"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1384 E., 2023/1138 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bingöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/147 E., 2021/123 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı 22.04.2016 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu Bingöl ili ... köyünde evinin bitişiğine bulunan arsaya davalı tarafından zorla, izinsiz 2013 yılında ev yapıldığını, davalının ev yaptığı arsanın kendi evinin arsası olduğunu ileri sürerek taşınmazın mevcut tapusunun iptal edilerek adına tapuya tescilini istemiştir.
Davacı 25.04.2016 tarihli beyan dilekçesinde; 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazı ...’dan satın aldığını, 10 yıldan fazla süredir taşınmaza zilyet olduğunu, taşınmaza davalının zorla bir oda yaparak taşınmazını işgal ettiğini, 105 ada 7 parsel sayılı taşınmazın babaları Ali’den çocukları davalı ..., kendisi ve dava dışı ...’e kalmasına rağmen kadastro çalışmalarında davalının kötü-niyetli olarak tek kendi adına yazdırdığını ileri sürerek 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 7 nolu parselin ise müşterek olarak ...’in karısı ..., davalı ... ve kendi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 08.06.2017 tarihli ıslah dilekçesinde, davacı tarafından Mahkemeye sunulan dava ve bayan dilekçelerinde hatalar olduğunu, bu sebeple dava konularını ve beyanlarını ıslah ettiklerini, davacının 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 30 yıl önce ... ve çocuklarından satın aldığını, davalının, davacının zilyet olduğu taşınmaza kullanımını engelleyecek şekilde zorla yapı yaptığını, davalının malik olduğu 106 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının bir kısmının davacıya ait olan 106 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını, davalıya ait 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, 106 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kalan taşkın yapı ve inşaatın yıkımını, ayrıca tarafların babasına ait iken sonrasında mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu davacı, davalı ve dava dışı ...’e kalan 105 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında hatalı olarak sadece davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek 105 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla davacı, davalı ve dava dışı ... adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazı 20 yıldır kullandığını, kadastro çalışmaları ile adına tescil edildiğini, öte yandan dava edilen 105 ada 7 parsel sayılı taşınmazın babadan kendisine geçen bir yer olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarafların babasından geldiği, babanın ölümü sonucu mirasçıları arasında yapılan taksim sonucunda davalı ...'a kaldığı, ...'ın da bu taşınmazı babanın ölümünden itibaren kesintisiz kullandığı, davacı 25.04.2016 tarihli dilekçesinde ve 08.06.2017 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde, mevcut olmayan 106 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yapılan taşkın yapının kali ile 105 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptalini talep etmiş ise de dava dilekçesinde sadece 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptalini talep ettiğinden dava dilekçesinde bildirilen istekler dışında başka bir davanın konusunu oluşturabilecek yeni isteğin ıslah yoluyla çözümü mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin 08.06.2017 tarihli ıslah dilekçesinin HMK'nın 180. maddesine uygun şekilde yapılmadığı, bu halde dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu hâline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, 105 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile taşkın yapıya ilişkin Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu 106 ada 2 parsel sayılı taşınmazın taş ev vasfıyla davalı adına tespit ve tescil edildiği, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin uyumlu bir şekilde dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını beyan ettikleri, TMK'nın 6. maddesi gereğince ispat yükü davacı tarafta olmasına rağmen davacı tanıklarının dahi davalı lehine beyanda bulundukları, bu haliyle davacının 106 ada 2 parsel yönünden açılan tapu iptal ve tescil davasını ispat edemediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kararın dayandığı gerekçeye, delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın tamamen ıslah edilmesine rağmen yapılan ıslah talebinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, davacı tarafından yargısal içtihatlar ve mevzuata uygun şekilde yapılan ıslah doğrultusunda Mahkemenin gerekli araştırma ve incelemeyi yapmasının gerektiğini, ayrıca dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler, Mahkemece keşifte alınan beyanlar ve bilirkişi raporları dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtilerek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bingöl ili, Merkez ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 106 ada 2 ve 105 ada 7 parsel sayılı taşınmazların taş ev vasfıyla ... adına tespit ve tescil edildiği; aynı yerde bulunan 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfıyla ... adına tespit ve tescil edildiği, 15.03.2017 tarihli satış ile ... adına tapuda kayıtlandığı anlaşılmıştır .
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.