"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1427 E., 2023/2124 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/381 E., 2021/34 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacının ... 'e ait ... Temizlik unvanlı iş yerinde Ekim 2017'de çalışmaya başladığını, davacının güvenini kazanan ...'ın “senin adına Burhaniye'de bir iş yeri açalım, bana yardımcı ol, sen iş yerinde çalışırsın sigortan da düzenli olarak ödenir” diyerek kandırdığını ve 2018 yılında Burhaniye'de çelik kapı satan bir iş yerini davacı adına açtığını, daha sonra "bu iş yerini kapatacağız, Bağ-Kur ödemenin devam etmesi için Çanakkale'de bir çanta dükkanı açalım, bu işlem için bana vekalet ver” demesi üzerine davacının ...'a vekalet verdiğini, ...'ın daha sonra “dükkan buldum ve sana dayalı döşeli ev tuttum” diyerek davacıyı Çanakkale'ye götürdüğünü ve birlikte kira kontratları imzalayarak iş yeri açılışı yaptıklarını, ...'ın 45 gün davacı ile kaldıktan sonra İstanbul'da işleri olduğundan bahisle yanından ayrıldığını, davacıya ait 151 ada 12 parsel sayılı zeytinliğin davacı tarafından dava dışı ...'a icara verildiğini, taşınmazı satın aldığını iddia eden bir kişinin İbrahim'in oğlu ...'ya tarlayı satın aldığını bildirerek tahliyelerini talep ettiğini, ...'nın davacıdan haber alamadığını söylemesi üzerine “... ile ... ortak iş yapıyorlar, onlar şehir dışında, ben yeri ...'dan satın aldım, ...'nın satılacak başka yerleri de var” dediğini, ...'nın davacının yeğenlerine haber vermesi üzerine yeğenlerinin davacıyı Çanakkale'de bularak durumu izah ettiğini, davacının ...'dan sorması üzerine ...'ın böyle bir durum olmadığını ve kendisi ile yüz yüze görüşeceğini belirttiğini, daha sonra ...'a ulaşılamadığını, davacının azilname düzenleyerek suç duyurusunda bulunduğunu, davalının davacı ile birlikte Burhaniye'de aynı iş yerinde çalışıp birbirlerini tanıdıklarını, davalının da ...'ın aldığı evlerin dekorasyon işlerini yaptığını, davalı ve ...'ın birlikte hareket ettiğini, satış bedelinin düşük olduğunu, davacının satma niyeti olması halinde taşınmazı bizzat davalıya satabileceğini, davacı, davalı ve ...'ın birbirleri ile görüşmeleri nedeniyle davalının bu durumu davacıya sorması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davalının iyi niyetli olmadığını ileri sürerek 151 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının, davacı ve ... 'in birlikte çalıştıkları ... Mimarlık şirketinin kimi zamanlarda taşeronluğunu yapan ... ile ortak iş yaptığını, davacıya ait olan bu şirkette yapılan bazı işler sırasında davacı ile ortak iş yaptığı bilinen ... 'in sözleşmelere imza attığını, davacının ...'la birlikte çalışması ve kendilerinin taşeronluk işlerini yapan Mehmet Taşçı ile iş yapması nedeniyle davalının davacıyı tanıdığını, bu firma ile ... Apartmanı adlı binanın mantolama ve izolasyon işi için taşeronluk sözleşmesi yapıldığını ancak iş tamamlandığı halde paranın alınamadığını, bunun üzerine davaya konu taşınmazın firmanın borcuna karşılık zaten bir zeytinlik almak isteyen davalıya teklif edildiğini, davalı ve ortağının teklifi kabul etmesi üzerine taşeron alacakları ile işçi ve malzemecilere yapılması gereken ödemeler taşınmaz değerinden mahsup edilerek üstüne dilekçe ekinde sunulan makbuzlar ve elden ödenen paralar eklenerek davacının vekili olduğu tapuda öğrenilen ... tarafından taşınmazın davalıya devredildiğini, esasen davalının davacı ve vekili tarafından aldatılan konumuna düştüğünü, taşınmaza bakmak isteyen davalının bu yerin kira sözleşmesi ile 5 yıllığına ...'a verildiğini şaşkınlıkla öğrendiğini ve davacı ile vekil arasındaki ilişkiyi bilmediğini, vekaletnamenin kapsamının geniş olduğunu, davacının savcılıkta davalıdan şikayetçi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre davacı ile vekilin ... Mimarlık adlı işyerinde birlikte çalıştıkları, ... apartmanının mantolama işi için taşeron ... ile sözleşme imzaladıkları, davalının ... ile çalışması nedeniyle davacıyı tanıdığı, iş tamamlandığı halde paranın alınamadığı, davalı tanığı ...'ın beyanlarına göre taşınmaz bedelinin tarafların ve üçüncü şahısların huzurunda davalı tarafından ... 'e verildiği, taşınmazın satışı konusunda kahvehanede anlaşıldığı gün davacının da hazır bulunduğu, davalı tanığı ...’ın beyanına göre taşınmazın borçlanılarak satın alındığı, davalı tanığı Mehmet ... Taşçı'nın beyanına göre davacının bankadaki sıkıntı nedeniyle arazi satacağını söylediği, davacı ve vekilinin pazarlık ve ödeme sırasında hazır bulunduğu, parayı birlikte teslim aldıkları, yine davalı tanığı ... Yektaş'ın beyanına göre davacının taşınmazı satmak üzere teklifte bulunduğu, davalı tanığı ...'