Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6693 E. 2024/6139 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların, davacıların murisi tarafından yapılan harici taksimle davacılara kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıların terekeye göre üçüncü kişi konumunda olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların kadastro çalışmalarıyla davalı adına tespit ve tescil edildiği, davalıların terekeye göre üçüncü kişi konumunda olması sebebiyle miras payı talep edilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/446 E., 2023/1149 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/228 E., 2021/779 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı ... ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Giresun ili, ..... ilçesi, .... köyü 110 ada 22, 155 ada 39, 161 ada 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi ... ...'e ait iken, onun ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan harici ve rızai taksim neticesinde eşi ... ile ...'den olma çocukları...,...,... ve...'ya kaldığını ancak taşınmazların kadastro çalışmaları neticesinde hatalı olarak davalılar ... ve .... adlarına tespit ve tescil edildiğini, davalı ...'in 110 ada 22 ve 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazları muvazaalı şekilde eşi olan diğer davalı ...'ye devrettiğini ileri sürerek tapu kayıtları ile 110 ada 22 parsel üzerinde bulunan muhdesatın birinci katının, 155 ada 39 parsel üzerinde bulunan muhdesatın tamamının tapu kayıtlarının iptaline ve tamamı 16 pay kabul edilerek 4 payının davacı ..., 3'er payının ise diğer davacılar ...,... ve... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; 29.06.2021 tarihli beyan dilekçesi ile davayı kabul ettiğini bildirmiştir.

2. Davalı ...; ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

3. Davalı ...; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, eşi olan diğer davalı ...'e boşanma davası açtıktan sonra aile büyüklerinin ve yakınlarının barıştırmak amacıyla kendilerini biraraya getirdiklerini, kendisine ve çocuklarına gelecek garantisi olması amacıyla eşi .....'e taksimen kalan 110 ada 22 ve 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazları devraldığını, bu devir işleminin eşinin ve ailesinin teklifi sonucu yapıldığını, davacıların bu davayı açmaktaki tek amaçlarının kendisinin ve çocuklarının taşınmazlardaki haklarını engellemek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 110 ada 22 ve 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinden sonra davalı ... tarafından eşi olan diğer davalı ...'ye satış yoluyla temlik edildiği, davalı ...'in davalı ...'nin eşi olması sebebiyle iyi niyetli üçüncü kişi sayılmasının mümkün olmadığı, tespitlerden haberdar olduğu, dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanlarına göre davacının muristen gelen miras hakkının bulunduğu, davacının iddiasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüyle davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; davanın kabulüne karar verilmesine rağmen hüküm fıkrasındaki pay hesabının hatalı olduğunu, zira dava dilekçesinde talep ettikleri pay oranları ile hüküm fıkrasında davacılar adına tesciline karar verilen pay oranlarının farklı olduğunu, davacıların miras payları oranında değil dava dilekçesinde yazılı paylar nispetinde tescil talep ettiklerini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden hüküm tesisi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; savunmalarını yinelemiş, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne gerekçe olarak sadece davalı ...'nin diğer davalı ...'in eşi olması sebebiyle iyiniyetli üçüncü kişi sayılamayacağının ve dinlenen tanık ile mahalli bilirkişi beyanlarına göre de davacıların muristen gelen miras haklarının bulunduğunun gösterildiğini, bu gerekçenin yetersiz olup AİHM ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarına aykırı bulunduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini ve savunma haklarının kısıtlandığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; davalı ... adına kayıtlı 110 ada 22 ve 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazların muristen kaldıkları ancak taksimen davacılara verildiğinin ispatlanamadığı, taşınmazların tamamının davacılar adına tesciline ilişkin isteğin yerinde olmadığı, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince davacıların yasal miras paylarını talep edebilecekleri düşünülebilir ise de taşınmazlar dava tarihi itibarıyla davalı ... adına kayıtlı olup muris ...'ın mirasçısı olmayan davalı ...'nin terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunduğu, terekeye göre üçüncü kişiden miras payının talep edilebilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle 110 ada 22 ve 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmiş, 161 ada 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar ile 110 ada 22 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin birinci katı yönünden davalılar Kadem ve ...'in kabul beyanları bulunmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince dava dilekçesinde yazılı oranlar nispetinde değil muris ...'dan kalan miras payları nispetinde tescil hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu, kabule göre de, tescil hükmü kurulurken pay ve payda eşitliği sağlanmadan karar verilmesinin de hatalı olduğu, ne var ki, anılan hususların yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; davalı ... adına kayıtlı 110 ada 22 ve 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taksim sonucu bu taşınmazların tamamının davacılara kaldığı yönünde bir iddialarının bulunmadığını, taşınmazların muris ...'ın eşi davacı ... ile.....'den olma çocukları davacılar ...,..., ve davalı ...'e kaldığını iddia ettiklerini, Bölge Adliye Mahkemesince delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı şekilde karar verildiğini, taşınmazlar üzerinde murisin diğer mirasçılarının haklarının bulunmadığını, taşınmazların taksim yoluyla murisin terekesinden çıktıklarını, kararı kabul etmemekle birlikte, usul eksikliğinin giderilmesi için kendilerine süre tanınmadan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. ve 713/1. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda; 2010 yılında yapılan kadastro sonucunda, Giresun ili, .. ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 22, 155 ada 39, 161 ada 2 ve 8 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak, taksim ve hibeye dayanılarak belgesizden davalı ... adına tespit edildikleri, 110 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "taşınmaz üzerindeki iki katlı betonarme ev .... evlatları .... ve ...'lere aittir" şerhinin düşüldüğü, tespitlerin itiraza uğramadan 15.07.2010 tarihinde kesinleştiği, davalı ...'in 110 ada 22 parsel sayılı taşınmazı 18.08.2017 tarihinde, 155 ada 39 parsel sayılı taşınmazı ise 11.08.2017 tarihinde eşi olan diğer davalı ... ...'e satış yoluyla devrettiği; muris ....'in 27.09.1998 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak eşi davacı ... ile çocukları davacılar ...,...,, davalılar .... ve dava dışı ...,...,ve .....'in kaldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.