Logo

1. Hukuk Dairesi2023/690 E. 2023/6886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın eşi üzerine yaptığı taşınmaz temliki işleminin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizce daha önce yapılan temyiz incelemesinde, mirasbırakanın eşi lehine yaptığı temlikin muris muvazaası olarak nitelendirilemeyeceğine ve davacı tarafından iddia edilen muvazaanın ispatlanamadığına dair bozma kararında belirtilen gerekçeler gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/639 E., 2022/693 K.

DAVA TARİHİ: 01.03.2013

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili;... ...ve ... ...çiftinin davacıyı evlat edindiklerini, ...'nin 1987 yılında ölümü ile...'ın 1988 yılında davalı ile ikinci evliliğini yaptığını, mirasbırakan...'ın 2052 ada 10 parseldeki 5/260 payını satış gibi göstermek suretiyle mal kaçırma amacıyla davalıya temlik ettiğini, davalının kendisine üvey evlat muamelesi yaptığını ve onun etkisiyle mirasbırakanın irtibatını kestiğini ileri sürerek taşınmaz hakkında davalının dava dışı Yılmaz Gıda İnşaat Emlak Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca temlik edilen paya isabet eden bağımsız bölüm tespit edilerek miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini, olmadığı takdirde saklı payın tenkisini talep etmiş; 19.06.2013 tarihli dilekçe ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile mirasbırakan tarafından temlik edilen paya karşılık davalıya bir bağımsız bölüm isabet ettiğinin anlaşıldığını, sözleşme uyarınca davalıya 4 numaralı bağımsız bölümün isabet ettiğinin savunulduğunu ancak her nasılsa 24 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiğini, 4 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tescilinin sağlanması halinde davaya 4 numaralı bağımsız bölüm üzerinden devam edilmesini kabul ettiklerini, aksi halde dava konusunun davalı adına kayıtlı bulunan 24 numaralı bağımsız bölüm olduğunu açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı süresinde cevap dilekçesi vermemiş, aşamada davaya konu taşınmazların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müteahhit şirkete isabet eden dairelerden olduğunu, 4 numaralı bağımsız bölümün davalıya isabet ettiğini, temlikin evlilikten hemen sonra mehir amacıyla gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.07.2019 tarihli ve 2016/345 E., 2019/274 K. sayılı kararıyla; dava konusu 24 numaralı bağımsız bölümün halen davalı adına kayıtlı olduğu, davalı tarafın temlik işleminin muvazaalı olmadığını gösterir kanıt sunamadığı, ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/55 Esas, 2017/196 Karar sayılı kararının güçlü delil teşkil ettiği, davalının mirasbırakanın ikinci eşi olduğu, devrin evlilikten hemen sonra yapıldığı, davacının evlatlık olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2019/1476 E., 2021/2221 K. sayılı kararıyla; davalının cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazın kendisine mehir olarak verildiği savunmasında bulunmadığı, davanın yüklenici şirkete ihbar edilerek yargılamaya devam edilmesi üzerine de 08.02.2017 tarihli dilekçe ile dava konusu taşınmazdaki payın kendisine mehir olarak verildiğini beyan ettiği, savunmanın genişletilmesi mahiyetindeki bu beyana karşı davacının açık muvafakatinin de bulunmadığı, mirasbırakanın dava konusu payın satışına ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığı, akitteki bedelin ödendiğinin de kanıtlanamadığı, öte yandan davacı tarafından davalı ve arkadaşları aleyhine ... Batı Asliye 9. Hukuk Mahkemesinde açılan 2014/55 Esas sayılı davanın temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verildiği ve kesinleşen bu kararın güçlü delil teşkil ettiği, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin paya yönelik olduğu, paya isabet eden bağımsız bölümün tespiti ile iptal ve tescilinin istenildiği, yargılama sırasında da paya karşılık gelen ve davaya konu edilen bağımsız bölümün 24 numaralı bağımsız bölüm olduğunun açıklandığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.06.2022 tarihli 2022/1809 E., 2022/5200 K. sayılı kararıyla, "... Mirasbırakanın davalı ile ikinci evliliğini yaptığı tarihte 57 yaşında, davalının ise 35 yaşında olduğu, aralarında 22 yaş bulunduğu, bunun davalının ilk evliliği olduğu, mirasbırakanın 82 yaşında öldüğü, devrin evlilikten bir ay sonra yapıldığı ve devir tarihinde mirasbırakan adına kayıtlı birden fazla taşınmazın bulunduğu, mirasbırakan ve davalının ikinci evliliğini yaptığı sırada davacının 6 yıllık evli olduğu dosya kapsamıyla sabittir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın mal kaçırmak amacından ziyade evlilik birliğinin devamını temin etmeye yönelik olarak taşınmaz hissesini devrettiği, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi gereğince davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, dava dilekçesindeki iddialar bakımından ispat yükünün davalı tarafa bırakılmasının yasal ve hukuki bir dayanağının bulunmadığı, temlikin muvazaalı olduğuna dair hükme esas almaya yeterli delil bulunmadığı, güçlü delil teşkil ettiği gerekçe gösterilen Mahkeme kararının somut olayda incelenen temlik tarihinden yaklaşık 13 yıl sonra gerçekleştirilen temlike ilişkin olduğu ve anılan davaya konu taşınmazın da somut olaydaki devir tarihinde mirasbırakan adına kayıtlı bulunduğu dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak hareket ettiğinin kanıtlanamadığı, 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının yaşamı boyunca mirasbırakanın tüm malvarlığını uhdesine geçirdiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz haricinde bir kısım taşınmazlarını da satarak doğrudan davalı adına taşınmazlar satın aldığını, mirasbırakan tarafından ara malik aracılığıyla davalıya temlik edilen başka taşınmaz hakkında ... Batı Asliye 9. Hukuk Mahkemesinde açılan 2014/55 Esas sayılı davada temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verildiğini ve kesinleşen bu kararın güçlü delil teşkil ettiği halde bu kararın görmezden gelindiğini, davalının taşınmazın mehir olarak verildiğine dair savunmayı genişletir mahiyetteki beyanlarının kabul edilmediğini, davalının dava konusu taşınmazı edindiğinde ve yıllar sonra imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde iktisabı gizlemek amacıyla evlilik öncesindeki soyadını kullandığını, yapılan muvazaalı işlemlerle miras payının alınmasından yoksun kalındığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı TMK'nın 706 ncı, 6098 sayılı TBK'nın 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğinden, mirasbırakan... Kardeş'in dava konusu 2052 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmekte olan apartmandaki 17 nolu bağımsız bölümün 1/2 payı, 20 ve 24 nolu bağımsız bölümlerin ise tamamı olmak üzere kat irtifakına ayrılan 5/260 arsa payını 29.08.1988 tarihinde 100.000 ETL bedelle davalı eşi Anşa’ya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.