"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/3 E., 2015/795 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama soncunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 8 parsel sayılı taşınmazdaki kargir ev ve bahçe vasıflı taşınmazı 12.05.1997 tarihinde davalıların mirasbırakanı ...'e satış göstermek suretiyle devrettiğini, 300.000.000 ETL borcu ödediğinde taşınmazın davacıya iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının ...'in Ziraat Bankasına olan borcunu ödediğini, borcun ödendiğine dair Ziraat Bankası vekili ve ... kefilinin imzası ile ibraname düzenlediklerini, ancak davalı mirasçıların taşınmazı iade etmediklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; davacının 1995 yılında mirasbırakanları ...'den yüzden fazla sayıda büyükbaş hayvan satın aldığını, parasını ödememesi üzerine 30 adet büyükbaş hayvanı sattığını belirttiğini, kalanları iade ettiğini, 30 büyükbüş hayvan karşılığı olarak dava konusu taşınmazı devrettiğini, bakiye 30 büyükbaş hayvan değeri ve 1997 yılından itibaren hesaplanacak kira bedelini ödemesi karşılığında taşınmazı devir edebileceklerini belirterek aksi halde davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın davacı tarafından davalıların mirasbırakanına teminat amaçlı olarak devredildiği iddasının yazılı delil ile ispatlanamadığı, ayrıca davacının davalıların mirasbırakanına olan 20 adet keçi borcu bulunduğu ve ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin tanık olarak bildirilen ..., ..., ... ve ...'i dinlemeden karar verdiğini, her ne kadar Ziraat Bankası cevabında davalıların mirasbırakanına ait hesap bilgisi bulunmadığı belirtilmiş ise de dosyaya ibraz edilen dekontlardan ...'e ait hesap ve borcun olduğunun sabit olduğunu, davalıların inançlı işlemin varlığını kabul ettiklerini, davacının inançlı işlemdeki edimini ifa ettiğini, dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını, bu durumun dahi taşınmazın teminat amaçlı devredilip borcun ödendiğini kanıtladığını, tahkikat aşaması bitirilmeden önce yemin deliline ilişkin beyanlarının alınmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 26 ncı, 27 nci ve 97 nci; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16 ncı ve 30 uncu maddeleri; 09.05.1960 günlü 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 12.05.1997 tarihinde satış suretiyle davalıların mirasbırakanı ...'e devredildiği, davalıların 19.01.2015 tarihli cevap dilekçesi ile 30 adet büyükbaş hayvan ve 1997 yılından itibaren hesaplanacak kira bedelinin davacı tarafından ödenmesi karşılığında dava konusu taşınmazın ferağını vermeye hazır olduklarını bildirerek inançlı işlemin varlığını kabul ettikleri, davacının 03.02.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesinde 20 adet keçi borcu olduğunu, ...'in Ziraat Bankasına olan borcunu ödeyerek borcunu kapattığını, 18.02.2015 tarihli dilekçesinde ise dava dışı ... isimli kişi ile ortak olarak ...'den 100 adet büyükbaş hayvan aldığını dava dilekçesinde izah ettiği şekilde borcunu ödediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
2. İnanç sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmelerdir. TBK'nın 97 nci maddesinde “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3. Somut olayda; davacının, taşınmazı borcuna karşılık teminat olarak davalıların mirasbırakanına devrettiğini, borcunu ödediğini ancak taşınmazın iade edilmediğini iddia ettiği, davalıların borcun ödenmediğini savundukları, bu durumda davada ileri sürülen inançlı işlem iddiasının sabit olduğu anlaşılmakla davacının karşılıklı edimler içeren inanç sözleşmesine dayanarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini veya bedelini isteyebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97 nci maddesi uyarınca öncelikle kendi edimini yerine getirmesi gerektiği açıktır.
4. Öte yandan, Harçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenmemesi, 10.000,00 TL değer gösterilerek açılan davada eksik harç tamamlanmaksızın yargılamaya devam olunamayacağı da açıktır.
Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu'nun 16 inci maddesi uyannca taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenmesi ve eksik harcın tamamlattırılmasından sonra davacının inanç sözleşmesi gereğince edimini yerine getirip getirmediğinin açıkça saptanması, yerine getirmediğinin anlaşılması halinde TBK'nın 97 nci maddesi uyarınca öncelikle edimini yerine getirmesi zorunluluğu gözetilerek kendisine bu yönde imkan tanınması, davacı temyiz itirazlarında her ne kadar yemin delilinin hatırlatılmadığını ileri sürmüş ise de delilleri arasında açıkça yemin deliline dayanmadığı, sair delilin yemin delilini kapsamadığı da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Yatırılan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.