"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3546 E., 2024/44 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/348 E., 2022/231 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu 1133 ada 1 parsel sayılı taşınmazını 19.10.2017 tarihinde satış göstermek suretiyle dava dışı oğulları ... ve ... ...'ın kurucusu oldukları davalı Şirkete temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın davalıya satışını haklı gösterecek bir nedeninin olmadığını, bu temlik nedeniyle mirasbırakanın bir bedel almadığını, terekesinde bir artış, mal veya nakit para çıkmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte payları oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; davacı tarafın dava konusu taşınmaza ilişkin davalı Şirkete yapılan satışın gerçek bir satış olmadığını iddia etmesinin gerçeklikten uzak soyut beyanlar olduğunu, mirasbırakan ...'ın 2015 yılında kalp krizi geçirmesi nedeniyle çalışmak istemediğini ve bu nedenle dava konusu taşınmazı petrol istasyonu ile birlikte satmak istediğini tüm çocuklarına bildirmiş olduğunu, davalı Şirketin ortakları olan ve yıllardır mirasbırakan ... ile çalışan ... ... ve ... ...'ın da dava konusu gayrimenkulü satın almak istediklerini, bu konuda kardeşlerinin de rızalarını aldıklarını ve babaları ...'a bildirdiklerini, mirasbırakanın davalı Şirketin ortakları ... ... ve ... ...'a bedeli mukabilinde satın alabileceklerini söylediğini, Şirket ortakları ... ... ve ... ...'ın gayrimenkul değerleme raporu düzenlettiklerini, buna göre de babaları mirasbırakan ... ile ödeme planı sözleşmesi düzenlediklerini, değerleme raporuna göre gerçek değerin taksitler halinde ödenmesine karar verildiğini, her bir taksit için senet düzenlenerek mirasbırakanın hesabının bulunduğu Türkiye İş Bankasına teslim edildiğini, mirasbırakan ...'ın Türkiye İş Bankası İskenderun Şubesindeki TR 51 ... IBAN nolu hesabına her taksit ödenmesinde teslim edilen senetlerin banka tarafından ödeme nedeniyle Şirket ortaklarına iade edildiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı gerçek değerini garanti altına alarak satış yapmış olduğunu ve bu gayrimenkulü davalı Şirkete devrettiğini, ayrıca mirasbırakanın bu taşınmazı önceden de bir çok defa satmak istediğinin ve satışa çıkardığının da bölgede yaşayan bir çok kişi tarafından bilindiğini, mirasbırakanın, öldüğü tarih itibariyle Nissan X-Trail Marka 31 ... plakalı 2015 model araba, Hatay ili ... ilçesi ... Mahallesi 1222 ada1 parsel sayılı taşınmazda hissesinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.09.2022 tarihli ve 2019/348 Esas, 2022/231 Karar sayılı kararıyla; davacıların mirasbırakanı ...'ın 1133 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalı Şirkete 19.10.2017 tarihinde tapuda 400.000,00 TL bedelle devretmiş olduğu, davalı Şirket sahiplerinin mirasbırakan ...'ın diğer mirasçıları olduğu, mirasbırakanın davacı ve davalılar ile birlikte toplam 7 çocuğunun olduğu, dava konusu taşınmazda akaryakıt istasyonu işletildiği, bu akaryatkıt istasyonuna bitişik evin mirasbırakana ait olduğu ve mirasbırakan tarafından kullanıldığı, akaryakıt istasyonunda mirasbırakanın kullanmış olduğu ofisin bulunduğu, tanık beyanları ile sabit olduğu üzere murisin taşınmazı devretmesinden sonra sık sık benzin istasyonuna gittiği, taşınmazı satmak için herhangi bir nedeni ve ihtiyacının olmadığı, keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 2.623.386,50 TL olarak tespit edildiği, tapuda gösterilen değer ile taşınmazın gerçek değeri arasında misli fark olduğu, dinlenen tanık ...'ın ve ...'ın mirasbırakanın mirasçılara para vermiş olduğuna ilişkin beyanlarına, davalı ve davacı ile diğer tanıkların beyanlarında ileri sürülmediği için itibar edilmediği, dinlenen tanık beyanları ve hayatın olağan akışı içerisinde mal kaçırma kastıyla taşınmazın devrini yaptığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin, gerekçeli kararında tapuda gösterilen bedel ile gerçek bedel arasında misli fark olduğunu belirttiği, cevap dilekçesi ekinde sundukları gayrimenkul değerleme raporu, ödeme planı sözleşmesi ve banka dekontlarından da açıkça görüleceği üzere, müvekkili Şirketin dava konusu arsayı gerçek değeri üzerinden banka havalesi yoluyla ödeme yapmak suretiyle satın aldığını, sözleşme gereğince 15.12.2017 tarihinden başlamak suretiyle her 15 günde bir 125.000 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, davalı müvekkili Şirketin "ödeme planı - Sözleşme" başlıklı sözleşmede açıkça belirtildiği üzere bu ödemeleri teminen senetler düzenlediğini ve müteveffa ...'a teslim ettiğini, yine davaya cevap dilekçesinde Ek:3 olarak ibraz ettikleri banka dekontlarından ve ödenmiştir ibareli senetlerden de görüleceği üzere müvekkili şirketin dava konusu taşınmazın taraflar arasında kararlaştırılan satış bedelinin tamamını mütevaffa ...'