Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1128 E. 2024/2301 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera vasfında sınırlandırılan taşınmazın bir bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın nizalı bölümünün özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulması, yeterli inceleme yapılmadan, eksik bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması ve infaza elverişli olmayan raporun hükme esas alınması isabetsiz görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/328 E., 2021/1569 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çamardı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/23 E., 2019/103 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 131 ada 130 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında adına kayıtlı taşınmazın devamı niteliğindeki taşınmaz bölümünün mera vasıflı dava konusu 131 ada 201 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, nizalı taşınmaz bölümünü nizasız ve fasılasız olarak eklemeli şekilde 40-50 yıldır malik sıfatıyla zilyet ettiğini ileri sürerek dava konusu 131 ada 201 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıtlı 131 ada 130 parsel sayılı taşınmaza eklenerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Çamardı Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.03.2018 tarihli, 2017/64 Esas, 2018/38 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif sonrası ziraat mühendisi, jeoloji mühendisi ve teknik bilirkişi kurulundan aldırılan raporlardan, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün mera vasfında olmayıp özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu ve taşınmazda zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle dava konusu 131 ada 201 parsel sayılı taşınmazın 04.01.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 4.424,78 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile 131 ada 130 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 14.02.2019 tarihli, 2018/843 Esas, 2019/207 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hüküm yerinde “davanın kabulüne” denilmeksizin doğrudan hüküm kurulduğu, dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağının dosya arasına alınmadığı, yöntemince belgesiz araştırması yapılmadığı ve dava değerinin belirlenmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Çamardı Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.2019 tarihli, 2019/23 Esas, 2019/103 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı uyarınca yapılan araştırma sonucunda, davacının dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanında ancak 2.631,74 metrekare yüz ölçümünde taşınmaz edinebileceği, bu yerin teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen alan olduğu, söz konusu taşınmaz bölümünün mera vasfında olmayıp özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, dosya arasına getirtilen 1986, 1987, 2009, 2011 ve 2014 tarihli hava fotoğraflarında da taşınmaz üzerinde bu tarihlerde kullanım olduğunun görüldüğü, nizalı taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 131 ada 201 parsel sayılı taşınmazın 01.11.2019 havale tarihli teknik bilirkişi raporu ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen 2.631,66 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıtlı 131 ada 130 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın mera vasfında olup zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, kararın dayandığı deliller ile kanuni sebepler ve gerekçe içeriğine göre, davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçesinde hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16 ve 17 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Niğde ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 201 parsel sayılı 2.602.025,80 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmıştır.

2. Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazıldığı halde, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın nizalı bölümünün niteliğinin ne olduğunu belirten, bu bölümün taşınmazın geri kalanından ne şekilde ayrıldığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, teknik bilirkişiye yan kesit krokisi çizdirilmemiş, yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazın kadastro tespitine itiraza ilişkin olarak yapılan yargılama sonunda verilen kararın infaz edilip edilmediği araştırılarak taşınmaza ait güncel mera kütük sayfası getirtilmeli, taşınmazın kadastro tespit tarihi olan 2007 yılından geriye doğru varsa 15-20-25 yıl öncesine ait (dosya arasında bulunan hava fotoğrafları dışında) üç ayrı tarihte çekilmiş streoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın 01.11.2019 havale tarihli teknik bilirkişi raporu ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar - ihyaya konu edilip edilmediği, imar - ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı, meradan açılan bir yer olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli, Mahkeme hakiminin taşınmaza ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmazın nizalı bölümü ile geriye kalan bölümünü yan kesit krokisi ile gösteren rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu parsellerle ve taşınmazın geriye kalan bölümüyle karşılaştırmalı olarak dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, bu yönlerden komşu parsellerden ve taşınmazın geriye kalan bölümünden ne şekilde ayrıldığını, taşınmazın nizalı bölümü ile geriye kalan bölümü arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden (özellikle taşınmazın nizalı bölümü ile geriye kalan bölümünün müşterek sınırını gösteren) çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan ve daha sonra aldırılan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafarı üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın nizalı bölümünün sınırlarını ve niteliğini, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, öncesinde mera ile bütün halinde kullanılıp kullanılmadığını, zamanla meraya doğru genişleyip genişlemediğini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de bozma sonrası hükme esas alınan 01.11.2019 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün koordinat bilgileri incelendiğinde, “Z9” noktasının hangi noktaya bağlandığı ve “Z15” noktasının neresi olduğunun rapora ekli krokiden anlaşılamadığı, Mahkemece infaza elverişli olmayan bu raporun hükme esas alınması da isabetsiz olup kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,20.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.