Logo

1. Hukuk Dairesi2023/745 E. 2023/1125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıların zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacılar adına tescil edilip edilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların zilyetliğini ispatlamak için yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, mirasçıların tamamının davaya dahil edilmediği, taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ve niteliği hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, teknik bilirkişi raporunun yetersiz olduğu ve HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğüne aykırı hareket edildiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, Bingöl ili, Yayladere ilçesi, ... köyünde bulunan 104 ada 172 ve 106 ada 110 parsel sayılı taşınmazların davacılara dedelerinden ve babalarından intikal ettiğini, imar-ihya ederek uzun yıllardır kullandıklarını, kadastro çalışmaları sırasında davacılar dava konusu taşınmazların başında bulunmadıklarından taşınmazların tespitinin yanlış yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi yargılama sırasında davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2014 tarihli ve 2011/145 Esas, 2014/541 Karar sayılı kararıyla; taşınmazları davacıların murisi olan ...'ün yaklaşık 50 yıl önce ... oğlu ... Yıldız'dan satın aldığı, davacılar ve davacıların murisi tarafından o tarihten itibaren ekilip biçildiği, tapu tarihinden geriye doğru davacıların ve murisinin ekonomik amaca uygun olarak zilyetliğinde olduğu ve bu zilyetliğin nizasız ve fazılasız devam ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Bingöl ili Yayladere ilçesi ... köyünde bulunan 104 ada 172 parsel ve 106 ada 110 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazların Hazinenin özel mülkü olduğunu, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, davacı tarafın zilyetliğini gösterir delillerin mevcut olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

" Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun;

297/2. maddesi şöyledir;

"Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Bingöl ili, Yayladere ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 110 parsel sayılı 11.049,25 metrekare yüz ölçümlü tarla vasıflı taşınmaz 106 ada 57 parsele uygulanan tapu kaydının miktar fazlasında zilyetlik şartları oluşmadığından Hazine adına tespit edilmiş, ... Gönül tarafından komisyona yapılan itiraz kabul edilerek bu kez taşınmazın 7.646,63 metrekare olarak Hazine adına tespitine karar verilmiş, taşınmaz 29.01.2009 tarihinde tescil edilmiştir. 104 ada 172 parsel sayılı 4.758,75 metrekare yüz ölçümlü taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve hükmen 10.11.2015 tarihinde tescil edilmiştir. Temyiz aşamasında UYAP/Tapu/Kadastro bilgileri sorgulama sayfasından yapılan araştırmada,106 ada 110 parsel sayılı taşınmazın sular altında kaldığı, baraj gölünün oluştuğu anlaşılmıştır.

2. Davacılar murisi ...'e ait dosya arasında yer alan Karakoçan Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.12.2013 tarihli ve 2013/322 E., 2013/355 K. sayılı kararı ile verilen veraset ilamının incelenmesinde ...'ün 10.06.2009 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi ... ile çocukları dosyamız davacıları ..., ... ve ...'ün kaldığı anlaşılmıştır.

3.Mahkeme tarafından davacılar lehine TMK'nın 713. ile Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir.

4.104 ada 172 parsel yönünden yapılan incelemede taşınmaza ait hüküm dosyası ile güncel tapu kaydı getirtilmeden karar verildiği, geri çevrime kararımız üzerine dosya arasında gelen bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın davacılar murisi ... adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, murisin davacılar dışında eşi ...'in de mirasçı olduğu hususu dikkate alınarak davacılara talepleri açıklattırılmalı, tapu kayıt maliki aleyhine açılmış bir dava bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

5.106 ada 110 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede ise Mahkemece, murisin davacılar dışında eşi ...'in de mirasçı olduğu anlaşıldığından taşınmazların davacılara taksimen ya da başka bir hukuki yolla intikal edip etmediği hususunda araştırma yapılarak davacıların aktif dava ehliyetlerinin mevcut olup olmadığı belirlenmemiş, davacılar ve mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmamış; taşınmazın evveliyatını, kullanım süresini, niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının tespiti açısından ... fotoğrafı incelemesi yapılmamış, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin tamamı getirtilmemiş; yetersiz ziraatcı bilirkişi raporu ile yetinilerek hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.

6. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacılardan taşınmazın murislerinden kendilerine ne şekilde intikal ettiği sorulup saptanmalı ve böylelikle davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalı; davacıların murisi adına çekişmeli taşınmazların bulunduğu kadastro çalışma alanı içerisinde belgesizden taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, varsa tespit tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı örnekleri ile dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların tamamının kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip dosya arasına konulmalı; 106 ada 110 parsel sayılı taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ... fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ilgili kurumdan baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, nizalı 106 ada 110 parsel sayılı taşınmazın hangi tarihte sular altında kaldığı, bu yerle ile ilgili olarak taşınmazların baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraflarının çekilip çekilmediği sorulmalı ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge ve fotoğraflar ile kamulaştırma haritasının onaylı bir örneği dosya arasına getirtilmeli, nizalı taşınmazın daimi nitelikte baraj gölü suları altında kaldığının belirlenmesi durumunda mahallinde keşif yapılmasına gerek olmaksızın kadastro paftası üzerinde büro incelemesi yapılmalıdır.

7. Yapılacak büro incelemesi sırasında mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından pafta üzerinden nizalı taşınmazın mevkii, sınırları, sınır komşuları, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet ... fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli, dava konusu taşınmazın kadastro paftasının ölçekleri ile kamulaştırma haritası ölçeği eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle kapsam tayini yapılmalı, bu hususta denetime elverişli ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor tanzim edilmesi istenilmeli, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, özellikle davacılar yararına nizasız ve fasılasız şekilde iktisap koşullarının bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

8.Kabule göre de; kimin adına kayıtlı olduğu belirtilmeksizin tapu kayıtlarının iptali yönünde hüküm kurulması da isabetsizdir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.