"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/802 E., 2022/424 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dairenin 20.06.2018 tarih, 2015/12760 Esas, 2018/11334 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 09.12.2022 tarihli ek karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakanı ...'in maliki olduğu 142 ada 32 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının davalı ...’e, kalan 2/3 payının da vekaleten davalı ...’e temlik edildiğini, devirlerin hile ile gerçekleştirildiğini ve mirasta eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 19.09.2012 tarih, 2010/595 Esas, 2012/681 Karar sayılı kararı ile; hile hukuki nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istekli davada 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 28.11.2013 tarih, 2013/11615 Esas, 2013/16864 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; isteğin tereke adına tescil olarak nitelendirilmesi gerektiği ve davada elbirliği halinde mülkiyetin bulunduğu, davaya katılmayan ortaklar ..., ... ve ...’nın olurlarının alınması ya da miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi ve ondan sonra davada dayanılan hukuki sebepler yönünden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 12.02.2015 tarih, 2014/481 Esas, 2015/38 Karar sayılı kararı ile hile hukuki nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istekli davada 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 20.06.2018 tarih, 2015/12760 Esas, 2018/11334 Karar sayılı kararı ile; davada hile, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayanıldığı ve bozma kararına uyulmasına karşın sadece hile iddiası yönünden inceleme yapılarak sonuca gidildiği, davacı vekilinin 16.02.2015 tarihli dilekçesinde davayı sadece muris muvazaası hukuki nedenine dayandırdığı ve terekeye iade şeklindeki talebini daraltarak talebini davacının miras payına hasretmiş olduğu dikkate alınmadan hüküm kurulduğu, davacı vekilinin 16.02.2015 tarihli dilekçesindeki talebi doğrultusunda muris muvazaası iddiası yönünden araştırma yapılması, toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle mirasbırakanın gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
F. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar ve Ek Karar
Mahkemenin 10.06.2022 tarih, 2018/802 Esas, 2022/424 Karar sayılı kararı ile mirasbırakana davalı ... tarafından bakıldığı, taşınmazın davalı ... 'ya devredilen kısmının mirasbırakanın bakımı sebebiyle devredildiği, davalı ...'nin de taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığı, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Mahkemenin 09.12.2022 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin temyiz başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Mahkemece Verilen Ek Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili ek karara ve asıl karara yönelik temyiz dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında “bu zarfta gerekçeli karar evrakı - 06/07/2022 vardır” ibaresinin yazılı olduğunu ancak karar tarihinin 10.06.2022, gerekçeli kararın yazıldığı tarihin ise 22.06.2022 olduğunu, tebligat içeriği ile dosyadaki gerekçeli kararın birbiri ile uyuşmadığını ve tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ zarfında meşruhat bulunmadığını, gönderilen tebligatta Hakimin sicil numarası ve imzasının da yer almadığını, yalnızca "mühür ve imza" açıklaması bulunduğunu, gerekçeli karardan 25.11.2022 tarihinde haberdar olduklarını ve temyiz başvurusunun süresinde yapıldığını, davalı ... ile düzenlenmiş bir ölünceye kadar bakma akdi bulunmadığını, devir tarihinde anılan davalının bir gelirinin de olmadığını, diğer davalı ...’in de dava konusu taşınmazı alabilecek ekonomik gücü bulunmadığını, temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup öncelikle çözümlenmesi gereken husus 09.12.2022 tarihli ek kararın süresinde olup olmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297 nci maddesi; HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin 1. fıkrası gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı yasanın 426/E maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi, Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 9 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Mahkemenin 10.06.2022 tarihli kararının 12.10.2022 tarihinde davacı vekilinin elektronik tebligat adresine ulaştırıldığı, elektronik yolla yapılan tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda 17.10.2022 tarihinde yapılmış sayılacağı, Mahkemenin 10.06.2022 tarihli kararının davacı vekili tarafından 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 25.11.2022 tarihinde temyiz edildiği, tebligat mazbatısında “bu zarfta gerekçeli karar evrakı - 06/07/2022 vardır” ibaresindeki tarihin, mahkeme Hakimince UYAP sisteminde evrakın onaylandığı tarih olduğu, gönderilen gerekçeli kararda ise karar tarihinin, Hakimin sicil numarasının, e-imzasının ve gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkemeye veya başka yer mahkemelerine verilecek dilekçe ile Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildiğinin belirtildiği açık olup temyizen incelenen temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 09.12.2022 tarihli ek kararın usul ve kanuna uygun olduğu gözetildiğinde, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 09.12.2022 tarihli EK KARARIN ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.