Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1300 E. 2025/1796 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, oğlu olan davalıya ait taşınmazın, davacının bilinç kaybı sırasında hile ile devredildiği ve akabinde muvazaalı olarak üçüncü kişiye satıldığı iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, davalılardan birinin davayı kabul etmesi üzerine diğer davalı hakkında verilen pasif husumet yokluğu kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin davayı kabul etmesiyle davaya konu uyuşmazlığın onun yönünden sona erdiği, diğer davalının ise hükümden etkilenmediği ve bu nedenle istinaf başvurusunda hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/4058 E., 2024/99 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayındır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/128 E., 2023/468 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; geçirdiği ameliyat ve epilepsi hastalığı nedeniyle uzun bir süre şuur ve hafıza kaybı, sersemlik durumlarıyla karşı karşıya kaldığını, ameliyattan sonra 1 yıl boyunca çok ağır ilaçlar kullanmaya başladığını, söz konusu ilaçların bilinç ve hafıza kaybını daha çok arttırdığını, oğlu olan davalı ...'in bu durumundan yararlanmak suretiyle şuurunu kaybettiği yani hukuki ehliyetinin bulunmadığı bir zaman diliminde dava konusu 745 parsel sayılı taşınmazını hileli ve yolsuz olarak kendi adına tescil ettirdiğini, iyileşip ilaç kullanımlarını bıraktıktan sonra, davalı ...'ın hileli ve yolsuz bir şekilde kendi adına tescil ettirdiği taşınmazı kaybetme telaşına kapıldığını ve satış göstermek suretiyle muvazaalı bir işlemle diğer davalı ...'a devrettiğini, eşinin dava konusu aile konutunun devrine ilişkin rızasının da sorulmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; iddiaların doğru olmadığını, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, bilahare 19.01.2023 tarihli duruşmada muvazaalı satışı kabul ettiğini, tapuyu emaneten devraldığını, bu nedenle açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

Davalı ...; taşınmazın devri esnasında davacının iradesinin tam olduğunu, istek ve rızası ile devrin gerçekleştiğini, diğer davalı ...'e yapılan temlikin gerçek bir satış işlemi olduğunu, satış bedelinin kendisine ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tapu iptal-tescil davalarında husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği, tapu kayıt maliki davalı ...'ın 19.01.2023 tarihli duruşmada açılan davayı kabul ettiğini, ayrıca muvazaalı satışı kabul ettiğini, tapuyu emaneten devraldığını beyan ettiği, davalı ...'in davayı kabul ettiği ve kabul beyanının davayı sonlandıran taraf işlemi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; diğer davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği, hükümde davalı ... aleyhine herhangi bir karar tesis edilmediği, davalının, diğer davalı hakkında verilen kabul kararını istinaf etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 352/1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadığını, tanıkların dinlenmediğini, delillerin toplanmadığını, davacının iddialarının araştırılmadığını, hak düşürücü süre bakımından bir değerlendirme yapılmadığını, davalılardan Nusret ile davalı ... arasındaki satışın muvazaalı olduğunun kabulü halinde dahi bu hususun tek başına davanın esasını çözemeyeceğini, Mahkemece davaya devam edilerek davacı ile davalı ... arasında yapılan ilk devir işleminin geçerli olup olmadığına dair taraf iddia ve delilleri ile re'sen toplayacağı diğer delillerle sonuca ulaşılması gerektiğini, istinaf yoluna başvurmada hukuki yararın bulunmadığı tespitinin yerinde olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...'in çekişme konusu 745 parsel sayılı taşınmazını 09.09.2019 tarihinde oğlu olan davalı ...'e, Hasan'ın ise 04.03.2022 tarihinde diğer davalı ...'a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.