"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/988 E., 2022/1404 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul-kısmen reddine/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/392 E., 2022/111 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Rize İli Güneysu İlçesi ... Köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda müşterek mirasbırakan ...'a ait 123 ada 1, 184 ada 25, 185 ada 18 ve 193 ada 58 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına; 242 ada 2, 243 ada 3, 244 ada 1, 245 ada 1, 246 ada 1, 261 ada 10, 261 ada 27 ve 262 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan mirasçısı olmayan Tahir Yıldırım adına; 194 ada 1, 211 ada 3, 231 ada 3 ve 216 ada 4 parsel sayılı taşınmazların ise yine kök mirasbırakanın mirasçısı olmayan ... adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan kadastro tespitlerinin hatalı olduğunu, çekişmeli taşınmazların sadece davalılara değil müvekkillerinin mirasbırakanı ... (...) ile diğer mirasbırakan ...'ya ait olduğunu, taşınmazların tarafların müşterek mirasbırakanı ...'dan intikalen geldiklerini beyanla dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ...'dan gelen miras paylarının davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Eldeki dava başlangıçta Rize 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/108 Esasına kaydedilmiş, 17.09.2020 tarihli celsede dava konusu 123 ada 1, 184 ada 25, 185 ada 18 ve 193 ada 58 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine ve yargılamaya diğer taşınmazlar yönünden devam edilmesine karar verilmiş ve tefrik işlemi sonucunda da iş bu dava dosyası oluşmuştur.
II. CEVAP
Davalı ..., yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "muris Rıdvan'ın 10.12.1989 tarihinde vefat ettiği, mirasbırakan Rıdvan ile davalının baba-oğul olduğu, davacıların ise murisin kızı olan Nihaket'in çocukları olduğu, dava konusu taşınmazların evvelinde muris Rıdvan'a ait olduğu, daha sonra ise davalı tarafından çaylık haline getirilmek suretiyle kullanıldığı, mirasçılar arasında taksim, paylaşım, satış gibi anlaşmaların bulunmadığı, mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmazların davalıya satıldığı veya bağışlandığına ilişkin bir iddianın da bulunmadığı, taşınmazların davalı tarafından kullanılmış ve çaylık haline getirilmiş olmasının tapunun adına tescil edilmesi için yeterli olmadığı gerekçesiyle davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 1-Dava konusu Rize İli Güneysu İlçesi ... Köyü 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat sebebiyle reddine, 2-Dava konusu Rize İli Güneysu İlçesi ... Köyü 184 ada 25 parsel, 193 ada 58 parsel ve 185 ada 18 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının kök mirasbırakan ...'ın Rize 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/320 Esas 2020/313 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki davacıların miras payı olan toplam 1856/6144 payı oranında iptali ile iptal edilen hissenin her bir davacı adına 464/6144'er hisse oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, keşif sırasında tüm tanıkların dava konusu taşınmazların öncesinde ağaçlık olduğunu ve müvekkili tarafından çaylık haline getirildiğini beyan ettiklerini, öncesi ormanlık ve ağaçlık olan taşınmazların ortak muris Rıdvan tarafından kullanılmasının ve taşınmazdan yararlanılmasının sözkonusu olmadığını, tanıkların da bu hususu doğruladıklarını, taşınmazı ıslah ederek dönüştüren ve malik sıfatıyla zilyetliği altında bulunduranın müvekkili olduğunu, mirasbırakan Rıdvan'ın çekişmeli taşınmazlara hiçbir zaman malik sıfatıyla zilyet olmadığını, tarımsal niteliği bulunmayan taşınmazın mirasbırakan tarafından sahiplenilmesinin ve malik sıfatıyla zilyet edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından tarımsal amaçla ıslah edilen ve sahiplenilen taşınmazların tereke malı olarak kabul edilemeyeceğini, dolayısıyla yapılan kadastro tespitinin hukuka uygun olduğunu ve herhangi bir hata bulunmadığını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK'nın 357 nci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesindeki yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına, ana dosyanın davalısı Tahir Yıldırım tarafından sunulan cevap dilekçesine aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan ve dosyaya cevap dilekçesi sunmayan davalı ... tarafından dayanılamayacak olmasına, keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin çekişmeli taşınmazların ortak mirasbırakan ...'dan kaldığına dair beyanlarına, davalı tanıklarının mahalli bilirkişi olarak dinlenilmesinin esasa etkili bulunmamasına ve tüm dosya kapsamına göre Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından taşınmazların çay bahçesi vasfına getirildiğinin sübut bulduğu, öncesinde ormanlık ve ağaçlık vasfında bulunan taşınmaz, mirasbırakan Rıdvan tarafından hiçbir zaman kullanılmadığı yahut taşınmazlardan yararlanmaya yönelik bir fiilde de bulunulmadığını, yargılama esnasında toplanan tüm deliller ve dinlenen tüm tanık beyanlarının da bu yönde olduğunu, dava konusu taşınmazın bir kısmının evveliyatına ait olan 16.04.1990 tarihli, geldisi 1 , sayfa no 21, sıra nolu 1, gittisi 29 cilt 1, sahife 22; 5, 6, 7, 8 sıra nolu taşınmaz kayıtları dosyaya celp edilerek uygulanmadığını, dava konusu taşınmazlarda müvekkilime ait olan yerler dışında müşterek mirasbırakan ...'dan intikal eden bir kısım yere ilişkin bu eski tapu kayıtlarında müvekkilinin annesi İbrahim kızı ...'ın ve kız kardeşi ...'ın paylarını satın almış olduğunu, Yerel Mahkemece eski tapu kayıtları incelemeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6'ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15'inci maddesi, TMK’nın 640'ıncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, Rize İli Güneysu İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden 1/10'ar paylı şekilde davalı ... ve müşterekleri adına; 184 ada 25, 185 ada 18 ve 193 ada 58 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden davalı ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 11.01.2018-12.02.2018 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 12.170,58-TL onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.