Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1080 E. 2025/1694 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın 1/3 hissesinin, miras yoluyla intikal ve kazandırıcı zamanaşımı gerekçeleriyle davacı murisi adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararları, taraf delilleri ve yasal düzenlemeler birlikte değerlendirilerek, davacı murisinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespit edilmesi ve kadastro öncesi zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun kabulüyle, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1925 E., 2023/1695 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/21 E., 2022/304 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ...'ın mirasçısı olduğunu, kadastro çalışmaları sonucunda Karabük ili Eflani ilçesi ... köyünde kain 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit gördüğünü, tespite karşı dava dışı ... tarafından açılan dava üzerine Eflani Kadastro Mahkemesinin 2010/5 Esas, 2011/78 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile taşınmazın 6.950,85 metrekarelik kısmının 2/6'şar paylarla ..., ... ve murisi ... adına tesciline karar verildiğini, hükmün Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2013/10761 Esas, 2013/10336 Karar sayılı kararı ile ... adına tescil gören 2/6 pay yönünden adı geçen tarafından Hazine adına yapılan tespite karşı açılmış bir dava bulunmadığı, bu kapsamda bu payın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozulmasına karar verildiğini, bozma kararı sonrasında Karabük Kadastro Mahkemesinin 2014/84 Esas,2014/181 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmaz bölümünün ayrı bir parsel numarası altında 1/3'er paylarla ..., ... ve Hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini belirterek irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle Mahkeme kararı ile 128 ada 1 parselden ayrılarak aynı ada 17 parsel numarasını alan taşınmazda Hazine adına kayıtlı olan 1/3 payın tapu kaydının iptali ile murisi ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Yargılama sırasında, davacının murisi ...'ın dava dışı mirasçıları açılan davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluşmadığını ve dava konusu taşınmazın özel mülkiyetin konusu olabilecek yerlerden olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından davacı murisi ...'ın dava konusu taşınmazı kadastro tarihinden önce yirmi yıldan fazla nizasız ve kesintisiz olarak kullandığı, taşınmazın davacının murisi dışındaki zilyedi ... tarafından tespite itiraz edilmesi üzerine Karabük Kadastro Mahkemesinin temyiz incelemesinde geçerek kesinleşen 2014/84 Esas, 2014/181 Karar sayılı dosyasında da benzer hususların tespit edilerek davanın ... ve ... yönünden kabulüne karar verildiği ancak davacı murisin ... tarafından bir dava açılmamış olması nedeniyle adı geçen lehine tescil hükmü kurulmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile alınan raporlara göre de dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olup davacı ve annesi tarafından kadastro tespit tarihine kadar uzun yıllar kullanıldığı, taşınmazın zilyetlik ile iktisaba elverişli yerlerden olduğu, davacının murisi yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen edinme şartlarının gerçekleştiği, Karabük Kadastro Mahkemesinin 2014/84 Esas, 2014/181 Karar sayılı kararının eldeki dava açısından kesin hüküm niteliği bulunmamakta ise de dava konusu taşınmazın saptanan niteliği ve zilyetlik ile iktisap koşullarının oluşması yönünden davacı lehine güçlü delil oluşturduğu, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürmüştür.

C. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava; kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucunda Karabük ili Eflani ilçesi ... köyünde kain 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 23.874,75 metrekare yüz ölçümü ve ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit gördüğü, tespite karşı dava dışı ... tarafından itiraz edilmesi üzerine Eflani Kadastro Mahkemesinin 30.06.2011 tarih ve 2010/5 Esas, 2011/78 Karar sayılı kararıyla 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 6.950,85 metrekarelik kısmın 1/3'er paylarla ..., ... ve davacı murisi ... adına tesciline karar verildiği, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.11.2013 tarih ve 2013/10761 Esas, 2013/10336 Karar sayılı kararıyla ... tarafından kadastro tespitine karşı açılan bir dava bulunmadığı, bu kapsamda ... adına tescil edilen 1/2 payın Hazine adına tescili gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma kararı sonrasında Karabük Kadastro Mahkemesinin 29.12.2014 tarih ve 2014/84 Esas 2014/181 Karar sayılı kararıyla uyuşmazlık konusu 6.950,85 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın 1/3'er paylarla ..., ... ve Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2017 tarih ve 2015/8921 Esas, 2017/4321 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesi sonucunda dava konusu taşınmaz bölümünün 128 ada 1 parselden ayrılarak aynı ada 17 parsel numarasını aldığı; davacının irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı hukuki nedenine dayanarak dava konusu taşınmazda Hazine adına kayıtlı 1/3 payın tapu kaydının iptali ile murisi adına tescilini talep ettiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi