Logo

1. Hukuk Dairesi2023/838 E. 2024/3195 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, mirasbırakanları tarafından bağışlanan ve amacı dışında kullanılan taşınmazın tapu kaydının iptalini ve kendilerine tescilini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro tespiti 1974 yılında kesinleşmiş olup, davacıların kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasında, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2501 E., 2022/2260 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/201 E., 2021/284 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; mirasbırakanları ...'in 1427 parsel sayılı arsayı 1974 yılında okul yapımı şartı ile bağışladığını, mülkiyeti köy tüzel kişiliğine geçerek tescil olduğunu, tapu kayıtlarında sadece köy tüzel kişiliği ve Milli eğitim Bakanlığı görünse de arsanın asıl sahibinin ... olduğunu, taşınmazın uzun yıllardır okul olarak kullanıldığını, ancak taşımalı eğitime geçildiğinde köy muhtarı tarafından düğün salonu inşaatı yapımı ve bu amaca hizmet etmek için kullanılmaya başlandığını, şikayet üzerine izinsiz yapılan yapı için idari para cezası uygulandığını, tecavüzün devam etmesi sebebiyle idarece müdahalenin menine karar verildiğini ve taşınmazın Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edildiğini, ancak izinsiz yapılan yapıların kaldırılmadığını, taşınmazın düğün ve araçların park yeri haline geldiğini, köy düğünleri yapılması, araçların otopark olarak kullanılması için muvafakatlerinin olmadığını, taşınmazın mirasbırakan tarafından sadece milli eğitime eğitim ve öğretim amaçlı bağışlandığını bildirerek öncelikle taşınmaz için teminatsız tedbir konulmasına, haksız ve yersiz yapılan bina inşasının durdurularak yıkılması konusunda gereğinin yapılmasını ve davalarının kabulü ile taşınmazın amacına uygun şekilde kullanılması, mümkün olmaması halinde bağışlama koşuluna uyulmamasından dolayı tapu kaydının iptaline ve müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tapu kaydına göre malikin ... olduğu, beyanlar hanesinde 222 sayılı İlköğretim Kanunu uyarınca Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayı olmadan satılamayacağı ya da başka hizmetlere tahsis edilemeyeceği, tapulama tutanağının incelenmesinde ise iktisap sebebi kısmında "tahdidi yapılan bu taşınmaz mal aslen senetsiz olup Pazardere tüzel kişiliğinin hüküm ve tasarrufunda ilkokul olduğu, üzerindeki binaların muvafakatı olmadıkça satılamayacağı ve başka hizmetlere tahsis olunamayacağı, 222 sayılı İlköğretim Kanunu hükmü olup, okulun Pazardere tüzel kişiliğinin hükmü altında bulunduğu muhtar ve bilirkişilerin müşterek beyan ve ifadelerinden anlaşılmakla tesbiti yapıldı." şeklinde ibarenin yer aldığı, bu tespitin bilirkişiler ve kadastro teknisyenleri tarafından 18.11.1973 tarihli kontrol neticesinde yapıldığı, kadastro tespitinin itiraza uğramaksızın 06.04.1974 tarihinde kesinleştiği, böylece 06.04.1974 tarihinde ... adına tam hisse ile kayıt ve tescil edildiği, bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamacağı ve dava açılamayacağı, davacıların iddia ve beyanları ile dinlenen tanık beyanları gözetilerek davanın kadastro tespitinden önceki nedene dayalı açıldığı belirlenerek Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre nedeni ile red kararını kabul etmediklerini, tapu kayıtları incelendiğinde 222 sayılı İlkokul Kanunu gereğince ''...satılamayacağı ve başka hizmetlere tahsis olunamayacağı...'' hakkında şerh olduğunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun Bağış ve Yardımlar adı altında 40 ıncı maddesinde bu hususa değinildiğini, 1973 yılı öncesinde muris ...'in 1427 parsel sayılı arsayı okul yapımı ve eğitim amacı şartı ile bağışladığını, ancak tapu kütüğüne kaydedilirken mülkiyeti köy tüzel kişiliği ile Milli Eğitim Bakanlığı görünse de arsanın asıl sahibinin tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere ... olduğunun açık olduğunu, talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne ve dava konusu taşınmazın amacı dahilinde kullanılması mümkün değilse amacı dışında hizmet veren bağışlama koşuluna uyulmamasından ötürü tapu kaydının iptaline ve mirasçılar adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tespit tutanağındaki bilgilere ve davacı tanık beyanlarına göre taşınmazın davacıların kök mirasbırakanları tarafından okul yapımı şartı ile bağışlandığı hususunun ispat edilemediği, bağış yolu ile bir temlikin söz konusu olmadığı, davacıların iddiasının kadastro öncesi nedene dayalı olduğu anlaşıldığından tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02/03/1996 tarihli ve 1995/20-1086 Esas, 1996/174 Karar sayılı kararı

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu Edirne ili, İpsala ilçesi, Pazardere Köyü, 1427 parsel sayılı, 1.968,00 m2 mesahalı, ilkokul vasıflı taşınmaz tam hisse ile ... adına 06.04.1974 tarihinde senetsizden tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.