Logo

1. Hukuk Dairesi2023/892 E. 2024/541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalıların mirasbırakanlarına bağış yoluyla devretmesinin, gerçekte inançlı işlem olup olmadığı ve davacı mirasçının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dosya kapsamındaki deliller ve önceki yargılama kararları değerlendirilerek, taşınmazların devrinde inançlı işlem olduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, davacının ikrar iddiasının da bu yönde bir sonuca ulaşmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/44 E., 2022/392 K.

DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 23.01.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi, temyiz edilen davalılar vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...’ın davalıların mirasbırakanları ... ve ... tarafından tapu müdürlüğüne götürülerek adına kayıtlı olan 450, 1349, 1485, 1530, 232, 264, 310, 631 ve 1519 parsel sayılı taşınmazları bağış suretiyle adlarına tescil ettirildiğini, mirasbırakanın devirdeki gerçek iradesinin taşınmazlardaki 1/2’şer payını devretmek olduğunu, oysa devir işleminin bağış suretiyle yapıldığını, bu şekilde yapılan işlemin şekil şartlarından yoksun olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, aksi halde bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde, bahse konu uyuşmazlığın daha önce Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/339 E., 2006/417 K. sayılı dava dosyası ile görülüp karara bağlandığını, eldeki dava yönünden bu kararın kesin hüküm oluşturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.11.2017 tarihli ve 2017/94 E. 2017/280 K. sayılı kararıyla davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 26.06.2018 tarihli ve 2018/837 Esas, 2018/1202 Karar sayılı kararıyla; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 05.11.2020 tarihli 2018/4002 E. 2020/5691 K. sayılı kararıyla “...Somut olayda, Mahkemece kesin hüküm kabul edilen Silivri Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/339 Esas sayılı davanın tarafları ile eldeki davanın tarafları ve dava konusu edilen taşınmazlar aynı ise de, eldeki davada davacılar inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduklarından kesin hükmün varlığından söz edilemez. Hal böyle olunca, ön inceleme duruşmasına taraflar usulünce davet edilerek ön inceleme duruşmasının yapılması ve sonrasında tahkikata geçildiği bildirilerek gösterildiği takdirde deliller toplandıktan sonra işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların mirasbırakanları arasında inançlı işlem bulunmadığı, davacının dayandığı, Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi 2004/1127 esas sayılı dosyada ...'ın duruşmada taşınmazların babalarından kendilerine intikal ettiğini ve amcalarına (...) ait olmadığını beyan ettiği, her ne kadar hâkim huzurunda ikrar niteliği taşıdığı iddiası ile davacı tarafından yazılı delil olarak ilgili beyana dayanılmış olsa da beyanın içeriğinden taşınmazların ...'e aitliği konusunda bir ikrar olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazların devrindeki gizlenen iradenin ortaklığın giderilmesi olduğunu ancak işlemin bağış şeklinde yapıldığını, bu nedenle bağış işleminin şekil şartından yoksun olduğunu, ...'ın duruşma beyanında taşınmazların amcası ... ile babası tarafından ortak alındığını, yarısını kendilerinin yarısını amcasının kullandığını, amcası hacca giderken tapuları devretmek istediğini, yarısı yerine tamamının devrolduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı 27 nci ve 97 nci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 450, 1349, 1485, 1530, 232, 264, 310, 631 ve 1519 parsel sayılı taşınmazlar evveliyatında kök mirasbırakan ... adına kayıtlı iken 02.12.1965 tarihli akit ile 232, 264, 310, 631 ve 1519 parsel sayılı taşınmazlar davalılardan ...,...,...’nın mirasbırakanı ...’e, 450, 1349, 1485 ve 1530 parsel sayılı taşınmazların ise diğer davalıların mirasbırakanı ...’e bağış suretiyle temlik edildiği, davacının ise kök mirasbırakan ... tarafından evlatlık edinildiği, bu nedenle davalıların mirasbırakanları ...,...’in kardeşi olduğu anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Temyiz edilen davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...