Logo

1. Hukuk Dairesi2023/757 E. 2023/5037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını torununa yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, önceki bozma kararına uyularak verilen nihai kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/45 E., 2022/316 K.

DAVA TARİHİ : 20.01.2012

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 03.10.2023 Salı günü saat 09:45’te Dairemize gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı. İncelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildi. Kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...’ın 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını davalı torunu ...a satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, çekişmeli taşınmazın imar uygulaması ile 14 parça taşınmaza şuyulandırıldığını ileri sürerek imar ile oluşan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın ihtiyaç duydukça başka taşınmazlarını da sattığını, halen adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğunu, mal kaçırma amacı olsa idi bunları da devredebileceğini kendisinin temlik tarihinde alım gücünün de bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.03.2015 tarihli ve 2012/20 Esas, 2015/175 Karar sayılı kararıyla, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 26.06.2018 tarihli ve 2015/11603 Esas, 2018/11505 Karar sayılı kararıyla; "… mirasbırakan ...’in emekli aylığı aldığı, başka taşınmazlarının da bulunduğu, temlik tarihinde mal satmasını gerektirecek herhangi bir ihtiyacının olmadığı, getirtilen hesap hareketleri dökümünden mirasbırakanın emekli aylığını vekaleten davalı torunu ...ın çektiği, mirasbırakanın oğlu, .....,’ın (davalının babası) yanında kaldığı, davalı ile mirasbırakan arasında mirasçılara nazaran daha sıcak bir ilişkinin mevcut olduğu, davalının 1999 yılında üniversiteden mezun olup yeni iş hayatına atıldığı, temlik tarihinde alım gücünün bulunmadığı, mirasbırakanın temlikten sonra 19.06.2002 tarihinde açılan T.C. Ziraat Bankası’nın vadeli hesabında 2004 yılında 3.987,00 TL parasının bulunduğu, anılan paranın nemalanıp 2012 yılında 9.029,00 TL’ye ulaştığı, ancak tespit edilen bu bedelin mirasbırakanın 16.11.2000 tarihinde farklı bir taşınmazını 3. kişiye satmasından elde ettiği satış bedeli olabileceği gibi vadeli hesabın temlik tarihinden sonra açıldığı ve temlik tarihinde mirasbırakanın terekesine satış bedelinin girdiğinin kanıtlanamadığı, satış bedeli ile keşfen saptanan gerçek değer arasında bariz fark mevcut olduğu hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki ½ payını bedelsiz olarak davalı torununa temlik ettiği, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09.05.2019 tarihli ve 2019/86 Esas, 2019/304 Karar sayılı kararıyla, bozma ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 27.05.2021 tarihli ve 2019/4381 Esas, 2021/2876 Karar sayılı kararıyla; "Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, çekişme konusu 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ½ payının mirasbırakan tarafından, kalan ½ payın ise dava dışı 3. kişiler tarafından davalıya devredildiği, anılan taşınmazın bir kısım payının imar uygulaması ile 14 parça taşınmaza şuyulandırılıp, bir kısım payının ise uygulama harici bırakıldığı, daha sonra tekrar imar uygulamasına tabi tutularak ifraz ve tevhit işlemleri neticesinde oluşan 621 ada 1, 621 ada 3, 622 ada 2 sayılı imar parsellerinin ve imar dışı bırakılan 203 ada 1 parselin bir kısım payının davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; mirasbırakandan davalıya intikal eden ½ pay nazara alınarak, anılan payın hangi imar parsellerine gittiği, imar uygulaması, tevhit ve ifraz işlemleri sonucunda oluşan taşınmazlara ne kadarının yansıdığı hususunda gerektiğinde bilirkişi raporu alınması ve belirlenecek bu paylar üzerinden davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken anılan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D.Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.06.2022 tarihli ve 2022/45 Esas, 2022/316 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde önceki savunma ve itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ıncı, ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usule kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 40.748,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.