"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/161 E., 2023/683 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl Talep Ret - Terditli Talep Kabul / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/476 E., 2022/399 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali - terkin ve geçit hakkı tesisi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve terkin isteğinin reddine, geçit hakkı tesisine ilişkin talep yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ile davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... Mahallesi çalışma alanındaki sahip oldukları 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki patika yolun kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına kayıtlı 147 ada 3 parsel ve davalı ... adına kayıtlı 147 ada 5 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek kadim yol olan bu kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine, olmadığı takdirde adlarına kayıtlı 147 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; davacının patika yol iddiasının doğru olduğunu, ancak patika yolun adına kayıtlı taşınmaza eklendiği hususunda bir bilgisinin bulunmadığını, bu durumda kendisinin bir kusurunun da bulunmadığını, davayı kabul ettiğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini beyan etmiştir.
2. Davalı ...; davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2021/476 Esas, 2022/399 Karar sayılı kararı ile; iddia edilen alanın kadim yol olmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve terkin isteğinin reddine, geçit hakkı tesisi isteği yönünden ise davanın kabulü ile 147 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine 147 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine 11.04.2022 havale tarihli fen bilirkişisi rapor ekindeki krokide 1 nolu güzergah olarak gösterilen yerden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece yapılan keşifte tüm mahalli bilirkişi ve tanıklarca dava konusu taşınmazlardan patika yolun geçtiğinin, kadimden beri yol olarak kullanıldığının, yolun bir kısmının üst tarafta bulunan ormana uzandığının beyan edildiğini, anılan beyanlar gereğince belirtilen alanın kadim yol olduğunun sabit olduğunu, ancak bu yolun kadastro çalışmalarında davalılar adına kayıtlı taşınmaz sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini, bu nedenle öncelikli talepleri olan iptal-terkin istekleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçit hakkı tesis edilirken davacı adına kayıtlı 147 da 4 nolu parsel lehine sadece bir yön kabul edilerek değerlendirme yapıldığını, oysa 147 ada 4 nolu parsel ile 124 ada 1 nolu parsel arasında yol mevcut olup bu yönde bir değerlendirme yapılmadığını, davacı tarafın kendi taşınmazından araç yoluna ulaşmasının mümkün olduğunu, davacıların eldeki davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, davacıların tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 24.05.2023 tarihli ve 2023/161 Esas, 2023/683 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmaz bölümünün yol vasfı taşımadığı ve aksi yöndeki beyanların da hava fotoğraflarıyla denetlenemediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı, düzenlenen fen bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı renge boyalı ve (1-A) ve (1-B) harfleri ile gösterilen 17,70 m2 ve 1.96 m2 yüz ölçümündeki kısımların dava konusu edilen taşınmaz olduğu, ziraat bilirkişi ve inşaat bilirkişisi raporunda dava konusu edilen alanın beton merdiven şeklinde yol olarak kullanıldığının, üzerinde herhangi bir tarımsal ürün bulunmadığının belirtildiği, mahalli bilirkişiler ve tanıkların beyanlarında dava konusu yerin yıllardır tüm köy halkı tarafından yol olarak kullanıldığının ifade edildiği, dava konusu alanın yüz ölçüm itibariyle küçük olması sebebiyle hava fotoğraflarında görünmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, nitekim harita mühendisi bilirkişi raporunda alanın küçük olması nedeniyle tespit yapılamadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamına göre dava konusu alanın kadimden beri tüm köy halkı tarafından kullanılan yol olduğu, bu nedenle davacıların birinci kademede ileri sürdükleri tapu iptali ve terkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken tapu iptali ve terkin talebinin reddine, ikincil talep olarak ileri sürülen geçit hakkı tesis edilmesi talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne, fen bilirkişileri ...,... tarafından düzenlenen 11.04.2022 havale tarihli raporlarına ekli krokide (1/A) ve (1/B) harfleri ve kırmızı renk ile boyalı olarak gösterilen 17,70 m2 ve 1.96 m2 yüz ölçümündeki kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, duruşma sırasında, yola mani olmadığını, yolun açılması gerektiği hususunda beyanda bulunduğunu, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, Bölge Adliye Mahkemesince delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, bu nedenle raporlara itiraz ettiğini, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, harita mühendisi bilirkişi raporunda dava konusu edilen alanda yolun olmadığının belirlendiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından hükmün hatalı olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1'inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro çalışmaları sonucu, ... köyü çalışma alanında bulunan
- 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme malı olduğu, yirmi yılı aşkın süredir zilyetliği altında bulunduğu belirtilerek belgesizden ... adına tespit edildiği, tutanağın 11.03.2010 tarihinde kesinleştiği, yapılan intikal işlemi ile davacılar adına tescil edildiği,
- 147 ada 5 parsel sayılı parsel sayılı taşınmazın, ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme malı olduğu, yirmi yılı aşkın süredir zilyetliği altında bulunduğu belirtilerek belgesizden davalı ... adına tespit edildiği,
- 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme malı olduğu, yirmi yılı aşkın süredir zilyetliği altında bulunduğu belirtilerek belgesizden davalı ... adına tespit edildiği,
Kadastro tespitlerinin 11.03.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
4. Davalıların harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulü ve İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak, kaldırılan kararın yerine yeniden hüküm tesisi ile davanın kabulü ve fen bilirkişileri ... ve ... tarafından düzenlenen 11.04.2022 havale tarihli raporlarına ekli krokide (1/A) ve (1/B) harfleri ile kırmızı renk ile boyalı olarak gösterilen 17,70 m2 ve 1.96 m2 yüz ölçümündeki kısımların tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir. Ancak, davalı ... adına kayıtlı 3 parsel sayılı taşınmazdan iptaline karar verilen 1,96 m2, davalı ... adına kayıtlı 5 parsel sayılı taşınmazdan iptaline karar verilen 17,70 m2’lik kısımların keşfen saptanan değerleri üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, geçit hakkı tesisi için belirlenen değer üzerinden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalıların temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmının B fıkrasının 4 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine 4. bent olarak “Harçlar Kanunu gereğince 84,73 TL dava değeri üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi'nin Yargı Harçları bölümünün A/III-g son cümlesi ile 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 22 nci maddesi uyarınca alınması gereken 29,9 TL harcın davalı ...’den alınarak Hazine’ye irat kaydına, 765,17 TL dava değeri üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi'nin Yargı Harçları bölümünün A/III-g son cümlesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davalı ...’den alınarak Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün B fıkrasının 6 numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine 6. bent olarak “Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 42,36 TL vekalet ücretinin davalı ...’den, 765,17 TL vekalet ücretinin davalı ...’den alınarak davacılara ödenmesine” cümlesinin yazılmasına, kararın bu haliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2 nci maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.