Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1134 E. 2025/1970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin davalıların edinim sebebini değiştirerek hükmen tescile karar verip veremeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasının infaz aşamasında tereddüt doğuracak şekilde düzenlendiği ve davalıların payının hükmen tesciline karar verilemeyeceği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/583 E., 2023/614 K.

Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalıların babasının kardeş olduğunu, davacıların muris babası ...’ın 554 ada 36 parsel sayılı taşınmazını davalı torunları Yücel ve Yüksel’e ölünceye kadar bakım akdi ile temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların bakım borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tescil, olmadığı takdirde tenkis talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalıların, dedesi muris ...'a bakım borcunu yerine getirdiğini, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.10.2015 tarihli ve 2013/473 Esas, 2015/253 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Dairece; murise ait tüm taşınmazların araştırılarak değerlerinin belirlenmesi, ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen çekişmeli taşınmazın değerinin murisin tüm malvarlığı içindeki oranı belirlenerek temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, bu arada muris tarafından davacılara ve diğer mirasçılara kazandırma yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa değerlerinin saptanması, murisin gerçek amaç ve iradesinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davalılar vekilinin karar düzeltme dilekçesi Dairenin 30.05.2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 17.02.2021 tarihli ve 2019/229 Esas, 2021/139 Karar sayılı kararıyla; muris tarafından, bakım borcunun yerine getirilmediğine yönelik ölene kadar itirazının olmadığı, bu nedenle murisin mirasçıların davalıların bakım borcunu yerine getirmediği iddiasının dinlenemeyeceği, murisin mal kaçırma iradesinin ya da muvazaa iddiasının davacılar tarafından ispatlanamadığı, yapılan temlikin murisin tüm mal varlığı içindeki oranının % 13 olması nedeniyle makul sınırlar içinde kaldığı, ölünceye kadar bakma akdi ivazlı akitlerden olduğundan tenkise konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

C. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Dairece; Mahkemece bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, murisin saptanması gereken gerçek iradesinin temlik tarihindeki iradesi olması gerektiği, dava konusu 554 ada 36 parsel sayılı taşınmaz ile temlik tarihi olan 03.05.2000 itibariyle murisin elinde bulunan temlik dışı taşınmazlarının tespit edilip keşfen değerlerinin belirlenmesi, yapılan temlikin makul ölçülerde kalıp kalmadığının tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi suretiyle gerçek amaç ve iradenin açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı olan torunların, anne - babalarının ayrılmasından kaynaklı olarak murisin yanında büyüdüğü, murisin torunlarına düşkün olduğu, bir dönem davalıların murisin bakımıyla ilgilendikleri, temlik tarihi itibariyle murisin bakıma muhtaç konumda olmadığı, murisin daha evvel de erkek çocuklarına üç parça taşınmaz bağışında bulunduğu, diğer kız çocuklarına yönelik temlik işlemlerinin bulunmadığı, murisin kız çocuklarından mal kaçırma amacı güttüğü, temlik dışı taşınmazlardaki payların değeri ile davaya konu taşınmazların değeri birlikte gözetildiğinde ve mirasçı sayısı da nazara alındığında makullük sınırının aşıldığı, murisin diğer taşınmazlarına nazaran değerli taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı torunlarına devrettiği görülmekle murisin diğer mirasçılarına göre davalı torunlarını daha çok koruyup kolladığı, böylece yapılan devirlerin muvazaalı ve mal kaçırmaya dönük olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla davalıların murise karşı bakım borcunu yerine getirdiğinin anlaşıldığını, davacı ...'ye 1989 yılında murisin 3 taşınmaz bağışlamasının da mirasçılarından mal kaçırma kastının bulunmadığını gösterdiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tenkis istemine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararının gerekçelerine göre davalılar vekili tarafından aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bilindiği üzere; HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca, Mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hâkimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.

3. Somut olayda; Mahkemece, davanın kabulüyle davacıların miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilip kalan payların davalılar üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, davalıların edinme sebebini değiştirerek hükmen kayıt oluşturacak şekilde onların adına da tescil hükmü kurulması doğru değildir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Bartın ili Merkez ilçesi Orta Mahallesinde kain 554 ada 36 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının İPTALİ ile 1/6 miras payı oranında davacılardan ..., 1/6 miras payı oranında ..., 1/6 miras payı oranında ... adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, bakiye kalan 3/6 payın eşit hisselerle davalılar adına tapuya KAYIT VE TESCİLİNE, ” cümlesinin çıkartılarak yerine “Bartın ili Merkez ilçesi Orta Mahallede bulunan 554 ada 36 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar ..., ..., ... adına 1/6'şar miras payı oranında tesciline, kalan payların davalılar üzerinde bırakılmasına, ” cümlesinin yazılmasına,

Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,

Dosyanın Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

14.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.