"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tutak Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 20 - 25 dönümlük bölümünün dedesinden babasına, babasından da kendisine kaldığını ve taşınmaz üzerinde eklemeli şekilde yaklaşık 70 - 80 yıldan beri zilyetliğinin bulunduğunu ancak kadastro sırasında taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Hazineye ait olduğunu, davacının taşınmazda yalnızca işgalci sıfatının bulunduğunu, hatta bu sebeple kendisine işgalinden dolayı ecrimisil tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tutak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ve tanık beyanlarından, dava konusu taşınmazın davacı tarafından tespit tarihine kadar 20 yılı aşkın süreden beri kullanıldığı, ziraat mühendisi bilirkişi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden aldırılan raporların da bu durumu doğruladığı, davacı adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmazların miktarı gözetildiğinde, davacının yalnızca dava konusu taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünü talep edebileceği, taşınmaz Hazine adına kayıtlı olmakla, davalı ... yönüyle husumetin bulunmadığı gerekçesiyle;
Davanın kısmen kabulüne, dava konusu 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, teknik bilirkişinin 28.12.2017 tarihli ek raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 12.954,38 metrekare yüz ölçümlü bölümün Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 7.397,00 metrekare yüz ölçümlü bölümün davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
Davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine,
Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 252,64 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL peşin harç ve 144,58 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik 78,86 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davanın mahiyeti gereğince davalılar yasal hasım olduğundan davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olmadığını, davacının taşınmazda yalnızca işgalci sıfatının bulunduğunu, ayrıca mahallinde dinlenen yerel bilirkişilerin aynı köy halkından olmaları sebebiyle tarafsız olmadıklarını ileri sürerek, istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, kadastrodan önceki hukuksal nedene dayalı olarak, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, istinaf talebinin dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ve davacı tanıklarının beyanları, teknik bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bununla birlikte her ne kadar Mahkemece yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru olmamış ise de, istinaf edenin sıfatına göre, hataya yalnızca işaret edilmekle yetinildiği, Mahkemece dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında karar verildiğine göre, hüküm kurulurken bu bölümün taşınmazdan ifrazı ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği halde, taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasının ve yine davalı Hazine harçtan muaf olduğu halde, davası kısmen kabul edilen davacı tarafından yatırılan başvurma harcı ile nispi harcın iadesine karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle;
Davalı Hazine temsilcisinin istinaf isteminin kabulüne, Tutak Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2018 tarihli ve 2016/135 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, kaldırılan Yerel Mahkeme kararının yerine geçmek üzere HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi ile; davanın kısmen kabulüne,
Dava konusu 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 29.12.2017 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 7.397,00 metrekarelik bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile aynı adada son parsel numarasından sonra gelmek üzere parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan toplam 173,78 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereğince davalılar yasal hasım olduğundan davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrarla, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
b) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.
İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Ağrı ili, Tutak ilçesi, İsaabat köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 1 parsel sayılı 20.351,38 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olmakla, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanun'un değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.