Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1167 E. 2025/2448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların kamulaştırılması nedeniyle davalıların pasif taraf sıfatının bulunup bulunmadığı ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin terditli kamulaştırma bedeli talebine uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin, taşınmazların kamulaştırılmasından sonra açılan tapu iptali ve tescil davası için öngörüldüğü ve bu sürenin dolması halinde kamulaştırma bedelinin talep edilemeyeceği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/960 E., 2023/1500 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/184 E., 2022/229 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ... ada 3, 121 ada 6, 11, ... ada 2, 3, ... Mahallesinde bulunan ... ada 6 parsel sayılı taşınmazların ...’e ait olduğunu, ...’in vefatından sonra davacıya pay vermemek amacıyla davalıların çekişmeli taşınmazları halaları ... ’dan satın almış gibi göstererek kadastro tespitlerini adlarına yaptırdıklarını, dava konusu taşınmazların ... tarafından kullanılmakta iken davacıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satış işlemi yapılarak davacının hakkının kısıtlandığını, dava konusu taşınmazlar üzerinde baraj yapılacağından kamulaştırma davası açılmasının muhtemel olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesilini, taşınmazların kamulaştırma nedeni ile tescil edilememesi halinde davacının hissesine düşecek taşınmazlar ile dava açılmadan önce kamulaştırılmış olan taşınmazların bedellerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının ... ada 11 parsel ile ... ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda hissesinin hala mevcut olduğunu, ... ada 6 ve 3 parsel sayılı taşınmazların Dursun’un babasından intikal edip taksimle kardeşi ...’e intikal ettiğini, davalının taşınmazı halasından satın aldığını, ... ada 2 parselin murisle ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazın müşterek muristen intikal etmeyip 3. kişiden satın alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.10.2020 tarih ve 2019/380 Esas, 2020/278 Karar sayılı kararıyla; 121 ada 11 parsel ve 279 ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda davacının en az miras payı kadar hissedar olduğu, bu nedenle eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, 121 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosunun ... adına yapıldığı, kadastro işleminin 25.08.2008 tarihinde kesinleştiği ve 18.11.2019 tarihinde kamulaştırma nedeniyle DSİ'ye devredildiği, 122 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosunun dava dışı...adına yapıldığı, kadastro işleminin 25.08.2008 tarihinde kesinleştiği ve son olarak 27.06.2019 tarihinde kamulaştırma nedeniyle DSİ'ye devredildiği, 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit edildiği, kadastro işleminin 25.08.2008 tarihinde kesinleştiği ve 18.11.2019 tarihinde kamulaştırma nedeniyle taşınmazın DSİ'ye devredildiği, davanın 18.11.2019 tarihinde 19:05'te dava konusu taşınmazların DSİ'ye devrinden sonra açıldığı, davalılar bu taşınmazlarda dava tarihi itibariyle malik olmadığından 121 ada 6 parsel, 122 ada 2 parsel ve 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil talebi bakımından davada davalıların pasif taraf sıfatının bulunmadığı, 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosunun ... adına yapıldığı, kadastro işleminin 25.08.2008 tarihinde kesinleştiği ve hâlen davalı adına kayıtlı olduğu ancak 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, terditli kamulaştırma bedeli talebinin incelemesinde ise kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı tarihte davacının taşınmazda hak sahibi olmadığı, hak sahipliği iddiasının ve buna dayalı bedel talebinin o tarihte 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra dinlenemeyeceği gerekçesi ile davanın 121 ada 11 ve 279 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, 121 ada 6 parsel, 122 ada 2 parsel ve 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine, 119 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, davacının terditli talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.06.2021 tarih ve 2021/148 Esas, 2021/663 Karar sayılı kararıyla; davacının tapu iptali-tescil talebi ile birlikte terditli olarak kamulaştırma bedelinin tazmini talep ettiği, davacının bu talebinin geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, davalıların zamanaşımı def'inde de bulunmadıkları, bu talebin hak düşürücü süreden sonra dinlenilmeyeceğine ilişkin herhangi bir yasal dayanağın bulunmadığı, bu haliyle Mahkemece bu talebin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi, buna göre tarafların delilleri toplanarak iddia ve savunmaları doğrultusunda bir inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin gönderme kararı sonrasında yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın 18.11.2019 tarihinde 19:05'te dava konusu taşınmazların DSİ'ye devrinden sonra açıldığı, davalıların bu taşınmazlarda dava tarihi itibariyle malik olmadığı, 121 ada 6 parsel, 122 ada 2 parsel ve 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil talebi bakımından davada davalıların pasif taraf sıfatının bulunmadığı, 119 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosunun ... adına yapıldığı, kadastro işleminin 25.08.2008 tarihinde kesinleştiği ve hâlen davalı adına kayıtlı olduğu ancak 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, her ne kadar Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 03.06.2021 tarih ve 2021/148 Esas, 2021/663 Karar sayılı ilamı ile hak düşürücü sürenin terditli talep bakımından uygulanamayacağı gerekçesiyle kaldırılmış olsa da terditli kamulaştırma bedeli talebinin incelemesinde ise kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı tarihte davacının taşınmazda hak sahibi olmadığı, davalıların taşınmazın asli zilyetliğini kazandığı, hak sahipliği iddiasının ve buna dayalı bedel talebinin o tarihte 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra dinlenemeyeceği, bu hususu teyit eder şekilde güncel yargı içtihadının da oluştuğu gerekçesi ile davanın; 121 ada 11 ve 279 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, 121 ada 6 parsel, 122 ada 2 parsel ve 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine, 119 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, davacının terditli talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının çekişmeli taşınmazın ortak muris ...'den kaldığını öne sürerek Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açmış olmasına, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre dolduğu hallerde taşınmazın aynını talep etme olanağı kalmadığından, kamulaştırma bedelini talep edilmesine de olanak bulunmadığı ve bu hali ile Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; muris muvazaasında hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını, ilk kadastro tespitinin ne zaman yapıldığının araştırılması gerektiğini, 18.08.2008 tarihli noter senedine göre bedelin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taşınmazın aynı için talep edilen hakkın bedele dönüştüğünü, davalıların zamanaşımı itirazında bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ... ada 3 parsel sayılı taşınmaz ... adına tespit ve komisyon kararı ile adı geçen adına tescil edilmiş, 121 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ... adına tespit ve tescil edildikten sonra DSİ adına kayıtlanmış, 121 ada 11 parsel sayılı taşınmaz 1/3 payla ... ve payları oranında müşterekleri adına tespit ve tescil edildikten sonra 1/3 payla ..., 2/3 payla DSİ adına kayıtlanmış, 122 ada 2 parsel...adına tespit ve tescil edildikten sonra DSİ adına kayıtlanmış, 122 ada 3 parsel ... adına tespit ve tescil edildikten sonra DSİ adına kayıtlanmış, ... Mahallesinde bulunan ... ada 6 parsel sayılı taşınmaz ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edildikten sonra ½ payla ... ve Kerim, 1/2 payla DSİ adına kayıtlanmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

08.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.