ün beyanına göre davalının zeytinlik alacağından bahisle borç para istediği, yapılan araştırmaya göre davalının taşınmazı satın alabilecek maddi gücünün bulunduğu, çevresinden borç aldığı, tüm tanık beyanlarına göre davacının satıştan haberdar olduğu, davalının çevresinden borç alarak taşınmazı bedel ödemek suretiyle satın aldığı, iyi niyetin karine olduğu, aksinin ispat edilemediği, resmi şekilde tanzim edilen vekaletnameye ve tapuya güvenerek işlem tesis eden davalının iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının vekil ile iş ilişkisinin olduğu, vekilden alacağını tahsil edemediği, tanık beyanlarına göre davacının dava dışı vekil ...'ın yanında işçi olarak çalıştığı, davalı tanığı Sedat'ın davalıdan alacaklı olduğu, kahvehanede pazarlığın yapıldığı sırada ... ve ...'ın bulunduğunu belirtmesine rağmen davalının sorusu üzerine ...'nın orada bulunduğunu söyleyerek beyanının kendi içinde çeliştiği, davalı tanığı ...'ün davalının eşi olduğu, davalı tanığı ...'in davalı ile birlikte çalıştığı ve ... Mimarlık’tan birlikte alacaklarının olduğu, taşınmazı birlikte aldıklarını beyan ettiği, davalı tanığı ...'un davalının yanında çalıştığı, tanıkların beyanlarında tarafsız olmadıkları ve çelişkili ifade verdikleri kanaati oluştuğundan beyanlarına itibar edilmediği, davalının taşınmazı 200.000,00 TL'ye aldığını belirtmesine rağmen keşfen belirlenen değerinin 250.000,00 TL olduğu, tapudaki bedelin 30.000,00 TL olarak gösterildiği, aralarında afaki fark bulunduğu, resmi sözleşmenin tarafı olan davalının sözleşmenin aksini aynı kuvvette bir delil veya karine ile ispat edemediği, çekişmeli taşınmaza gerçek değerinden çok düşük bir bedelle satın alan davalının iyi niyetli olmadığı, ekonomik durumunun taşınmazı satın almaya yeterli olmadığı, vekil ile davalının el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırma kastı ile hareket ettiği, davacıya satış bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; cevap dilekçesindeki hususları tekrar etmiş, davanın kanıtlanamadığını, tapuda gösterilen değer esas alınarak verilen kararın dosya kapsamı ile uyumlu olmadığını, davalının davacı adına kayıtlı firma ile iş ilişkisinin bulunduğunu ve ...'ın bu firmada birlikte çalıştığını beyan etmesi karşısında davalının vekil ile iş ilişkisinin bulunduğu yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, davalının, davacının firmasına iş yapması nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu ve davacının T.C. kimlik numarasını içeren kaşeyi havi sözleşmeye davacının itirazının bulunmadığını, davalı tanık beyanlarına yönelik değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacı tanıklarının da davacının akrabası ve taşınmazın kiracısı olduğunu, davacı tanığının taşınmazın 70.000,00 TL karşılığında satın alındığına yönelik beyanının dahi dikkate alınmadığını, savunmalarla uyumlu olan davalı tanık beyanları arasında çelişki bulunmadığını, davalıya 40.000,00 TL borcu olan davacının tanık anlatımları ve dekontları ile sabit olmak üzere 200.000,00 TL kadar para aldığını ancak satış bedelinin tapuda düşük gösterildiğini, bedelin elden ödendiğini, savunmaların hayatın olağan akışına uygun olduğunu, tanık ...'ün beyanına göre kendilerini tehdit eden davacı tanığı ...'un beyanına da itibar edilmemesi gerektiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmasının beklendiğini, davacının satış aşamasında hazır bulunduğuna yönelik tanık beyanlarına rağmen davalının kötü niyetli olduğuna dair tespitin dosya kapsamına aykırı olduğunu, davacının yargılama aşamasında borçlu olmadığına dair itiraz ileri sürmediğini, savcılık dosyasında davalıya dair bir şikayetin bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden; davacı ...'ın Burhaniye 2. Noterliğince düzenlenen 08.08.2019 tarihli vekaletname ile dava dışı ... 'i taşınmaz alım-satımı ve diğer işlemler için yetkilendirdiği, davacı adına kayıtlı 151 ada 2 parsel sayılı zeytinlik vasfındaki taşınmazın 09.08.2019 tarihinde vekil ... aracılığıyla davalı ...'a 30.000,00 TL bedelle devredildiği, davacının Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/12619 soruşturma sayılı dosyasında 06.11.2019 tarihinde vekil ... hakkında şikayette bulunduğu, dosyada bulunan sözleşmelere göre davacı ve vekil ...'ın ortak iş yaptıkları ...'nın davalının iş ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 12.807,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.