Logo

1. Hukuk Dairesi2023/898 E. 2023/1205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu Müdürlüğü tarafından tek taraflı gerçekleştirilen terkin işleminin iptali ve bağımsız bölümlerin beyanlar hanesindeki şerhin terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun bir şekilde araştırma yapıp, delilleri değerlendirip, sonucuna göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasında görülen tapu kaydında yapılan terkin işleminin iptali ile eski hale getirme davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 157 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 16 adet bağımsız bölümün 183/720’şer payı adına kayıtlı iken, davalı ... Müdürlüğünün 17.08.2010 tarihli ve 4394 yevmiye numaralı tashih işlemi ile her bir bağımsız bölüm üzerinde payına ilişkin tescili tek taraflı olarak terkin ettiğini ve payının sadece taşınmazın zeminine yönelik olduğuna ilişkin şerhin beyanlar hanesine işlendiğini, bu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, yapılan işlemin iptali ile tapu kaydının düzeltilerek eski haline iadesine ve bağımsız bölümlerin beyanlar hanesine işlenen ve kendi payının zemine yönelik olduğuna ilişkin şerhin terkinine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı savunma getirmemiştir.

2. Dahili davalı ..., Tapu Müdürlüğünce tek taraflı olarak gerçekleşen işlem konusunda müvekkili Bankanın herhangi bir kusur ve sorumluluğunun olmadığını, bu hususta davanın sonucu hakkında takdir mahkemeye ait olmak üzere müvekkili Banka aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Dahili davalı ..., davacı tarafın hisse sahibi olmasına neden olan imar 18 uygulamasının Antalya 3. İdare Mahkemesinin 25/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas ve 2011/1138 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki bir yararı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

4. Davalı ..., annesi ...'ın 26.02.2020 tarihinde vefat ettiğini, 2012 yılında açılan davada görevsizlik kararı verildiğini, kararın Yargıtay 1.Hukuk Dairesi tarafından bozulduğunu belirterek dosyaya dahili davalı olarak kabulüne ve davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.11.2013 tarihli ve 2012/15 Esas 2013/596 Karar sayılı kararı ile Tapu Müdürlüğü tarafından yapılan terkin işleminin iptali ile tapu kaydının düzeltilerek eski hale getirilmesinin talep edildiği, idari eylem ve işlemlere karşı idari yargıda dava açılması gerektiği gerekçesi ile Mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Antalya İdare Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Dairenin 27.06.2018 tarihli ve 2015/13674 Esas, 2018/11564 Karar sayılı kararıyla; "...Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 157 ada 12 parsel sayılı, 586.00 m2 miktarlı, arsa vasıflı taşınmaz üzerinde bulunan 16 adet bağımsız bölümün 183/720'şer payı davacı adına kayıtlı iken, Tapu Müdürlüğünce yapılan 17.08.2010 tarihli tashih işlemi ile her bir bağımsız bölümde davacı adına kayıtlı payın terkin edilerek, davacının payının sadece zemine yönelik olduğuna ilişkin şerhin bağımsız bölümlerin beyanlar hanesine işlendiği, eldeki davanın Tapu Müdürlüğü tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen terkin işleminin iptali ve bağımsız bölümlerin beyanlar hanesindeki şerhin terkini istemi ile açıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, ... Medeni Kanunu’nun 1027.maddesinde, “ İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararı ile düzeltebilir” hükmü yer almaktadır, bu hüküm karşısında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/5-64 E, 2009/89 K. sayılı, 25.2.2009 tarihli kararında da belirtildiği üzere, davacının mülkiyete ilişkin bir hakka dayanmak sureti ile açtığı bu tür davaların çözüm yerinin adli yargı merciileri olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen ilkeler uyarınca işin esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile görev nedeni ile davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda isabet bulunmamaktadır.” gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 25.11.2020 tarihli ve 2018/447 Esas 2020/460 Karar sayılı kararı ile eldeki davanın, tapu kaydı düzeltilerek eski halin iadesi ve bağımsız bölümlerin beyanlar hanesine işlenen ve davacının payının zemine yönelik olduğuna ilişkin şerhin terkini istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın 15.02.2012 havale tarihli dilekçesinde sadece işlemi tesis eden idareyi davalı olarak gösterdiği, ancak dava mülkiyet hakkına ilişkin olduğu için dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen kişiler davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, tüm dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmalarının kül halinde değerlendirilmesi neticesinde dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan "... oğlu ... Saraçoğlu adına 183/720 hisse zemine yöneliktir" şerhine dayanak idari kararın halen geçerliliğini koruduğu anlaşıldığından belirtilen idari işlem iptal edilmediği sürece eldeki davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemenin bozma sonrasında, yeterli gerekçe göstermeden verdiği redde ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararda, davacı adına “183/720 hisse zemine yöneliktir” şerhinin, idari bir kararla verildiği ve bu idari kararın halen geçerliliğini koruduğu beyan edilmişse de, bu tespitin gerçeği yansıtmadığını, terkin işleminin, ilgilisinin yazılı oluru alınmaksızın veya düzeltmeye esas bir dava açılarak hüküm tesisi edilmeksizin gerçekleştirildiği için yasaya aykırı olup iptali gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu kaydı düzeltilerek eski haline iadesi ve bağımsız bölümlerin beyanlar hanesine işlenen ve davacının payının zemine yönelik olduğuna ilişkin şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 1027.maddesinde;

" İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.

Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir.

Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelik uyarınca re'sen düzeltir."

2. Tapu Sicil Tüzüğünün 74.maddesinde ;

" (1) Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılır.

(2) İstem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanır ve sicilde buna uygun düzeltme yapılır.

(3) Ana veya yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin, ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması hâlinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istem yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılır.

(4) Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerekir. İlgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26/9/2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılır.

(5) Yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurları aranır.

(6) Müdürlük, ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlüdür.

" düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 157 ada 12 parsel sayılı, 586.00 m2 miktarlı, arsa vasıflı taşınmaz üzerinde bulunan 16 adet bağımsız bölümün 183/720'şer payı davacı adına kayıtlı iken, Tapu Müdürlüğünce yapılan 17.08.2010 tarihli tashih işlemi ile her bir bağımsız bölümde davacı adına kayıtlı payın terkin edilerek, davacının payının sadece zemine yönelik olduğuna ilişkin şerhin bağımsız bölümlerin beyanlar hanesine işlendiği, eldeki davanın Tapu Müdürlüğü tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen terkin işleminin iptali ve bağımsız bölümlerin beyanlar hanesindeki şerhin terkini istemi ile açıldığı, Mahkemece verilen görevsizlik kararının Dairece bozulması üzerine, bozma kararına uyan Mahkemenin bozma sonrası sadece dava konusu bağımsız bölümlerde lehlerine tescil yapılan kişilerin davaya dahil edilmesini sağladığı, başka herhangi bir işlem ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

2. Somut olayda; Mahkemece bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma, bozma kapsamında araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.

3. Hâl böyle olunca; önceki bozma kararında da belirtildiği üzere, davanın adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen ilkeler uyarınca işin esasına girilmesi, toplanan ve toplanacak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken bozma kararının gerekleri yerine getirilmeksizin yanılgılı değerlendirme ve noksan inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.