"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/125 E., 2023/264 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Divriği ilçesi Mursal köyünde yapılan kadastro çalışmalarında kendisine ait yaklaşık 15 dekarlık taşınmazının davalı adına kayıtlı 166 ada 405 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığını ileri sürerek irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümün tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Divriği Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2015/492 Esas, 2017/316 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesinin 06.11.2020 tarihli ve 2018/1309 Esas, 2020/989 Karar sayılı kararıyla; tapu kayıtlarından 1.387.186,66 m² alanlı 405 sayılı taşınmazın mera niteliğinde olduğu, 06.01.2014 tarihli ve 421 sayılı Mera Komisyon kararı ile de mera olarak tahsis edildiği, ziraat bilirkişi raporunda, taşınmazın mera niteliğinde bulunduğunun belirtildiği ve davacının dayandığı adi yazılı satış sözleşmelerinin gerçek kişiler arasında düzenlendiği, mera olduğu tartışmasız olan taşınmazın zilyetlikle edinilemeyeceği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.02.2023 tarihli ve 2021/5761 Esas, 2023/868 Karar sayılı kararı ile “ kamu orta malı niteliğindeki meraların mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkının ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine ait olup bu nitelikteki taşınmazlar hakkındaki davaların aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerektiği, somut olayda davanın yalnızca Hazine hasım gösterilerek açıldığı bu sebeple Mahkemece ilgili köy tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkilinin sağlanması gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkeme kararının usulden bozulmasına ” karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, bozma ilamına uyularak ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın mera niteliğinde bulunduğu, davacının dayandığı adi yazılı satış sözleşmesinin gerçek kişiler arasında düzenlendiği, Mera Kanunu'nun 4. maddesinin 3. fıkrasında meraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve zamanaşımı uygulanmayacağının belirtildiği, mera niteliğindeki taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunda bulunan yerlerden olup zilyetlikle kazanılmasının olanaklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı 1964 yılında satın aldığını ve taşınmaza zilyet olduğu halde Mahkemece taşınmaz bölümünün kadim mera olduğu kabul edilerek talebinin reddedilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın kadim mera olmadığını, sonradan tahsisli mera haline getirildiğini, kadastro tespit tarihine kadar lehine kazandırıcı zamanaşaımı zilyetliği nedeni ile mülk edinme şartlarının oluştuğunu, taşınmazı hem hayvan otlatmak hem de tarımda kullandığını, tanık beyanları ile bu durumu ispat ettiğini, satış senedinin Mahkemece uygulanarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ve re'sen görülecek nedenler ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro tespiti sırasında mera vasfında kamu orta malı olarak sınırlandırılan ve sonrasında ilgili Mera Komisyonunca 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 12. maddesine göre Sivas ili, Divriği ilçesi, Mursal Köyü Tüzel Kişiliğine tahsis edilen taşınmaza yönelik kadastro öncesi nedene dayalı olarak olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına
Dosyanın Divriği Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.