Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1311 E. 2024/2502 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikler sebebiyle mirasçıları tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, verilen hükmün infaza elverişli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplulaştırmaya giren taşınmazlar ile ilgili gerekli inceleme yapılmadan ve infaza elverişli bir hüküm kurulmadan karar verilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/1208 E., 2018/506 K.

HÜKÜM : Kabul - Temyiz Talebinin Reddi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararı bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin 04.10.2018 tarihinde kesinleştiğine ilişkin şerh verilmiş olup, bir kısım davalılar vekilinin (Eyüp ve Zülfü dışında) 14.09.2022 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar verilmiştir.

Ek karar bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ...’nın paydaşı olduğu 1, 2, 3, 10, 1405, 1408 ve 1410 parsel sayılı taşınmazların ayrıt etme gücü yokken ölümünden kısa süre önce 93 yaşında davalı oğulları ... ve ...’ye temlik ettiğini, mirasbırakanın ölümünden sonra davalıların taşınmazları diğer erkek kardeşlerine devrettiğini, devrin kızları mirastan mahrum etmek için yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ...’nün ölümü ile mirasçıları aynı vekile vekalet vermişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., ... ve ... vekili Av. ..., mirasbırakanın ehliyetli olduğunu, babaları öldükten sonra paylaşma neticesinde kızların paylarını kardeşleri ...’e bırakmak istediklerini, Eğil ilçesindeki bir kısım taşınmazların ... adına devredildiğini, mirasbırakandan kalan başka taşınmazların dava konusu edilmemesinin bu nedenle olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı ..., davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.06.2012 tarihli ve 2009/283 Esas, 2012/393 Karar sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 21.03.2013 tarihli ve 2012/14877 Esas, 2013/4103 Karar sayılı kararıyla, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması, mirasbırakanın hukuki ehliyete sahip olmadığının belirlenmesi halinde ehliyetsizlik iddiası bakımından pay oranında istekte bulunulamayacağı gözetilerek davanın reddedilmesi, aksi halde muris muvazaasına dayalı istek yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 21.06.2018 tarihli ve 2013/1208 E., 2018/506 K. Karar sayılı kararı ile, mirasbırakanın ehliyetli olduğu, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın 04.10.2018 tarihinde kesinleştiğine ilişkin şerh verilmiş, bir kısım davalılar vekilinin(... ve ... dışında) temyiz isteği 14.09.2022 tarihli ek karar ile kararın taraflara tebliğ edildiği, temyiz edilmediğinden kesinleştiği belirtilerek reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar (Eyüp ve Zülfü dışında) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar (... ve ... dışında) vekili temyiz dilekçesinde; tebliğlerin usulsüz olup kesinleştirmenin hatalı olduğunu, keşif yapılıp değer tespit edilmediğini, tanıkların sunulması için süre verilmediğini, dava dilekçesinde akıl sağlığına dayanıldığını, ehliyetli çıktığından davanın reddi gerektiğini, hükmün icra kabiliyeti olmadığını, iptal edilen payların belirtilmediğini, 3. kişilerden alınan payların dahil edildiğini, talebin aşıldığını, muris muvazaasına dayanılmadığını, gerekçede husumetli olunan ... beyanına itibar edilmesinin doğru olmadığını, derdestlik itirazları olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı,

Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci,

Tapu Kanunu'nun 26 ncı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Mirasbırakan 1909 doğumlu ...'nın 18.06.2005 tarihinde ölümü ile geride eşi ... ile çocukları davacılar, davalılar ve dava dışı ... ve ...’nın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 1, 2, 3, 10, 1405, 1408, 1410 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını 23.08.2002 tarihinde satış suretiyle davalı oğulları ... ve ...'ya eşit paylarla temlik ettiği, davalı ...’nin 2,3,10 ve 1405 parsel sayılı taşınmazlarda 3. kişilerden aldığı payının da bulunduğu, davalı ...'nın 1405 ve 1410 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını davalılardan ...'ya 29.03.2006 tarihinde, 1408 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı ...'ya 04.04.2006 tarihinde satış suretiyle devir ettiği, davalı ...'nın ise 1, 2, 3, 10, 1405, 1408, 1410 parsel sayılı taşınmazlardaki bir kısım payını üzerinde bırakarak bir kısmını davalı ..., ... ve ...'ya eşit paylarla satış suretiyle 07.08.2006 tarihinde temlik ettiği, alınan 30.10.2017 tarihli raporda dava konusu 1405 parselin ifraz ile 1411 ve 1412 parsel olduğu, 1410 parselin ise ifraz ile 1413 parsel olduğu, 1,2,3,10,1408, 1411 ve 1413 parsel sayılı taşınmazların 12.06.2014 tarihli toplulaştırma işlemi ile bir çok parsele gittiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, davalılar ..., ..., ... ve ... adına vekil Av. ...’a çıkarılan gerekçeli karar tebliğ evrakının “... Plaza B-5 .../Diyarbakır” adresinde daimi çalışanı ...’e 18.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, geri çevirme ile yapılan araştırmada vekilin adresinde tebliğ tarihi itibariyle değişiklik olmadığı, belirtilen şahısın tebliğ tarihinde iş yerinde çalıştığı anlaşılmakla, karar tebliğinin usulüne uygun olduğu, kararın 12.09.2022 tarihinde süresinden sonra temyiz ediliği anlaşılmakla, belirtilen davalılar yönünden temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davalı ...’ya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Davalı ...’nın Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 06.07.2015 tarihli ve 2015/654 E., 2015/1326 K. sayılı karar ile kısıtlandığı, eşi ...’ın vasi olarak tayin edildiği, davalı ... adına “... Mah. .../Diyarbakır” adresine çıkarılan gerekçeli karar tebliğinin aynı adreste oturduğu belirtilen ... tarafından 14.09.2018 tarihinde tebliğ alındığı, davalı vasisine karar tebliğ edilmediği, vasi tarafından vekaletname verilen Av. ...’nun temyiz dilekçesinde kararın yeni öğrenildiğini beyan ettiği, bu durumda kararın süresinde temyiz edildiğinin kabulü ile Mahkemenin 14.09.2022 tarihli ek kararının kaldırılması gerekmektedir.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekilince işin esasına ilişkin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ne var ki, Mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söylebilme olanağı yoktur.

Şöyle ki, dava konusu taşınmazlarda mirasbırakan ... adına kayıtlı payların davalılara devredildiği, taşınmazların yargılama sırasında toplulaştırmaya girdiği, toplulaştırma evrakının dosya arasına alınmadığı, bilirkişi raporunda 3 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kısmen toplulaştırmaya girdiğinin belirtildiği, toplulaştırma evrakı dosya arasında bulunmadığından bilirkişi raporunun denetlenemediği, hükümde hangi taşımaz yönünden ne kadar payın iptal-teciline karar verildiği bildirilmediği gibi taşınmazlarda davalılar adına olan kayıtların tamamının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescile karar verildiği, kalan payların davalılar üzerinde bırakılmasına ilişkin hüküm tesisi edilmediği açıktır.

Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının, geldi ve gittilerinde ifraz veya imar söz konusu ise tüm geldi ve gitti tapu kayıtlarının (birbirine takip edecek ve denetlenecek şekilde) özellikle toplulaştırmaya ilişkin belgelerin toplulaştırma sırasında yapılan işlemler açıklattırılmak suretiyle ilgili Tapu Müdürlüğünden temin edilmesi, çekişmeli taşınmazların toplulaştırma sonrası oluşan parsellere hangi oranda gittiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ile oluşan parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalılar ..., ..., ... ve ...’nin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ... ve ...’den alınmasına,

Davalı ...’nın Mahkemenin 12.09.2022 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 12.09.2022 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden Davalı ...'ya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.