından geçen nehir düzenlenecek haritada işaretlettirilmeli; jeolog ve ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın hangi bölümünde hangi bitki örtüsünün hakim olduğunu, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, nehir yatağı niteliğinde olup olmadığını veya nehir yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif nehir yatağında kalıp kalmadığını, aktif nehir yatağında değilse nehrin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; tanık ve mahalli bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporuyla denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Değinilen hususlara göre göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Belediyesine iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Horasan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.