Logo

1. Hukuk Dairesi2023/856 E. 2024/1220 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen kişinin taşınmaz satışı işleminde vekaletnamede belirtilen yetki sınırlarını aşıp aşmadığı ve satış işleminin geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından vekalet verilen kişinin, vekaletnamedeki yetki sınırları içerisinde hareket ederek taşınmaz satışını yaptığı ve alıcının da iyiniyetli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/619 E., 2022/1552 K.

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı mirasçısı vekili, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili, asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili ve asıl davada davacı mirasçısı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 23.01.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı ...'ın mirasçısı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... vekili ve davalı ... vekili gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mirasbırakanlarından kalan taşınmazların intikal işlemleri için yeğeni olan davalı ...'ı vekil kıldığını, davacının 88 yaşında ve görme kusuru olması nedeniyle vekaletname içeriğini okuyamadığını, satış, ipotek, tevkil gibi yetkileri verdiğinden haberdar olmadığını, vekil ...'nın davacının bilgisi dışında diğer davalı ...'u vekil tayin ettiğini, vekil...'un dava konusu 897 Ada, 1 parsel sayılı taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, davacıya satış bedeli ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçısı davayı takip etmiştir.

2.Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan ...'dan intikal ettiğini, halası olan asıl davanın davacısı ...'nın ve babasının taşınmazların tespiti ve intikali konusunda çaba sarf etmelerine rağmen sonuç alamadıklarını, ağabeyi olan davalı ...'ın eşinin akrabası olan davalı ...'a bu işlerle ilgileniyor olması nedeniyle vekil kılması için ağabeyi ...'a vekalet verdiğini, onun da...'u vekil tayin ettiğini, taşınmaz satışından kendisine bedel ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacının payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin 05.05.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 247.556,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı birleştirilen davada davacı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın satışından dolayı davalının mağdur edildiğini, bu nedenle diğer davalılar ..., ... ve ... aleyhine İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/35 Esas sayılı dosyası ile ‘tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmazsa bedelin iadesi’ davası açtığını, davacının yaşı, sağlık durumuna ilişkin beyanların gerçeği yansıtmadığını, sağlık raporu alınarak vekalet işlemi gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Asıl ve birleştirilen davada davalı ... cevap dilekçelerinde; davacı ve diğer mirasçılara intikal edecek taşınmazların tespiti ve satışa hazır hale getirilmesi için diğer davalı ...'a yetki verilip komisyon sözleşmesi imzalandığını, masraflar düşüldükten sonra kalan paranın yarısının...'a ait olacağının kararlaştırıldığını, payına düşen parayı aldığını, asıl ve birleştirilen dava davacılarının tüm süreçten bilgi ve onayının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Asıl ve birleştirilen davada davalı ... cevap dilekçelerinde; davacı ve diğer mirasçıların eşinin akrabaları olduğunu, mirasbırakanlarından intikal eden taşınmazlar ile ilgili araştırma yapamadıklarını, intikal edebilecek taşınmaz tespit edilmesi halinde satışa hazır hale getirmek için yapılacak masraflar düşüldükten sonra satış bedelinin yarısını kendisinin olabileceğini söylediklerini, bunun üzerine buna ilişkin komisyon sözleşmesi hazırlayıp imzaladıklarını, kendisine tüm yetkileri verdiklerini, tapu araştırmaları konusunda dava dışı ... ile anlaştığını, dava konusu taşınmaz dışında da gayrimenkuller tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın davalı ...'e 950.000,00 TL bedel karşılığı satıldığını, masrafların mahsup edildiğini, davacıların parayı almaya yanaşmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

4.Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili cevap dilekçelerinde; davalının dava konusu taşınmazı gerçek değerinde, bir kısmı nakit bir kısmı banka ve çekle toplam 950.000,00 TL bedel ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; birleştirilen dava davacısı ... dava dışı annesi ..., kardeşi ..., ablası ... tarafından dava konusu edilen 897 ada 1 parsel sayılı taşınmazın satışı hususunda davalı ...'ın vekil tayin edildiği, ...'ın kendisi adına ve birleştirilen dava davacısı ile annesi ve kardeşleri adına vekaleten hareketle diğer davalı ...’i vekil tayin ettiği, sonrasında asıl dava davacısı ... ... tarafından da söz konusu işlemlerden haberdar olunması üzerine asıl davada davalı birleştirilen davada davacının vekil kılındığı, birleştirilen dava davacısının da tüm işlemlerin ortak yürümesi amacı ve inancı ile asıl dava davacısı adına davalı ...’i vekil tayin ettiği, böylelikle dava konusu ve dava dışı taşınmazın satışı hususunda tüm yetkilerin davalı ...’te toplandığı, davacılar ve diğer mirasçıların taşınmazların satışa hazır hale getirilmesi ve satılması hususundaki tüm iş ve işlemleri yapmak amacıyla ...’e yetki verdiklerinin tanık beyanları ile sabit olduğu, ... tarafından taşınmazın satıldığı fakat davacılar ...,...,... arasında ...’nın bakımı konusunda anlaşmazlık çıkması ve satış bedelinin sonradan beğenilmemesi nedeniyle ... tarafından verilen paranın davacılar tarafından kabul edilmediği, asıl dava davacısı ... ... hakkında düzenlenen hastane raporunda akli melekelerinin yerinde olduğu ve hukuki işlem yapabilme yeteneğine sahip olduğunun belirtildiği, birleştirilen dava davacısı tarafından da vekaletlerin satış hususunda verildiğinin zaten kabul edildiği, dolayısıyla taşınmazların satışı hususunda davacılar ve mirasçılar tarafından vekalet verildiği hususunun sabit olduğu, taşınmazı satın alan davalılardan ...’nin, bizzat üçüncü kişilere satış ve devir yetkisi taşıyan vekaletnamelerin bu amaçla değil sadece intikal yetkisi amacıyla verildiğini bilmesi ya da bilebilecek durumda olmasının mümkün olmadığı, kötü niyetli olduğunun ispatlanmadığı, davalının iyi niyetli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davalarda tapu iptali-tescil istemleri yönünden ispatlanamayan davaların ayrı ayrı reddine, birleştirilen davada vekalet görevini üstlenen ... ve ... ... tarafından taşınmazın satışı sonrasında birleştirilen dava davacısına bedel ödenmediğinden, vekalet görevi kapsamında taşınmazı satan... ... ile onu vekil kılan ...’un ödenmeyen taşınmaz bedeli yönünden davacıya karşı müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları gözetilerek ıslah gibi davanın 257.556,00 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı mirasçısı vekili, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili, asıl ve birleştirilen davada davalılar ... vekili ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Asıl davada davacı mirasçısı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazı satın alan davalı ...'in iyiniyetli kabul edilmesinin hatalı olduğunu zira diğer davalı vekil ... ile ...'in kendi beyanları ile sabit olmak üzere aynı adreste faaliyet gösteren, faaliyet konusu aynı olan şirketleri olduğunu, şirketler arası organik bağ bulunduğunu, aynı zamanda...'un cevap dilekçesi ile ...'in patronu olduğunu ikrar ettiğini, dolayısıyla ...'in iyiniyetli olmadığını, ayrıca basiretli bir tacir olan ...'in taşınmazın belediye rayiç değeri 5.150.000,00 TL olmasına rağmen taşınmazı 950.000,00 TL'ndan satın aldığını, satış bedelinin çek ile ödendiği söylenilse de temlikin bedelsiz olduğunu, verildiği söylenilen çekin tarihinin dava tarihi sonrası olduğunu, vekaletnamede davacı adına komisyon sözleşmesi yapılması için yetki verilmediğini, komisyon sözleşmesindeki vekil sıfatıyla ... ... adına atılı imzanın da onun eli ürünü olmadığının anlaşıldığını, kaldı ki davacının görme engelli olduğunu, vekaletnamenin şekle uygun düzenlenmediğini, vekil ile davalı ...'in el ve işbirliği içerisinde hareketle davacıyı zararlandırdıklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.

2. Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yeterli gerekçe içermediğini, davalılar... ve ...'in çıkar ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini, bu anlamda, 17.01.2018 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere göre tüm paydaşların paylarının toplam değerinin 2.056.565,77 TL iken davalıların taşınmazın 950.000,00 TL satıldığını beyan ettiklerini ancak tapudaki satış bedelinin 5.149.999,99 TL olarak gösterildiğini, bu durumun resmi senet örneği ile de sabit olduğunu, bedeller arasındaki salt bu farkın bile davalıların işbirliği içerisinde hareket ettiklerini açıkça gösterdiğini, vekil... ve malik ...'in şirketleri arasında organik bağ bulunduğunu, ...'un asıl davaya karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde, ...'in patronu olduğunu açıkça belirttiğini, ...'un ibraz ettiği 16.05.2014 tarihli “Komisyon Sözleşmesi” altındaki imzanın davacı ... ...'ya ait olmadığının 28.10.2016 tarihli bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, vekaletnamede komisyon sözleşmesi ve inançlı işlem sözleşmesi imzalama yetkisi olmadığını, Mahkemece kabulüne karar verilen 257.556,00 TL ile tapudaki davacı payının değeri olan 644.969,22 TL arasındaki farka ilişkin harcı tamamlamak için süre verilmeden karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.

3. Birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davaya cevap dilekçelerindeki savunmalarını tekrarla vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını, vekil eden davacıların bilgi ve onayı dahilinde işlemlerin yürütüldüğünü belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.

4.Birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davaya cevap dilekçelerindeki savunmalarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 897 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kök mirasbırakandan intikal eden payların satışı için asıl dava davacısının davalı birleştirilen dava davacısını vekil kıldığı, onun da kendi adına asaleten davacı adına vekil olarak kardeşi olan davalı ...'ı vekil kıldığı, dava dışı mirasçıların da ...'a vekalet verdikleri, ...'ın da diğer davalı ...'u vekil tayin ettiği, davacılar dahil tüm mirasçıların amaçlarının taşınmaz payının satışı yönünde olduğu, bu doğrultuda vekil edenlerin iradesine uygun olarak satış işleminin yapıldığı, ancak satış bedelinin asıl davada ve birleştirilen davada davacı tarafa ödenmediği, tapu iptali ve tescil istemlerinin reddine, birleştirilen davada tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı mirasçısı vekili, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davada davacı mirasçısı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; asıl davada davacı ...’ın Şarköy Noterliğinin 30.04.2014 tarihli ve 1678 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile dava konusu 897 ada 1 parsel ve dava dışı 1002 ada 1 parsel, 898 ada 1 parsel ve 436 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili satış vaadi sözleşmesi, ipotek, taşınmaz satışı gibi hususlarda yeğeni olan davalı-birleştirilen davada davacı ...'ı vekil tayin ettiği, onun da tevkil yetkisini kullanarak Şarköy Noterliğinin 13.05.2014 tarihli ve 1853 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile diğer davalı ...'i vekil kıldığı, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ...'ın, mirasbırakanından intikal edecek taşınmazlar için geçerli olmak üzere satış vaadi sözleşmesi, ipotek ve taşınmaz satışı için Şarköy Noterliğinin 04.09.2013 tarihli ve 4492 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile kardeşi olan diğer davalı ...'u vekil kıldığı, ... kendi adına asaleten, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ..., dava dışı ...,...,...'ı temsilen diğer davalı ...'u vekil tayin ettiği, vekil...'un anılı vekaletnameyi kullanarak 27.08.2014 tarih 8329 yevmiye numaralı akit ile dava konusu 897 ada 1 parsel sayılı taşınmazın asıl dava davacısı ...'a ait 55875/3810112 payını, ...'a ait 1182315/243847168 payını ve diğer paydaşlar... , ... ve ...'a ait payların tamamını 1.950.757,58 TL ve 644.969,22 TL bedelle diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl davada davacı mirasçısı vekili, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asıl davada davalı ... vekili ve davalı ... vekili için asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı olmak üzere 17.100,00'er TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden asıl davada davacı ... ve birleştirilen davada davacı ...'tan alınmasına,

Aşağıda yazılı 7.684,21 TL fazla alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacı mirasçısına iadesine,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleştirilen davada davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...