Logo

1. Hukuk Dairesi2023/933 E. 2023/6829 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Müşterek vekalet yetkisi verilenlerden birinin, diğerinin bilgisi ve rızası dışında yaptığı satış işleminin geçerliliği ve vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekaletnamede müşterek yetkili olarak gösterilmesine rağmen yapılan satış işleminde taraf olmadığı ve doğrudan kendisine ait bir hakkın ihlal edildiğini ileri süremediği, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin dava dışı kişide bulunduğu ve davacının vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan bir zarara uğradığını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/670 E., 2022/2608 K.

DAVA TARİHİ : 27.03.2020

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ:...1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/161 E., 2020/411 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı,...ilçesinde müteahhitlik yaptığını, dava dışı ...le taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, taşınmazları davalı ...'ın ağabeyi ...in yapmasına karar verildiğini, ancak aralarında çıkan anlaşmazlık nedeni ile ortaklığın bozulduğunu, 576 ada 19 parsel nolu taşınmazda, 11849/45730 arsa paylı zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm, 10200/45730 arsa paylı 2 ve çatı arası kat 3 nolu bağımsız bölüm, 11007/45730 arsa paylı 2 ve çatı arası kat 4 nolu bağımsız bölümlerin satışı için davalı ... ile davacıya ... tarafından vekaletname verildiğini, davalı ...'ın davacıya haber vermeksizin dava konusu yerdeki 2 ve çatı arası kat 3 nolu bağımsız bölümün diğer davalıya satışını gerçekleştirdiğini, davalı ... tarafından vekaletin kötüye kullanıldığını, vekalet verilenlerin birlikte hareket edip hukuki işlemi birlikte yapmalarının şart olduğunu, davacının bilgisi dışında tek başına işlem yapılamayacağını, satışın muvazaalı olduğunu, davacının imza yetkisi görmezden gelinerek işlemin yapıldığını ileri sürerek dava konusu 3 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde davaya konu taşınmazın güncel değerinin hesaplanarak davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., dava konusu taşınmazın kayıt malikinin dava dışı ... olduğunu, taşınmazın satışı konusunda davacı ve ...'e vekalet verdiğini, vekalete istinaden taşınmazın bedeli ödenmek suretiyle satışın gerçekleştiğini, tapuya güven ilkesi gereğince satın alma işleminin korunması gerektiğini, dava dışı Kemal'in kendisinin kardeşi olduğunu ve davacı ile aralarında yapmış oldukları adi ortaklık sözleşmesi uyarınca dava konusu 3 nolu bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu, davacının davasını sözleşmenin tarafı ...'a yöneltmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., dava dışı ...in kardeşi olduğunu, davacı ile yapmış oldukları adi ortaklık sözleşmesine binaen birlikte inşaat işi yaptıklarını, kendisi ...'da ikamet ettiğinden işlerin takibi noktasında vekaletname verdiğini, davacının sözleşmeye aykırı davranarak taşınmazların yarısının kardeşine, yarısının kendisine ait olması gerekirken iki adet gayrimenkulün satışını yaptığını ve 3. gayrimenkulden de kazanç elde etmeye çalıştığını, dava konusu satışın parası ödenmek suretiyle tapuda gerçekleştirildiğini, tapu iptal ve tescil davasının tapunun önceki malike geçişini sağlamaya yönelik bir dava olduğunu ve davacının dava konusu taşınmaza hiç malik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2020 tarihli ve 2020/161 Esas, 2020/411 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar davacı ile dava dışı ... arasında yapılmış arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu sabit olsa da, davacının iddiasının açıkça vekaletin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebine yönelik olduğu, davacının dava dışı Gönül ile yaptığı sözleşme kapsamında hakları bulunduğuna yönelik iddia ve taleplerinin olabileceği, ancak dava konusu yerin davalı ... tarafından vekaletin kötüye kullanılarak devrine ilişkin açılacak davada davacı sıfatının dava dışı ...'da olması gerektiği, bu bakımdan davacının taraf sıfatını haiz olmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın ... tarafından davacıya verildiğini, bu konuda ihtilaf olmadığını, sözleşme gereği edimlerin yerine getirildiğini, davanın ...'a yöneltilmesinin hukuka aykırı olacağını, ...'ın devretmede herhangi bir sıkıntı çıkarmadığını, davalı ...'ın vekaletteki çift imza yetkisini kötüye kullandığını, ... tarafından satış yetkisi içeren vekalet ile davacı ve ...'ın müşterek yetkili kılındığını, davacıya haber vermeksizin 3 nolu bağımsız bölümün ... tarafından diğer davalıya devredildiğini, vekaletnamenin davalı tarafından kötü niyetli kullanıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2022 tarihli ve 2021/670 Esas, 2022/2608 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle ; istinaf ve dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un 114 üncü ve 115 inci maddeleri.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı ile dava dışı ... arasında 05.07.2018 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme ile müteahite kalacak bağımsız bölümlerin belirlendiği, arsa sahibi ... tarafından 02.07.2019 tarihli...2. Noterliğinde düzenlenen vekaletname ile müşterek yetkili olmak üzere davacı ve davalı ...'in müteaahhite kalan bağımsız bölümlerin satışı için vekil tayin edildikleri, dava konusu olan 576 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu dubleks konutun ... adına kayıtlı iken 11.03.2020 tarihli resmi senetle vekillerden ... tarafından kardeşi ...'e satış yoluyla devredildiği, davacının ise müşterek imza ile devredilebilecek bağımsız bölümlerin vekil ... tarafından tek imza ile satıldığı ve vekaletin kötüye kullanıldığı iddiası ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemli olarak eldeki temyize konu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.