Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1275 E. 2025/1871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya bağışlanan taşınmazın, davalının davacıya karşı yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle bağışlamadan rücu yoluyla geri alınması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının davacıya karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığına dair tanık beyanları ve yazılı belgeler ile davalının kanundan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle bağıştan rücu şartlarının oluştuğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1164 E., 2023/938 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/142 E., 2021/464 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından adli yardım istemli olarak temyiz edilmekle; adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ortak çocukları ...'ın 2012 yılında kanser hastalığından ölümü üzerine ailenin boşluğa düştüğünü, davalının baskısıyla dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetinin davalıya bağış suretiyle temlik edildiğini, davalı ve kardeşi ...'ın psikolojik sorunlarının arttığını, davacıya kötü muamele ve hakarette bulunduklarını, davalı ve kardeşi ... tarafından yazılan mektuplarda belirtildiği üzere davalı ve kardeşinin evde cinler olduğu, davacı ve ailesi tarafından kendilerine büyü yapılarak öldürülmeye çalışıldıklarını, takip ettirildiklerini, davacının ailesi ve ölen oğluyla cinsel ilişki içinde olduğunu söyleyerek davacının oğlunun mezarını ziyaret etmesini, Cuma namazına gitmesini yasakladıkları, oğlunun ölümünden davacıyı sorumlu tuttukları, evden tüm eşyaları attıklarını, davacının başını şömineye sokup sabaha kadar beklettiklerini, defalarca davacının üzerine yürüyüp "Büyü yapan aşağılık mahluk" diyerek davacının yüzüne tükürdüklerini, yattığı odanın kapısını kilitlediklerini, davalının olağanüstü güçlere sahip olduğunu düşünen bir kişi olduğunu, baskılara dayanamayan davacının 24.04.2020 tarihinde arkadaşı ... ...'ın evine sığındığını, baskıyla yapılan taşınmaz bağışından sonra davalının davacıya hayatı çekilmez hale getirdiğini, yapılan eziyetler sonucunda davacının hayatından endişe ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların ortak çocuklarının 2012 yılında ölmesi üzerine davacının akıl ve ruh sağlığının bozulduğunu, davacının çocuğunun ölümünden dolayı kendisini suçladığını, içine kapandığını, takip ve tehdit edildiğini söylediğini, davacının dava dışı ... ve ... tarafından yönlendirildiğini, davanın bu kişilerin etkisiyle açıldığını, davacının 24.04.2020 tarihinde ...'yle birlikte ortak konuttan ayrıldığını, adı geçen kişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunduklarını, akıl sağlığı yerinde olmayan davacının kısıtlanması amacıyla da dava açtıklarını, davacının evi terk etmesi sonucu ev hanımı olan davalının ekonomik darlığa düştüğünü, davacının evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bağışlamadan rücu şartlarının oluşmadığını, davacı ...'nin yanına yerleşince davalı tarafından davacının hastalıklarını bildiren yazı yazılıp ...'ye verildiğini ancak davacının sunduğu mektupların bu belgeler olup olmadıklarını bilmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının davacıya fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, dosyaya sunulan davalı ve kardeşi ...'ın beyanlarını içerir el yazılı belgelere göre müşterek çocuk ...'ın ölümünden sonra davalı ve bipolar rahatsızlığı olan kardeşinin psikolojilerinin iyice bozulduğu, kapı komşusu ...'ın samimi beyanları ve bu olaylar neticesinde davacıyı evlerine alan ... ve eşi ...'nin beyanlarına göre davalı ve tanıklarının da kabulü olduğu üzere davacının balkona çıkarak "...'ye haber verin beni alsın." dediği, ...'nin davacıyı kilitli olduğu odadan çıkarıp evlerine götürdüğü, komşuların buna şahit olduğu, akabinde davalının dosyadaki mektupları ...'ye verdiği, bu mektuplarda yazılanların psikolojik ve fiziki eziyet olarak davacıya uygulandığının tanıkların görgüsü dahilinde olduğu, davalının oğullarının ölümünden davacıyı sorumlu tuttuğu, davacıya "Katilsin" dediği, ibadetine izin vermediği, oğlunun mezarına göndermediği, oğlunun mezarından çıkarak davacıyla ilişkiye girdiğini, kendisinin özel bir kişi olduğunu ve görüntü geldiğini söylediği, evin anahtarını davacıya vermediği, maaş kartına el koyduğu, oğlundan kalan resimleri yırttığı, telefonunu kırdığı, davacının kafasını şömineye sokarak uzun süre beklettiği, davacının cinlerden çocuğu olduğunu iddia ettiği, davacının evin her tarafına zift, dışkı vd sürdüğünü ve işediğini söyleyerek psikolojik şiddet uyguladığı, davacının annesi, ablası ve yeğenleriyle ilişkiye girdiğini söyleyerek onun şeytan olduğunu ileri sürdüğü, davacının sırtına tokmakla vurduğu TBK'nın 295/1-2. maddesine göre davalının davacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacıya karşı psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 1977 yılında evlendiği, oğulları ...'ın 23.06.2012 tarihinde öldüğü, dava tarihinde tarafların halen evli oldukları, davacının 18.05.2015 tarihinde taşınmazın çıplak mülkiyetini eşi davalıya bağışladığı, davalı tarafından davacının kısıtlanması için açılan davanın İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/785 Esas, 2021/1030 Karar sayılı kararıyla iki ayrı heyet raporuna istinaden reddedildiği, kararın istinaf incelemesi sonucu kesinleştiği, davacı tanıklarının beyanlarının somut olaya ve görgüye dayalı ve uyumlu olduğu, davalı tanıklarının davalının davacıya karşı olumsuz bir davranışını görmediklerine dair beyanlarının iddia edilen eylemlerin yapılmadığı anlamına gelmediği, toplanan delillerden davalının davacıya karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığı, kanundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde ihlal ettiği, bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili adli yardım istemli temyiz dilekçesinde; davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, davacı tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, davacının akli melekeleri yerindeyse iddia ettiği fiillerin uygulanması üzerine şikâyette bulunmaması ve sağlık raporu almamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar arasında sorun olmadığını, davacının psikiyatrik yeşil reçeteli ilaç kullandığını, pandemi nedeniyle evde kaldığı için psikolojisinin bozulduğunu ve evi terk ettiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, aksine davacının evi terk ederek yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bağışlamadan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.

B. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bağışlamadan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İzmir ili, Narlıdere ilçesi, ... Mahallesinde (yenileme öncesinde Narlıdere Mahallesinde) kain 5034 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davacı tarafından 15.09.2015 tarihinde intifa hakkı saklı tutularak kuru mülkiyetinin davalıya bağışlandığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davalının adli yardım talebi Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmiş olup harç yatırmadığından, aşağıda yazılı 2.107,80 TL temyiz başvuru harcı ile 65.626,03 TL onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.