"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1714 E., 2022/2527 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/270 E., 2020/138 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17.10.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan ..., davalı ... ...ve vekili Avukat... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava dışı eski eşi Hüseyin Teker’in, evli oldukları dönemde kendisinden hile ile satış yetkisi içeren... 3. Noterliği’nin 15.11.2016 tarih ve 14272 yevmiye nolu vekaletnamesini aldığını, anılan vekalette dava dışı ...in de vekil tayin edildiğini, bu durumu anladığında her iki vekili de azlettiğini ve eşi Hüseyin aleyhine boşanma davası açtığını, ancak vekil ...in vekalet görevini kötüye kullanarak 297 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını davalı kızı Şükran’a, Şükran’ın da diğer davalı ...’a devrettiğini, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., babası Hüseyin’in amcası ile birlikte ticaretle uğraştıklarını,bu dönemde bir kısım mal varlığını annesi Mine üzerine aktardığını, Mine’nin de bu taşınmazları çocuklarına aktarmayı kabul ettiğini ve bunun için vekaletname verdiğini, temlik işleminin annesi Mine’nin bilgisi ve talimatıyla yapıldığını, taşınmazın ½ payının amcası ...’e ait olduğunu, bu nedenle temlik aldığı payı önce amcasına satmak istediğini, ancak amcasının almak istemeyince diğer davalı ...’e sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., diğer davalının taşınmazı satmak istediğini, taşınmazın diğer paydaşının ise dava konusu payı almak istemediğini söylediğini, taşınmazın diğer paydaşı Hasan’ın arkadaşı olup, taşınmazı yaz aylarında değişerek kullanabileceklerini söylemesi üzerine satın aldığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.03.2020 tarihli ve 2017/270 Esas, 2020/138 Karar sayılı kararıyla; temlikin vekalet görevi kötüye kullanılarak yapıldığı, davalı ...’ın dava dışı vekillerle el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği, son kayıt maliki davalı ...’in satış bedelini ödediğini ispatlayamadığı ve davalı ...’ın akrabası olduğu, bu durumda dava dışı vekiller ve davalılar arasında fikir birliği bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme gerekçesinin doğru olmadığını, kararın maddi vakaya uygun irdelenmediğini, tanık beyanlarının karıştırıldığını, satışa ilişkin ödemenin belgelendirilmediğinden bahsedildiğini oysa ödeme dekontlarının dosya içerisinde bulunduğunu, tanıkların vekaletnamenin kandırılarak alındığına dair beyanları bulunmadığını belirterek kararın kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21.11.2022 tarihli ve 2020/1714 E., 2022/2527 K. sayılı kararıyla; davacı ve davalı ...'ın anne - kız oldukları, dava konusu 297 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davacı tarafından 15.11.2016 tarihli vekaletname ile vekil tayin edilen...tarafından 02.03.2017 tarihinde davalı ...'e devredildiği, davacının 01.03.2017 tarihinde ... 2. Noterliğinde düzenlenen azilname ile vekiller...ve Hüseyin Teker'i vekillikten azlettiği, davalı ...'ın dava konusu taşınmazdaki temlik aldığı payı 05.04.2017 tarihinde davalı ...'a satış yoluyla devrettiği, taşınmazın 1/2 payının ... adına kayıtlı olduğu, ...'in davalı ...'ın amcasının eşi, davalı ...'in de amcasının yanında çalışanı olduğu, dosyaya ibraz edilen dekont örneğine göre satıştan sonra 80.000,00 TL satış bedelinin ...'e gönderildiği, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar gerekçede davalı ...'in parayı ödediğini ispatlayamadığı ibaresi geçmiş ise de, dosya içerisinde bankadan 80.000,00 TL havale yapıldığına ilişkin dekontun bulunduğu, ancak ödemenin muvazaayı gizlemek amacıyla yapıldığı, tanıklardan ...’in 1/2 hisse maliki Dilek'in eşi olduğunu, taşınmazın asıl değerini bilmediğini, tanık ...’in ...'in ekonomik durumunun iyi olmadığını, davacı vekilinin de...'in davalı ...'ın babasının yanında çalışanı olduğunu beyan ettiğini, davalı ...’in cevap dilekçesinde davalı ...'ın babası Hasan'ın ahbabı olduğunu ifade ettiğini, dava konusu taşınmazın yazlık konut olması nedeni ile 1/2 hisse olarak alınması ve diğer 1/2 hisse sahibi ortakla kullanılmasındaki zorluk da gözetildiğinde davalı ...'in vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilebilecek kişilerden olduğu ve iyi niyetli sayılamayacağı, davalı ...'ın vekillerle el ve işbirliği içinde taşınmazı devraldığı, herhangi bir bedel ödemediği ve muvazaalı olarak taşınmazı devrettiği...'in de vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilebilecek kişilerden olup İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,davacının annesi olduğunu, evlilik birliği içerisinde annesinden kaynaklı sorunlar çıktığını, bu dönemde davacının üzerine kayıtlı taşınmazların eşinin katkılarıyla alındığından bu taşınmazların devri için vekaletname vermek istediğini söylediğini, ancak Ahmetli ‘deki taşınmazın abisi Ali, dava konusu taşınmazın ise kendisine devredilmesini istediğini, bu iradesi doğrultusunda davacının vekaletname verdiğini, aile içindeki yaşanan sorunlar bilinmesin diye aile dostları İbrahim Eryiğit’in de vekil tayin edildiğini, vekaletnamenin kandırılarak alınmasının söz konusu olmadığını, temlikin tamamen davacının iradesine uygun yapıldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,taşınmazın diğer paydaşının dava konusu payı almak istememesi üzerine, ahbabı olan diğer paydaş Hasan ile taşınmazı yaz aylarında dönüşümlü kullanabilecekleri düşüncesiyle 80.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedelini banka hesabından havale yaptığını, Şükran ile bir akrabalığının bulunmadığını, sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılmadığını, Şükran’a yapılan satışın ne şekilde olduğunu bilmediğini, iyi niyetli olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ıncı maddeleri,
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalıların temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gerekli 6.412,57 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.