"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/123 E., 2021/138 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 18.03.2019 tarihli 2016/6223 Esas 2019/1839 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar Hazine vekili, ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 119 ada 50 parsel sayılı taşınmazın mera olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ancak bu tespitin hatalı olduğunu, taşınmazın içerisinde kalan yaklaşık 30 dönüm kadar bir yerin atalarından kaldığını ve uzun yıllardır kullandıklarını ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün sınırlandırmasının iptali ile babası ... adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, ... vekili ve ... vekili yargılama sırasında ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.09.2013 tarih ve 2013/25 Esas 2013/197 Karar sayılı kararıyla davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.11.2014 tarih ve 2014/9559 Esas, 2014/13994 Karar sayılı kararı ile; 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Tomarza Belediyesinin davaya dahil edilmesi gerektiği ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiği belirtilerek sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.
Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2015 tarih ve 2015/36 Esas - 2015/153 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.03.2019 tarih ve 2016/6223 Esas - 2019/1839 Karar sayılı kararı ile; 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kayseri Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilmesi ve gerektiği, taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, taşınmazın üç tarafının mera parseli ile çevrili olması nedeniyle Mahkemece taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz bölümüne davacı tarafın yirmi yılı aşkın süredir malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak zilyet olduğu, ancak kadastro tespiti sırasında bu durum gözetilmeksizin taşınmazın Hazine adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 119 ada 50 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bulunan 27.01.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 36.946,30 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile ölü Hakkı Çelik adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar; Hazine vekili, ... vekili, ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B.Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin olağanüstü zaman aşımı veya başka bir yoldan zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, dosyadaki bilirkişi raporlarına göre çekişmeli bölümün mera vasfında olduğunu belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kabul kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ziraat bilirkişi raporuna göre talep edilen kısmın mera vasfında olduğunun belirlendiğini,meraların özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kabul kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu edilen kısmın mera vasfında olduğunu,bu gibi yerler üzerinde ayni veya şahsi herhangi bir hak tesisi edilemeyeceğini,kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğini, verilen kararın harç ve yargılama giderleri yönünden de hatalı olduğunu, vekil edeninin yasal hasım olduğunu, yargılama giderlerinden tüm davalılar ile birlikte sorumlu tutulmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kabul kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan mera sınırlandırmasının iptali ve tapuya tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 713 üncü maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ıncı, 17 inci maddeleri
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 50 parsel sayılı 709.898,48 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ıncı maddesine istinaden mera vasfı ile kamu orta malı olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 27.01.2021 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 36.946,30 m2'lik kısmında zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Somut olayda; üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda, çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırlarının genişlemeye müsait olduğu, mera parseli ile arasında herhangi bir ayırıcı unsur, belirleyici bir işaretin olmadığı,taşınmaz üzerinde yer yer mera bitkilerinden koyun yumağı, otlak ayrığı, yabani korunga, kekik, geven, sütleğen taş ve yabani yonca türlerinin tespit edildiği, taşınmazın evveliyatında mera vasfında olduğu, mera ile aynı karakterde olduğu, dava konusu yerin meradan açıldığı, mera parseli arasında herhangi bir kot farkının olmadığı hususlarının tespit edildiği, her ne kadar keşifte dinlenen komşu köy ve aynı köy mahalli bilirkişileri beyanlarında dava konusu çekişmeli bölümün davacı ve ailesi tarafından kullanıldığını belirtmiş ise de yaşları itibarı ile en erken 1970 li yılları bilebilecekleri, yine uzman bilirkişi tarafından incelenen 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında taşınmaz bölümünün tarla olarak kullanıldığı belirtilmiş ise de dava konusu taşınmazın kadim mera olması nedeni ile meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı ve zilyetlikle mülkiyeti kazanılabilecek yerlerden olmaması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar tesisi isabetsiz olmuştur.
Diğer taraftan; önceki Mahkeme kararında davacının dava konusu ettiği kısmın kabulüne karar verildiği, kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalı ... tarafından kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, önceki Mahkeme kararını temyiz etmeyen taraf, aleyhine yeni bir durum oluşmadıkça temyiz yoluna başvuramayacağından davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine,
Davalılar Hazine vekili ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde yatırılan temyiz peşin harcının davacıya, Tomarza Belediye Başkanlığına ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığına geri verilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.