Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6690 E. 2024/6568 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu davalıya geçen yol ve duvarın kendi mülkü olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın kadastro tespit tarihinden 10 yıl sonra açılması nedeniyle hak düşürücü süre geçirildiği ve davacının iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/961 E., 2023/1018 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret-Karar Verilmesine Yer Olmadığına/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İmranlı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/6 E., 2022/34 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asli müdahale talebinde bulunanlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı; Sivas ili, .... ilçesi, ... köyünde bulunan 122 ada 220 parsel sayılı taşınmazın muris babaları ...'dan kendilerine kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında bahçe duvarının bir kısmının ve hatta yolun davalıya geçtiğini, yol ve duvarın kendilerine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, bilahare yol ve duvar bulunan yerin 122 ada 221 parsel sayılı taşınmaz olduğunu bildirmiş, davacı vekili keşif sırasında, yol olduğunu iddia ettikleri kısma ilişkin tescil talebi bulunmadığını, bu kısmın yol olarak terkin edilmesini istediklerini beyan etmiştir.

2. ... ve ...; asli müdahale talebinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalılar; dava konusu taşınmazın kendilerine murislerinden kaldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asli müdahale talebinde bulunanlar harç yatırmadıklarından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle asli müdahale talebinde bulunanlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; mahallinde gerçekleştirilen keşifte davacıdan, talepte bulunduğu yerleri göstermesinin istenildiği, davacının dava konusu 122 ada 221 parselden fen bilirkişi raporunda yeşil ile taralı (A) harfi ile gösterilen 59.11 m2'lik alanda mülkiyet, kırmızı ile boyalı kısmın ise yol olduğu iddiasında bulunduğu, davacı vekilinin keşif esnasında duvarın olduğu yerin davacı adına tapuya tescilini, yol olduğunu iddia ettikleri kısmın ise yol olarak paftasında gösterilmesini talep ettiklerini beyan ettiği, davacının dava dilekçesinde adına tescil talep ettiği, mirasçılar adına dava açtığını bildirdikten sonra ise kendi adına tescile dair talepte bulunulduğu, bir mirasçının üçüncü kişi aleyhine kendi adına tescil istemiyle açacağı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın kendisine ne şekilde intikal ettiğini kanıtlamak zorunda olduğu, kaldı ki 122 ada 221 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 03.08.2006 tarihinde kesinleştiği, kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle anılan taşınmazdaki (A) harfi ile gösterilen kısma yönelik davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereğince reddine; yine 122 ada 221 parsel sayılı taşınmazdaki (B) harfi ile gösterilen dava konusu yerin kadim yol özelliğinin bulunmadığı, komşuluk ilişkileri gözetilerek hoşgörü ile geçilen bir özel yol niteliğinde olduğu, kadimden beri yol olarak kullanıldığı hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle anılan kısma yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı tarafın taşınmazlarına gidecek başka bir yol bulunmadığını, yerin yol olduğunda ihtilaf olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip dava konusu yerin zeminde tamamen yol vasfında olduğunu, başka bir amaç için kullanılmasının da mümkün olmadığını, yol kapatılmış olsa da davacı tarafın taşınmazlarına gidecek başka bir yol bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; tapu iptali ve yol olarak terkin istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 16. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların 122 ada 221 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde bulunduğu, kadastro çalışmaları sonucu Sivas ili, İmranlı ilçesi, Maden köyünde bulunan 122 ada 221 parsel sayılı, 500,94 m2 yüz ölçümlü, kargir iki samanlık ve arsası vasıflı taşınmazın irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların murisi ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 03.08.2006 tarihinde kesinleşmesi ile ... adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 02.02.2018 tarihinde açıldığı; dava dışı 122 ada 220 parsel sayılı, 1.745,48 m2 yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacının murisi ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.