"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/292 E., 2022/394 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; Konya ili, Meram ilçesi, ... köyünde bulunan 129 ada 12 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1000 metrekarelik bölümünün bir kısmının miras yoluyla kendilerine intikal ettiğini, bir kısmını ise çeşitli kişilerden satın alma yoluyla edindiklerini ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın köy orta malı olarak sınırlandırıldığını belirterek çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; çekişmeli taşınmazın harman yeri vasfında olduğunu, davacının zilyetliğinin işgal mahiyetinde olduğunu ve zilyetlikle iktisap için yasal şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi; çekişmeli taşınmazın ... ailesine ait olduğunu, köy orta malı olmadığını belirtmiştir.
Davalı ... vekili; dava ile kurumlarının ilgisi olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmamaları gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; davada zamanaşımı süresinin geçtiğini, haksız davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.04.2015 tarihli ve 2013/398 Esas, 2015/166 Karar sayılı kararıyla; zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne; çekişmeli 128 ada 12 nolu parselin bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile aynı adanın son parsel numarası ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06.02.2018 tarihli ve 2015/19234 Esas, 2018/595 Karar sayılı kararıyla; 6360 sayılı Kanun uyarınca ... ve Meram İlçe Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 12.07.2018 tarihli ve 2018/201 Esas, 2018/331 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, dava konusu taşınmazın bir kısmının davacıların mirasbırakanından intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacılara düştüğü, bir kısmının da davacılar tarafından 3 üncü kişilerden satın alındığı, davacılar lehine eklemeli zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 128 ada, 12 nolu parselin 23.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.347,24 m2'sinin tapu kaydının iptali ile aynı adanın son parsel numarası ile davacılar adına eşit olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.06.2021 tarihli ve 2019/2558 Esas, 2021/4737 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırmanın hüküm vermeye elverişli olmadığı belirtilerek dava konusu taşınmazın hangi kısmının babalarından taksimen davacılara intikal ettiği, hangi kısmının 3. kişilerden satın alındığı, satın alındığı belirtilen yerlerin kaç yılında kimden alındığı ve taşınmazın öncesinden beri kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı hususlarının araştırılması; ziraat bilirkişisinden taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı, dava konusu kısım ile geriye kalan kısım arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususunda bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve denetime elverir şekilde rapor istenmesi; inşaat bilirkişisinden taşınmaz üzerindeki davacılar tarafından yapıldığı belirtilen binanın yaşı ve özelliklerini anlatır rapor alınması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın bir kısmının irsen intikal ve taksim, bir kısmının da satın alma yoluyla davacıların zilyetliğine geçtiği, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 128 ada 12 nolu parselin 29.03.2022 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.347,24 m2'lik kısmının tapu kaydının iptal edilerek aynı adanın son parsel numarası verilerek davacılar adına eşit olarak kayıt ve tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen 6.914,80 m2'lik kısmın kadastro tespitinde olduğu gibi harman yeri niteliğinde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozmaya uyulduğu halde gereklerinin yerine getirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacıların 1000 metreakarelik taşınmaz bölümüne dava açmalarına rağmen talepten fazlaya hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Konya ili, Meram ilçesi, ... köyünde bulunan çekişmeli 128 ada 12 parsel sayılı taşınmaz kadastro tespiti sırasında harman yeri olarak sınırlandırılarak özel siciline kayıtlanmıştır.
2. Mahkemece, dava konusu taşınmaz içinde kalan ve bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.347,24 m² alanın bir kısmının davacıların mirasbırakanından intikal ettiği, mirasçılar arasında yapılan taksim sonucunda davacılara isabet ettiği, bir kısmının da davacılar tarafından üçüncü kişilerden satın alındığı, davacıların dava konusu yer üzerindeki binayı 2002 yılında yaptıkları, davacıların mirasbırakanlarıyla ve satın aldıkları kişilerle birlikte zilyetliklerinin nizasız fasılasız 20 yılın üzerinde olduğu, dava konusu taşınmazın genel harman yeriyle bir ilgisinin bulunmadığı ve köy orta malı olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; inşaat bilirkişisinden taşınmaz üzerinde bulunan binanın yaşını belirtir şekilde rapor alınmamış, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış, çekişmeli taşınmazın batı hududunda dere yer almasına rağmen bu konuda bilirkişiden rapor alınmamış, çekişmeli 12 parselin doğu hududunda 243 ada 26 sayılı mera parseli bulunmasına rağmen taşınmazla ilgili mera araştırması yapılmamış, kabule göre de çekişmeli taşınmazın davacı adına tescil edilen bölümü kalan bölümü iki paçaya ayırdığı, (A) bölümünün batısında da 12 parselin bir kısmı kaldığı halde davanın reddedilen kısmının (B) bölümü olarak tek parça halinde olduğu gibi harmanyeri olarak tesciline karar verilmek suretiyle infazı kabil olmayan nitelikte hüküm kurulmuştur.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanak belgeleri getirtilerek dosyasına konulmalı, zilyetlik araştırmasına esas teşkil etmek üzere çekişmeli taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalıdır.
4. Bundan sonra, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız farklı köy ve aynı köyden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, ziraat bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeolog bilirkişi ve inşaat bilirkişisi ile teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişme konusu 128 ada 12 sayılı parselin öncesinin mera olup olmadığı, kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne zamandan beri hangi süre ile zilyet olduğu, satışa konu olup olmadığı hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının tespit tutanağının edinme sebebindeki beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının ve uydu fotoğraflarının incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; ziraat bilirkişisinden komşu parsellerin toprak yapısı ile de mukayese yapılarak taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü ve zilyetlikle mülk edinebilecek yerlerden olup olmadığını, mera niteliği bulunup bulunmadığını, meradan açma olup olmadığını açıklayan, bilimsel verilere dayalı rapor istenmeli; yine taşınmazı dört tarafından gösteren panaromik fotoğrafları çektirilip dosya arasına konulmalı; jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın sınırında dere bulunduğu göz önünde tutularak taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; inşaat bilirkişisinden taşınmaz üzerindeki davacılar tarafından yapıldığı belirtilen binanın yaşı ve özelliklerini anlatır rapor alınmalı; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
14.05.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.