Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6685 E. 2024/982 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kadastro sonrası açılan tapu iptali ve tescil davası ile davalılar tarafından açılan el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istekli karşı dava.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine itiraz için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve karşı dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, asıl davanın reddine ve karşı dava temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2732 E., 2022/1652 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü/ İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/205 E., 2019/659 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli asıl dava ile el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istekli karşı davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar (karşı davada davalılar) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar (karşı davada davalılar) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar (karşı davada davalılar) asıl davada; ... parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazda paydaş olduklarını, bu taşınmazın kuzey tarafında bulunan 69 parselin bir kısmının 274 parselin devamı niteliğinde olduğunu, yaklaşık 40 yıl önce ağaç diktikleri bu kısmı 40 yıldan beridir kullandıklarını, davalılar yaklaşık 10 gün önce arazide ölçüm yapıp ağaçların ekili olduğu yerin etrafına beton direkler dikene kadar taşınmazın onlar adına tapulandığını bilmediklerini, davalıların taşınmaza hiçbir zaman zilyet olmadıklarını ileri sürerek 69 parselin belirtilen bölümünün davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmişler; karşı davanın reddini savunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalılar (karşı davada davacılar); davacıların iddiasının doğru olmadığını, davacılara ait 274 numaralı parsel ile kendilerine ait olan 69 parsel numaralı taşınmaz arasından yaklaşık 50 yılı aşkın süredir kamunun kullanımına tahsis edilmiş köy yolu olduğunu, taşınmazlarının davacılara ait taşınmazın devamı niteliğinde olmadığını belirtip asıl davanın reddini savunmuşlar; karşı davada, paydaşı oldukları 69 parsel sayılı taşınmazlarına davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın tuvalet ambarı yapmak, kesilmiş ağaç kökleri vb. eşyalar koymak suretiyle el attıklarını, bunun karşılığında da kendilerine yararlanma bedeli ödenmediğini ileri sürerek el atmanın önlenmesine, davalılarca tahrip edilen kısımların eski haline getirilmesine, dava tarihine kadarki yararlanma bedelli olarak bilirkişinin yapacağı hesaplamadaki fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla toplam 100,00 TL ecrimisilin karşı davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler; ıslahla ecrimisil isteklerini 796,29 TL'ye çıkartmışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davanın hak düşürücü nedeniyle reddine, karşı davanın ispatlandığı gerekçesiyle kabulü ile 69 parsel sayılı taşınmazın 509 m2' lik alanına davalıların el atmasının önlenmesine, haksız el atılan bu kısım yönünden 796,29 TL ecrimisilin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar (karşı davada davalılar) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar (karşı davada davalılar) vekili; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, keşif ile taşınmazdaki ağaçları davacıların ektiğinin sabit olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, bugüne kadar kullanıma ses çıkarmayan davalıların karşı davayı kötü niyetle açtıklarını, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 11.03.1975 tarihinde kesinleştiği, davanın Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 02.05.2017 tarihinde açıldığı, tapu iptali ve tescil talebinin bu gerekçe ile reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, karşı davanın ise Mahkeme gerekçesinde belirtilen nedenlerle kabulüne karar verilmiş olmasının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacıların (karşı davada davalıların) istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar (karşı davada davalılar) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar (karşı davada davalılar) vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası; HMK'nın 362 nci, 366 ncı maddeleri ve 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi; 4721 sayılı TMK'nın 683 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

Hemen belirtmek gerekir ki; davalar birleştirilse bile müstakil dava olma özelliklerini koruduğundan asıl dava ve karşı dava bakımından temyiz itirazları ayrı ayrı incelenmiştir.

1. Karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Somut olayda, temyize konu edilen dava değeri el atmanın önlenmesi bakımından 3.565,29 TL, ecrimisil bakımından ise 796,29 TL olup anılan değerlerin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090 TL’nin altında kaldığı görülmektedir.

2. Asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Şanlıurfa ili, Merkez ilçesi, ... mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları neticesinde dava konusu 69 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayalı olarak davalıların mirasbırakanı ...adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 11.03.1975 tarihinde kesinleştiği, davanın 02.05.2017 tarihinde açıldığı, Kadastro Kanunu′nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davacılar ( karşı davada davalılar) vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan karşı davada davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,

Karşı davada davalılardan alınan peşin harcın istek halinde iadesine,

2. Asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Harç :

Onama Harcı : 427,60 TL

Peşin Harç : - 80,70 TL

A.G.H : 346,90 TL