Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1120 E. 2025/2055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit edildiği ve bu tespitin kesinleştiği, mirasçıların tenkis talebinde bulunmadığı, bu durumda muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası açılamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3474 E., 2023/2525 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Selendi Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/167 E., 2023/135 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların 2014 yılında vefat eden ...'ın mirasçısı olduklarını, murisin 1980 yılında Manisa ili Selendi ilçesi ... Mahallesinde bulunan 136 ada 31 parsel sayılı taşınmazı davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacıların veraset ilamındaki payları oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, muvazaa iddiasının doğru olmadığını ve murisin mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 136 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 28.07.1997 tarihinde davalı ... adına tespit gördüğü, kadastro tespitinin 26.02.1998 tarihinde kesinleştiği, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil davalarının ancak tapulu taşınmazlar hakkında açılabileceği, tapusuz taşınmazlar yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava açma imkanı bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın 26.02.1998 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit gördüğü, kadastro tutanağında "muris ...'ın zilyetliğinde olan davaya konu taşınmazı 1980 yılında 1 milyon TL bedel ile oğlu ...' a sattığını ve zilyetliğini devrettiğini ve halen ... oğlu ... zilyetliğinden ...'a tespit edildiğinin" belirtildiği, dolayısıyla muristen davalıya tapulu bir taşınmazın satış yolu ile devrinin söz konusu olmadığı, bu durumda 01.04.1974 tarihli içtihadı birleştirme kararının somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; muris ...'ın 2014 yılında vefat ettiğini, davacıların murisin vefatından sonra dava konusu taşınmazın temlik edildiğini öğrendiklerini, davacıların kadastro tespitinden önceki durumu bilmesine olanak bulunmadığını, davacılar ... ve ...'in dava konusu taşınmazın temlik edildiği tarihte henüz hayatta olmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın neden tapusuz taşınmaz olarak nitelendirildiğinin yeterince açıklanmadığını, temlik tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı olduğunu, tanık beyanları ile muvazaa olgusunun ispatlandığını, davanın reddi nedeniyle maktu vekalete hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının isabetsiz olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Bilindiği üzere; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Dosya içeriğine göre, dava konusu 136 ada 31 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 1.028.775,51 TL olup, bu değer üzerinden davacılardan ... ve ...'in her birinin 1/6'şar paylarına düşen değerin 171.462,58 TL, davacı ...'nin 2/6 payına düşen değerin ise 342.925,17 TL olduğu, bu durumda davacılar ... ve ... yönünden anılan miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238,730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar ... ve ... yönünden değerden reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının davacı ... yönünden incelenmesine gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Toplanan delillerden; Manisa ili Selendi ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 136 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit gördüğü, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde ...'ın taşınmazı 1 milyon TL bedelle ...'a satarak zilyetliğini devrettiğinin belirtildiği, kadastro tespitinin 26.02.1998 tarihinde kesinleştiği, muris ...'ın 22.11.2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak kızı ..., oğlu ... ile kendisinden önce ölen kızı Samiye'nin çocukları ... ile ...'ün kaldığı anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı tarafça tenkis talebinde bulunulmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından davacı ... yönünden temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar ... ve ... yönünden değerden REDDİNE,

Davacılar vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.