Logo

1. Hukuk Dairesi2023/857 E. 2024/1809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile tesis edilen ipotek nedeniyle yapılan cebri icra sonucu taşınmazı satın alan davalıya karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sahte vekaletname ile yapılan ipotek işleminin hükümsüz olduğu ve bu ipotekten kaynaklanan cebri icranın da geçersiz olacağı, davalı şirketin ise tapu kaydının iyiniyetli üçüncü kişiyi koruyan hükmünden yararlanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1949 E., 2022/1944 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/29 E., 2022/204 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; maliki olduğu 324 ada 115 parseldeki 6 no.lu bağımsız bölüm üzerine, imzası taklit edilmek suretiyle düzenlenen Kadıköy 14. Noterliğinin 07.02.2007 tarihli sahte vekaletnamesi ile dava dışı ... İnşaat şirketinin bankadan kullandığı krediye teminat olarak dava dışı ... A.Ş lehine ipotek tesis ettirildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan takip sonucunda dava konusu taşınmazın davalı Şirkete ihale edildiğini, derecattan geçerek kesinleşen ceza davası ile ipotek tesisinde kullanılan vekaletnamenin sahte olduğunun tespit edildiğini, ilgililerin resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Şirket vekili; dava konusu taşınmazın cebri ihale suretiyle 653.000 TL ihale bedeli ödenerek satın alındığını, davacının takip alacaklılarına karsı alacak davası açabileceğini, davacının ilk başta takibe itiraz etmeyip herhangi bir dava açmadığını, davacıya bankadan hesap kat ihtarnamesi tebliğ edildiği halde itiraz etmediğini, şimdi ihale süreci kesinleştikten sonra kötüniyetle eldeki davayı açtığını, dava dışı kredi borçlusu ...’ın davacının eşi olduğunu, davacının eşiyle birlikte iş birliği içinde hareket ettiklerini, davalı Şirketin iyiniyetle taşınmazı edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerine sahte vekaletname kullanılarak ipotek tesis edildiğinin kesinleşmiş ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu, ipotek işlemi sahte vekaletnameye dayandığından, ipoteğe istinaden başlatılan icra takibindeki satışın da hukuki dayanağının bulunmadığı, taşınmazı cebri satış yoluyla satın alan davalı şirketin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceği, satışın yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı oluğunu, davalı Şirketin dava konusu taşınmazı ihale suretiyle iyiniyetle satın aldığını, ihale anında taşınmazın tapu kaydında hiçbir şerh tedbir bulunmadığını, açılan ihalenin feshi davasının Mahkemece reddedilip Yargıtayca onandığını, davacının karar düzeltme aşamasında kanun yoluna başvurup ve aynı zamanda eldeki davayı açıp taşınmaza tedbir koydurduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince karar düzeltme isteğinin reddedilmesi üzerine ihalenin kesinleştiğini, taşınmaz üzerindeki tedbirin ihale anında bulunmadığını, davalı Şirketin iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, kazanınımın korunması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesisi işleminde kullanılan vekaletnamedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığına ilişkin ceza yargılamasındaki kesinleşen tespitin eldeki dava yönünden bağlayıcı olduğu, davalı şirketin ise ilk el konumunda olup TMK'nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanmasının mümkün olmadığı, sahtecilik iddiasının ispatlandığı, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, sahtecilik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü ve 1025 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 6 no.lu bağımsız bölüm davacı adına kayıtlı iken, Kadıköy 14. Noterliğinin 07.02.2007 tarih ve 3556 yevmiye numaralı vekaletnamesine dayalı olarak dava dışı vekil ... tarafından taşınmazın ... A.Ş.'den kullanılan krediye teminat olarak banka lehine 27.06.2007 tarihinde ipotek tesis ettirildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip sonucunda taşınmazın davalı Şirkete ihale suretiyle satıldığı, ipoteğin sahte vekaletname ile düzenlendiği iddiasıyla açılan ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği ve kararın deracattan geçerek 13.02.2014 tarihinde kesinleştiği, İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07.03.2013 tarihli ve 2009/1470 Esas 2013/135 Karar sayılı dosyasıyla eldeki davaya konusu vekaletnamenin sahte olarak düzenlendiği hususunda "resmi belgede sahtecilik" suçundan sanıklar ... ve ...'ın cezalandırılmalarına karar verildiği ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 102.465,00 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...