"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/480 E., 2022/442 K.
MÜDAHİL : ... vekilleri Avukat ...,
Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kaldırma-Davanın Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Güroymak Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/12 E., 2020/73 K.
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının ve müdahil davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile müdahil davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün, evvelinde çevresinden ... Çayı’nın geçmesi nedeniyle tescil harici bırakıldığını, 1950’li yıllarda bu yerden karayolu geçmesi sebebiyle çayın yatak değiştirdiğini, bunun üzerine nizalı taşınmaz bölümünün müvekkili tarafından imar-ihya edilerek tarla haline getirildiğini, daha sonra meyve ve kavak ağaçları dikip üzerine ev yaptığını ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ile davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. MÜDAHALE
... vekili müdahale dilekçesinde; nizalı taşınmazın bir bölümünün müvekkili tarafından 1983 yılında ... ve müştereklerinden satın alındığını ve dava tarihine kadar zilyet edildiğini, üzerinde kavak ve söğüt ağaçlarının bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
IV. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı tarafından, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün ise müdahil davacı tarafından 1994 yılı öncesinde imar-ihya edildiği, taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 06.05.2019 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.441,88 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı ... adına, (B) harfi ile gösterilen 519,88 metrekarelik taşınmaz bölümünün ise müdahil davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı ... temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... temsilcisi istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya kapsamından nizalı taşınmaz bölümünün imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığının anlaşılamadığını, taşınmazda pulluk tabanının oluşmadığını, bu hususta yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu, öte yandan taşınmazın mera vasfında olduğunu, bu nedenle de zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; nizalı taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamında kalıp kalmadığına ilişkin olarak ... tarafından verilen 17.02.2016 tarihli cevabi yazıda, taşınmazların 2006 yılında onaylanan imar planı kapsamında kaldığının belirtildiği, o halde taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının imar planının onaylandığı 2006 yılı esas alınmak suretiyle belirleneceği, dosya arasında bulunan ziraat mühendisi bilirkişi raporu ve incelenen hava fotoğraflarına göre taşınmazların ilk olarak 1993-1994 yıllarında kullanılmaya başlanıldığı ancak 2006 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Güroymak Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli, 2016/12 Esas, 2020/73 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacı ... müdahil davacının davasının reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili ile müdahil davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince nizalı taşınmazdaki zilyetliğin ilk defa 1994 yılında başladığına ilişkin kabulün yerinde olmadığını, incelenen hava fotoğraflarına göre taşınmazın imar-ihyasının 1994 yılında tamamlandığını, bunun da taşınmazdaki zilyetliğin daha önce başladığına karine olduğunu, 1984 ila 1994 yılları arasındaki hava fotoğrafları incelenmeksizin doğrudan davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Müdahil davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğunu, taşınmazın imar girmeden 23 yıl önce müvekkili tarafından kullanılmaya başlandığını, taşınmazda müvekkili lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu, bu hususta tereddüt hasıl olmuşsa 1984 ila 1994 yılları arasındaki hava fotoğraflarının incelenebileceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. 1962 yılında ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz “dere yatağı” vasfında olduğundan bahisle tescil harici bırakılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ile müdahil davacı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ile müdahil davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden müdahil davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...