Logo

1. Hukuk Dairesi2023/987 E. 2024/1789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığı iddiasıyla yapılan taşınmaz temliki işleminin iptali ve mirasçılarına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetinin olmadığına dair Adli Tıp Kurumu raporu ve satış bedelinin ödendiğinin ispatlanamaması gibi gerekçelerle davalı tarafın istinaf başvurusunu esastan reddeden kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1922 E., 2022/1732 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/294 E., 2021/291 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; mirasbırakan ... mirasçılarından eşi ...’nın mirası reddettiğini, geriye mirasçı olarak kendilerinin kaldığını, fiil ehliyetini haiz olmayan mirasbırakanın dava konusu 269 ada 414 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümünü davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; davacıların kötü niyetli olduklarını, zamanaşımının geçtiğini, dava konusu taşınmaz için 450.000,00 TL para ve 200-210.000,00 TL değerinde bir daire verilmek suretiyle toplam 650.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, davacıların durumdan haberdar olduklarını, taşınmazın değerinde satın alındığını, mirasbırakanın fiil ehliyetini kaybetmesinin dava konusu taşınmazın temlikinden sonra olduğunu, davacıların sebepsiz zenginleşeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2018 tarihli ve 2014/393 Esas, 2018/436 Karar sayılı kararı ile; Adli Tıp Kurumu raporu ile mirasbırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ve davacılar tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin taşınmazın değer tespitinin yapılması ile harcın tamamlattırılması ve mirasçı ...’nın mirası reddine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının dosya arasına alınması gerektiği gerekçesiyle esasa ilişkin itirazlar incelenmeksizin tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olduğunu, tanıkların da bu yönde beyanda bulunduğunu, mirasbırakanın o tarihlerde çok fazla işlem yaptığını, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/491 Esas sayılı kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini, temlikten önceki raporda sadece parkinson ve anksiyete bozukluğu yönünde teşhis olduğunu, temlik sonrasında ehliyetsiz olduğunu, diğer dosyalarda alınan ATK raporlarının emsal alınmaması gerektiğini, kullanılan ilaçların tespit edilmediğini, TMK'nın 2 nci maddesine aykırı davranıldığını, 1954/22 Esas sayılı İBK uyarınca da haklı olduğunu, ödemenin nakit ve taşınmaz temlik suretiyle yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın, ehliyetsizlik iddiasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğuna ilişkin ileri sürdüğü savunma ve gösterdiği deliller ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacıların mirasbırakanı ... borçlandırıcı tasarruflarda bulunsa da kendi yararına iş ve işlemler yaptığı hususunun sübut bulmadığı, satış bedelinden 450.000,00 TL’nin banka aracı kılınmaksızın elden yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava dışı ...'nun ... Katılım Bankası ... şubesindeki ... numaralı hesap hareketlerinin de elden ödeme savunmasını ispata elverişli bulunmadığı, satış bedelinin ödendiği husususun usulünce ispatlanmadığı, mirasbırakanın dava dışı başka taşınmazını ...'e 22.04.2009 tarihinde satış yoluyla devrettiği, aynı davacılar tarafından aynı nedenle ve aynı tarihte açılan davanın kabulüne karar verildiği ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12.10.2020 tarih 2018/4144 E. 2020/4995 K. sayılı ilamı ile onandığı, mirasbırakan ...’nın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığı, davaya konu taşınmazın davalıya temlik işlemi hukuken geçersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı, istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci maddeleri ve 409 uncu maddesinin ikinci fıkrası

11.06.1941 tarihli, 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğinden; mirasbırakan ...'nın 19.02.2009 tarihinde kayden maliki olduğu 269 ada 414 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümünü davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 31.05.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ikinci eşi ... ile çocukları ...,...'ın kaldığı, ...'nın mirası reddettiği; 28.02.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporunda mirasbırakan ...'nın 19.02.2009 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının bildirildiği görülmüştür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 48.670,88 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

...