ın İş Bankasındaki hesabına ödediğini, davalı müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşme gereğince banka havalesi yoluyla ödediği bedel ile dava aşamasında bilirkişi raporu ile belirlenen 2.623.386,50 TL bedel arasında misli fark olmadığını, davacılar tarafından müteveffa ... vefat ettikten sonra İskenderun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde 2019/26 Tereke sayılı dosya ile tereke tespiti yoluna gidildiğini, bu dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda muris ...'ın 2015-2017 tarihleri arasında toplamda 6 adet taşınmazını sattığının tespit edildiğini, yine aynı dosyada aldırılan bilirkişi raporunda mirasbırakan ... hakkında 20 tane icra dosyası olduğu, ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş.'ye 188.281,00 TL borcu olduğu, ... ... ve ... isimli kişilere işçilik alacağı yönünden borçlu olduğunun tespit edildiğini, tüm bu hususların mirasbırakan ...'ın borca batık durumda olduğunu, dolayısıyla dava konusu gayrimenkulü satmak zorunda olduğunu ortaya çıkardığını, müvekkili şirket sahipleri ... ... ve ... ...'ın maddi durumlarının iyi olduğunu, dava konusu taşınmazı alabilecek durumda olduklarını, kesinlikle kabul etmemekle birlikte bir an için mirasbırakan ...'ın davacıların iddia etmiş olduğu gibi kendilerinden mal kaçırma eğiliminde olmuş olması halinde dava konusu gayrimenkulü oğullarının üzerine değil ikinci eşinin adına devretmesinin daha muhtemel olacağını, tanıklar ... ve ...'ın hem kendilerinin hem de davacı kız kardeşlerinin babaları mirasbırakan ...'tan 250.000 TL aldıklarını beyan ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.01.2024 tarihli ve 2022/3546 Esas, 2024/44 Karar sayılı kararıyla; dosyaya yansıyan bilgi, belge ve delillere göre mirasbırakanın ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında taşınmazı satmaya ihtiyacının olmadığı, tapuda yer alan satış bedelinin gerçek değerinin çok altında olduğu, mirasbırakanın geride 8 mirasçı bıraktığı, davalı şirketin kurucularının mirasbırakanın iki erkek evladı olduğu, mirasbırakanın davacı üç kız evladına herhangi bir taşınmaz devri yapmadığı, davalı tarafça yapılan ödemelerin satış tarihinden sonrasına ilişkin olduğu, tapuda satışın mirasbırakan tarafından verilen vekaletname ile yapıldığı, 09.10.2017 tarihili vekaletnamede felç geçirmesi nedeniyle parmak izinin alındığının yazdığı, ancak davalı tarafça sunulan 19.10.2017 tarihli ödeme planı ve sözleşme başlıklı evrakın mirasbırakan tarafından imzalandığının davalı tarafça ileri sürüldüğü, adi yazılı evrakın her zaman tanziminin mümkün olduğu, ayrıca davalı taraf adi yazılı sözleşmedeki bedelin mirasbırakana ödendiğini ileri sürmüş ise de sunulan dekontların adi yazılı sözleşmedeki bedelin altında olduğu, misli farkın tek başına muvazaayı göstermeyeceği ancak diğer deliller ile birlikte yapılan değerlendirme gözetildiğinde Yerel Mahkemece muvazaa iddiasının ispatlandığının kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İBK, Türk Medeni Kanun'un 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1956 doğumlu mirasbırakan ...'ın 10.10.2019 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızları ..., ... ve ..., dava dışı eşi ... ile dava dışı çocukları ..., ..., ... ve ...'in kaldıkları, muris adına kayıtlı 2335 parsel (yeni 1133 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın, mirasbırakana vekaleten dava dışı ... tarafından 19.10.2017 tarihli satış işlemi ile davalı Şirkete temlik edildiği, resmi senette Şirket adına temsilen murisin dava dışı oğlu ... ...'ın hareket ettiği, murisin dava dışı oğulları ... ve ...'ın davalı Şirketin kurucusu oldukları anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 58.912,92 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.