Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6645 E. 2024/6966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya devredilen taşınmazın hile yoluyla devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, satış işleminin hile ile yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iradesinin davalı tarafından fesada uğratılarak, zor ve düşkün durumundan faydalanılmak suretiyle taşınmazın devrinin yapıldığının ispatlandığı ve davalının satış bedeli ödediğine dair iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1432 E., 2023/1676 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/677 E., 2022/221 K.

Taraflar arasındaki hile hukuki nedenine dayalı miras payları oranında tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili özetle; davacıya ait İstanbul ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 1113 ada 21 parselde kayıtlı kargir apartmanda 16/160 arsa paylı, 8 nolu bağımsız bölüm vasfındaki taşınmaza ilişkin davalı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaptığını zannederek davacının taşınmazı satış suretiyle davalıya devrettiğini, satış işleminin davacının zor ve düşkün durumundan faydalanmak suretiyle iradesinin fesada uğratılarak bedel alınmaksızın yapıldığını, davalının bu devir neticesinde hiçbir şekilde ödeme yapmadığını ve vaat ettiği bakımı da yerine getirmediğini, tapuda satış suretiyle davalı adına yapılan bağımsız bölüm nitelikli taşınmazın davalıya devredilen tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinde olmayan cevap dilekçesinde özetle; davalının annesinin davacı ile komşu olmaları sebebiyle tanıştığını, uzun bir süredir davacının bakımı ile bizzat ilgilendiğini, bu süre zarfında maaşlarının ödenmediği gibi sigortasının da yapılmadığını, son aşamada aralarında yapılan mutakabatla ödenmeyen maaş karşılığı olarak davaya konu taşınmazın çıplak mülkiyetinin devrinin yapılacağı hususunda anlaştıklarını, 80.000,00 TL'nin elden davacıya ödendiğini, yapılan devrin davacının kendi iradesiyle hiçbir zorlama olmadan yapıldığını, aralarında ölünceye kadar bakma hususunda anlaşmanın hiç konuşulmadığını, iş görme edimi karşılığı taşınmazın devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının 1948 doğumlu olduğu ve dava tarihi itibariyle 71 yaşında olduğu, kendisine ait olan ve dava konusu edilen taşınmazda tek başına uzun yıllardır ikamet ettiği, davalı ile davacının komşu olduğu, davacının geçirmiş olduğu ameliyat nedeni ile bakıma muhtaç hale geldiği ve taraflar arasında davacının bakımı hususunda hizmet sözleşmesi var olduğu ancak daha sonrasında 2019 yılında dava konusu taşınmazın davalıya satış yolu ile devredildiği, dinlenen davacı tanığının beyanından da anlaşılacağı üzere davacının dava konusu taşınmazın ölünceye kadar bakma akdi ile davalının kendisine bakım vermesi ümidi ile devretmek istediği, ancak gerek yaşlılığı gerek bakıma muhtaç olması ve kronik rahatsızlıklarının bulunması, davalının davacıya bakım vereceğinden bahisle güven sağlayarak satış akdinin hile ile "satış" olarak yapıldığının sabit olduğu, nitekim davalı tarafın dava konusu taşınmazın satış bedelini ödediğine ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunmadığı ve dinlenen davacı beyanından da sabit olduğu üzere dava konusu taşınmaz için herhangi bir bedel ödenmediği, dolayısıyla davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından hatalı ve hukuka aykırı karar verildiğini, taşınmazın devrinin bizzat temyiz gücü yerinde olan ve bakıma muhtaç olmayan davacı tarafından yapıldığını, davacının yıllar önce erken evre meme kanseri ameliyatı olup iyileştiğini, ameliyat öncesinde ve sonrasında hiçbir zaman yatağa bağımlı olmadığını, davalı ve davacı arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi bulunmadığını, davacının satış bedelini aldığı hususunu tapuda satış yapılırken tapu memuru önünde beyan, ikrar ve kabul ederek satış sözleşmesini imzaladığını, senede karşı senetle ispat zorunluluğu söz konusu iken paranın ödenmediği hususunun tanıkla ispatlanamayacağını, tarafların aralarında hiçbir zaman ömür boyu bakım sözleşmesi hususu konuşulmadığını, davacı yanın ömür boyu bakım sözleşmesi yapılacağını ümit ederek tapu devrini gerçekleştirdiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetinin davalıya bedel karşılığı satıldığı, ancak satış işleminin iradesinin fesada uğratılarak davacının zor ve düşkün durumundan faydalanmak suretiyle bedel alınmaksızın devrin yapıldığının iddia edildiği, davalının süresinde sunulmayan dilekçesinde çalışması karşılığında ve birikmiş parasının da davacıya verildiği, davacı tarafından bilerek ve isteyerek taşınmazı devrettiğini belirttiği, şu haliyle ispat külfetinin kendisine döndüğü, ödeme yaptığı iddiasının HMK'nın 200. maddesi kapsamında ispatlayamadığı gibi dinlenen tanık beyanlarından çalışmasının uzun süre olmadığının anlaşıldığı, davacının yaşam koşulları itibariyle yalnız olduğu ve rahatsızlıkları sebebiyle bakıma ihtiyacı olduğu dosya kapsamından sabit olup davalı tarafından tanık beyanlarıyla da anlaşılacağı üzere iradesinin etki altında bırakılmak, davacının zorda ve düşkün halinden faydanlanmak suretiyle taşınmazın devrinin yapıldığı hususunun ispatlanmış olduğu, yasal ve yeterli gerekçeye göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36. maddesi,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi,

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi.

3. Değerlendirme

Dosya kapsamından; davaya konu İstanbul ili, .... ilçesi 1113 ada 21 parsel 2. Kat 8 nolu bağımsız bölüm davacı adına kayıtlı iken 27.06.2019 tarihinde intifa hakkı kendisinde kalmak suretiyle 24.000,00 TL karşılığında çıplak mülkiyetinin davalıya satışının yapıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 12.640,74 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.