Logo

1. Hukuk Dairesi2024/144 E. 2025/443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalılara verilen vekaletname ile yapılan taşınmaz satışlarının vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle geçersiz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ile yapılan taşınmaz satışlarında, akitte gösterilen bedel ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunması, satış bedelinin davacıya ödenmemesi ve davalıların taraflar arasındaki ilişkiyi bilmeleri nedeniyle iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olmamaları gözetilerek vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/262 E., 2023/1010 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silvan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/220 E., 2022/478 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nün kardeşi, diğer davalı ...'in de Yümnü'nün eşi olduğunu, Diyarbakır ili Silvan ilçesi ... köyünde bulunan 167 ada 6 parsel, 168 ada 2 parsel, 171 ada 6 parsel ve 190 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacıya babasından intikal ettiğini, davacının Batman'da yaşaması nedeniyle taşınmazların davacının köyde ikamet eden kardeşleri tarafından kullanıldığını, davacıya babasından intikal eden taşınmazlara ilişkin çiftçilik desteği alınması amacıyla davalı ...'e vekaletname verilmesi yönündeki telkinler üzerine davalı ...'e vekaletname vermeyi kabul ettiğini ancak okuma yazma bilmemesinden faydalanılarak hem davalı ...'e hem de diğer davalı ...'ye vekaletname verdiğini, davalı ...'nün de vekalet görevini kötüye kullanarak bilgisi ve rızası dışında dava konusu taşınmazları diğer davalı eşine devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının temlik edilen oranda iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların öncesinde davacıdan kiralandığını ve bu kapsamda bir kira sözleşmesi düzenlendiğini, daha sonra davalı ...'nün dava konusu taşınmazları davacı kız kardeşinden satın almak için başvurduğunu, tarafların anlaşması üzerine taşınmazların devri amacıyla söz konusu vekaletnamenin verildiğini, davalı ...'nün de satın aldığı taşınmazları vekaletname vasıtasıyla eşi ...'e devrettiğini, davacının vekaletnameyi kendi rızası ve tarafların satış konusunda anlaşması üzerine verdiğini, vekâletnamenin alınması sırasında herhangi bir zorlama, hile ve aldatma olmadığını, dava konusu taşınmazların satış bedelinin bir kısmının elden bir kısmının da banka hesabına ödendiğini, davalılara toplamda altı farklı parselin satışı için vekaletname verildiğini ancak davalıların bu vekaletname ile yalnızca satışı konusunda anlaşılan dört parseli temlik aldığını belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından verilen vekaletname ile vekilin dava konusu taşınmazları dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği konusunda yetkili kılınmasının ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermeyeceği, dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillere göre davacının dava konusu taşınmazları satması için bir sebebinin olmadığı, dava konusu taşınmazların satışında tapuda gösterilen bedel ile taşınmazın devir tarihindeki rayiç bedeli arasında yaklaşık 4 kat fark olduğu, gerçek değerinin çok altında yapılan satış sonrası satış bedelinin davacıya ödendiğinin de ispatlanamadığı, davalılar arasında vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle satış işlemi yapıldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Silvan Noterliğince tanzim olunan 08.03.2021 tarih ve 01345 sayılı vekaletname ile davalıların her ikisini vekil tayin ettiği, davalı ...'nün anılan vekaletname ile davacı adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazlardaki davacıya ait payları 09.03.2021 tarihinde diğer davalı ve aynı zamanda vekil olan eşine satış suretiyle temlik ettiği, akitte gösterilen değer ile bilirkişi marifeti ile belirlenen gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğu, davalı ...'in taraflar arasındaki ilişkiyi bilen veya bilmesi gereken kişi olduğundan iyi niyetli 3. kişi konumunda olmadığı, davalı tarafça davacının satıştan haberdar edilmediği gibi satış bedeli de davacıya ödenmediğinden zararlandırma olgusunun gerçekleştiği, satış bedelinin ödendiğine yönelik savunmanın HMK'nın 200. maddesi uyarınca yazılı belge ya da delil başlangıcı var ise tanıkla ispat edebileceği ancak bu yönde bir delilin sunulamadığı, dava konusu taşınmazların bedelsiz olarak davalı ...'e devredildiği ve dava konusu temliklerin vekalet görevinin kötüye kullanılması sureti ile gerçekleştirildiği, bununla birlikte dava konusu 167 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'in diğer davalı eşi Yümnü'den 05.06.2014 tarih 1136 yevmiyeli resmi akitle temlik aldığı ve dava konusu olmayan, diğer bir deyişle davacıdan devredilmeyen 1/20 payı da kapsayacak şekilde iptal tescil hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; davacının matbu düzenlenmiş noterlik senedinin içeriğini ve vermiş olduğu vekaletnamede satış yetkisinin olup olmadığını bilmediğine ve okuma-yazma bilmediğinden evrakın içeriğinden haberdar olmadığına yönelik beyanlarının asılsız olduğunu, davacının vekaletnamelerin bütün detaylarına hakim olduğunu, iddialarını somutlaştıramadığını ve iddialarını destekler nitelikte yazılı delil sunamadığını, öte yandan davacı ile davalının kardeş olması nedeniyle HMK'nın 203. maddesi kapsamında taraflar arasındaki uyuşmazlığın tanık deliliyle ispatlanabileceğini, buna karşılık davalı tanıklarının beyanlarının tartışılmamış olmasının bozmayı gerektirdiğini, eldeki davanın davacı ve davalılar arasında ... husumet nedeniyle açıldığını, davalıların davacı kız kardeşe duydukları ... nedeniyle satış bedelinin büyük bir kısmını elden ödediklerini, davalıların iyi niyetli olduğunu, davaya konu temliklerin iptalini gerektirecek ve davalıların vekalet ilişkisini kötüye kullandığını gösterir herhangi bir delil bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ... ve davalı ...'nün kardeş oldukları, diğer davalı ...'in ise davalı ...'nün eşi olduğu, davacının Silvan Noterliğince tanzim edilen 08.03.2021 tarih ve 1345 yevmiye numaralı vekaletname ile Diyarbakır ili Silvan ilçesi ... köyünde yer alan 167 ada 6, 168 ada 2, 169 ada 1, 170 ada 15, 171 ada 6 ve 190 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki hak ve hisselerinin dilediği bedel ve şartlarda satışı hususunda davalılar Yümnü ve ...'i vekil tayin ettiği, vekil Yümnü'nün söz konusu vekaletnameye dayanarak dava konusu 167 ada 6, 168 ada 2, 190 ada 1 parsellerdeki davacı adına kayıtlı 1/20'şer payı ve 171 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davacı adına kayıtlı 290123/6353900 payı 09.03.2021 tarih ve 2219 yevmiye numaralı resmi senetle diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, bilahare Batman 2. Noterliğince düzenlenen 17.05.2021 tarih ve 05145 yevmiye numaralı azilname ile davacının davalıları vekillikten azlettiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 27.144,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.