Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1484 E. 2024/3537 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2031 E., 2023/1619 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tuzluca Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/161 E., 2022/157 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili özetle; Iğdır ili, Tuzluca ilçesi, ... köyü, 119 ada, 28-30-32-38 parsel sayılı taşınmazların tarafların babaları ...'a aitken 1988-1989 yıllarında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edildiğini, edinme sebebinin gerçeği yansıtmadığını ve hukuka aykırı olduğunu, davalının belirtilen taşınmazlarda sadece miras payı oranında hakkı olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kadastro tespitine ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağını, dava konusu taşınmazların 1989 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda davalı adına tescil edildiğinden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 31.01.1990 tarihinde kesinleşiği, kadastro tespit tutanağının iptaline ilişkin davanın ise 21.12.2021 tarihinde 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarafların babasına ait olduğunu ve yapılan kadastro çalışmaları sırasında hukuka aykırı olarak davalı adına tescil edildiğini, davacıların miras payları oranında taşınmazda malik olduklarını, mülkiyet hakkında hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, kaldı ki hak düşürücü süre söz konusu olsa bile davalının miras payı oranını bildiği halde taşınmazı kendi adına tescil ettirmesinde kötüniyetli olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu Iğdır ili, Tuzluca ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmasında 119 ada 28, 30, 32, ve 38 parsel sayılı taşınmazlar davalı adına tespit edilmiş, 02.01.1990 ilâ 31.01.1990 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmış, 01.02.1990 tarihinde kadastro tespiti kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Davacılar vekili, dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro öncesi nedene dayanarak hak düşürücü süre geçtikten sonra 21.12.2021 tarihinde dava açmıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına;

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.