Logo

1. Hukuk Dairesi2023/83 E. 2024/3380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından ileri sürülen zilyetliğin mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mera vasfında olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/897 E., 2022/1428 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/36 E., 2021/300 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 112 ada 26 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu iptali ve tescil isteğiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; davacılar yararına mirasbırakanlardan intikalen eklemeli biçimde zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu 112 ada 26 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve 21.06.2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 18.373,36 metrekarelik kısmın mülkiyet hakkının mirasbırakan ...'e ait Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.04.2019 tarih ve 2019/51 Esas 2019/88 Karar sayılı veraset ilamında yer alan mirasçılara miras payları oranında ait olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, çekişmeli taşınmaz içerisinde kalan ve bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 4.237,77 metrekarelik kısma yönelik tapu iptal ve tescil talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak bu kararın verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen temyize konu kararıyla; eldeki davanın mera tahsis kararına karşı açılmadığı, kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğu, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kararın dayandığı deliller göz önüne alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ile hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.

4342 sayılı Mera Kanunu'nun 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda Sivas ili, Kangal ilçesi, Hatunçayırı Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 26 parsel sayılı taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 19.11.2013 tarihinde mera olarak sınırlandırılarak özel sicine kaydedilmiştir. Davacılar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş, Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.

2. Mahkemece yazılı şekilde dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacılar yararına zilyetlik yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde mülkiyetin tespitine hükmedilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edildiği ve sonrasında mera tahdit ve tespit çalışmaları sırasında 4342 sayılı Yasa'nın 5-b maddesi kapsamında mera olarak tespiti yapılan ve sınırlandırılan alan içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Kural olarak bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi, taşınmazın yetkili ve idari merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesine ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır. Ne var ki Mahkemece, keşif sonucu düzenlenen teknik raporlarda, mera parseline ait tahdit krokisi ile davaya konu taşınmaz bölümlerini bir arada gösterir tarzda pafta üzerinde bir çakıştırma yapılmamış, temyize konu taşınmaz bölümünün sınırları bu krokiler üzerinde gösterilmeden alınan raporlara itibar edilmiş, mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut beyanları ile denetime elverişsiz bilirkişi raporları hükme esas alınmış, taşınmazın öncesi yönünden yöntemince mera araştırması yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro tespitinden sonra yetkili ve idari merciler tarafından 4342 sayılı Yasa uyarınca yapılan mera tahsisine ilişkin haritaların çekişmeli taşınmaz ve çevresini ayrıntılı gösterecek ölçekteki hali ile taşınmazın bulunduğu yöreyi kapsamına alan 2004 ve 2005 yıllarına ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edilmelidir.

4. Bundan sonra, davada yararı bulunmayan, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, taşınmazın bulunduğu köy ve komşu köy halkından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisi ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeodezi uzmanı harita mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır.

5. Yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde mera olarak kullanılan yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve nasıl başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; Mahkeme hakiminin taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu hususlarındaki gözlemi ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli ve ayrıca komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle tespit edilen fiziksel olgular da keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, kamu orta malı mera olup olmadığını ya da meradan açılıp açılmadığını, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından fark bulunup bulunmadığını, özellikle taşınmazın eğimini açıklayan bilimsel verilere ve somut bulgulara dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve rapora taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmaz ile aralarındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; fen bilirkişisine keşfi izlemeye ve yerel bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile mera parselinin kalanının konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kuruluna daha evvel dosya arasına alınan hava fotoğrafları ile yukarıda tarihleri belirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmaz ile mera parselinin kalan bölümünün fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelikleri ile kullanım şekilleri ve süreleri hususunda ayrıntılı rapor düzenlettirilmelidir.

6. Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olduğu saptandığı takdirde, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı göz önünde tutulmak suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece değinilen hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.