"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/52 E., 2022/346 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle: Kahramanmaraş İli Merkez (Onikişubat) İlçesi ... Kasabası (Mahallesi)'nde bulunan 848 - 847 - 417 ve 484 parsel numaralı taşınmazların arasında kalan taşınmazı uzun zamandan beri kullandığını, taşınmazın tahmini 3.000 m2 olduğunu, bu taşınmazın kadastro harici bırakıldığını, ormanla alakasının olmadığını, Hazine ve Belediyenin de bu yerle alakasının olmadığını, bu yerin kendisine babasından kaldığını ileri sürerek kendi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.06.2011 tarihli ve 2011/1255 Esas, 2011/1775 Karar sayılı kararı ile, makul sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.04.2013 tarihli ve 2012/8725 Esas, 2013/5228 Karar sayılı kararıyla; davanın esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüyle A ile gösterilen 1885,11 metrekarelik bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karara karşı davalı ... vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.12.2017 tarihli 2015/18730 Esas 2017/8731 Karar sayılı kararıyla; "6360 sayılı Yasa uyarınca Onikişubat Belediyesi'ne ve TMK'nın 713/3 üncü maddesi gereği de ilgili kamu tüzel kişiliği olması nedeni ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer yandan tescil davalarında TMK'nın 713/4 ve 5 inci maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davasının kısmen kabulü ile, Fen Bilirkişisi Ökkeş Eray Erdaş tarafından düzenlenen 25.06.2014 tarihli rapor ve ekli krokide "A" harfi ile gösterilen 1885,11 metrekarelik kısmın ... mahallesinde son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; zilyetliğin 1996 başladığının tutanakla tespit edildiğini, zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Davacı; Kahramanmaraş İli, Onikişubat İlçesi, ... Mahallesinde 1984 yılında yapılan kadastro sırasında dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini talep etmiştir.
2. Mahkemece, dava konusu A ile gösterilen bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, davanın esası yönünden değerlendirme yapılabilmesi için öncelikle aktif husumetin mevcudiyetinin mahkemelerce re'sen gözetilmesi zorunludur.
3.Somut olayda davacı, taşınmazın babasından kendisine kaldığını iddia ederek dava açmış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazın davacının babasından kaldığını ancak mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığını bilmediklerini beyan ettikleri, nüfus kayıtlarından ise davacının babasının davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak Mahkemece davacı tarafa, taşınmazın ne sebeple adına tescilini istediği sorulmamış; bir başka ifade ile bağış, taksim v.b. bir nedene dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı belirlenmeden karar verilmiştir. Diğer yandan; işin esasıyla ilgili olarak,bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiş, zilyetlik araştırması yetersiz kalmış hava fotoğrafı incelemesi yapılmadan ve hükme esas alınmaya elverişli olmayan jeolog bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir.
4.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle; davacının kendi adına dava açma hususunda aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla çekişmeli taşınmazın mirasbırakandan kendisine ne şekilde kaldığı, hangi hukuksal nedene dayanarak (taksim, bağış,satış vs.) adına tescil talebinde bulunduğu davacıdan sorularak açıklattırılmalı, daha sonra dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile İlçe Belediye Başkanlığından sorulması, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden(imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli,
5. Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu, 1 jeoloji mühendisi bilirkişi ve 1 fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan öncelikle taşınmazın davacıya mirasbırakandan ne şekilde (taksim, bağış,satış vs.), hangi sebeple kaldığı, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği,taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
6. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın dere yatağı özelliği gösterip göstermediği hususlarını belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, dere yatağı vasfında olup olmadığı, dere ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
8. Jeoloji Mühendisi Bilirkişiden taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde bulunup bulunmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını, özel mülkiyete konu yerlerden bulunup bulunmadığını açıklayan bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;
9. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek imar-ihya gerektirmeyen yerlerden olması halinde 20 yıllık zilyetlik süresinin dava tarihine kadar gerçekleşmesi gerektiği dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi yerine eksik araştırma ve uygulama ile hüküm kurulması isabetsizdir.
10. Öte yandan, TMK'nın 713/4-5'inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların mutlak surette yapılarak(internet üzerinden) yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiğinin düşünülmemiş olması da doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
10.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.