Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1486 E. 2025/2160 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, vekil tayin ettiği davalının vekaletnameyi kötüye kullanarak miras payını diğer davalıya devrettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullandığına dair davacı tarafından yeterli ve geçerli delil sunulamadığı ve satış işleminin davacının iradesine uygun yapıldığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1140 E., 2023/1542 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çınar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/284 E., 2022/211 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalılardan Ali'nin kardeş olduğunu, davacının erkek kardeşlerinin baskısı sonucunda akrabası olan diğer davalı ...'yu 16.12.2009 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, davacının okuma yazma bilmediğini, vekilin vekaletnameyi kötüye kullanarak davacının muris babası ...'dan intikal eden taşınmazlardaki payını davalı ...'ye 06.03.2015 tarihinde devrettiğini ileri sürerek dava konusu 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 117, 120, 121, 122, 124, 125, 143, 151, 216, 304, 305, 306, 308, 378, 412, 413, 432, 434, 436, 439, 442, 444, 458, 469, 470, 471, 472 parsel sayılı taşınmazların davacının miras payı oranında iptali ve davacı adına tescilini bunun mümkün olmaması halinde tazminat talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının da aralarında bulunduğu muris ... mirasçılarının babalarından kalan taşınmazları paylaştığı, bu paylaşıma göre taşınmazların fiilen çiftçilikle uğraşan davalı ... ve dava dışı kardeşleri Hasan ve Mehmet Hanifi tarafından satın alınmasına karar verildiğini, satış bedellerinin aile içinde birbirine ödendiğini, intikal ve satış işlemlerinin yapılması için tarafların kuzeni İmdat'ın vekil tayin edildiğini, taraflar arasındaki güven ilişkisinden dolayı taşınmazların 2015 yılında davalı ... adına tescil edildiğini, vekilin vekaletnamesini kötüye kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazlardaki davacıya ait payların Diyarbakır 4. Noterliğinin 16.12.2009 tarih ve 26811 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davacı tarafından vekil tayin edilen davalı ... tarafından 06.03.2015 tarih ve 340 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı ...'ya temlik edildiği, söz konusu vekaletname ile davacının kardeşleri ..., ... ve ...'nın da dava konusu taşınmazların satış ve devri için davalı ...'ya yetki verdiği ve aynı satış işlemi ile paylarını devrettikleri, taşınmazların halen davalı ... adına kayıtlı olduğu, aynı vekaletle adlarına satış işlemi yapılan ve tanık olarak dinlenen ... ve ...'nın beyanlarından, dava konusu taşınmazdaki payların satışında bedellerin alındığının ifade edildiği, davacının iddialarını kanıtlayamadığı, çekişmeye konu satış işleminin davacının iradesine uygun olduğu, aksinin kanıtlanamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı ve satış bedelinin davacıya ödendiği gerekçesiyle davacının talep ettiği tapu iptali ve tescil ya da tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalılardan ...'nın murisleri ...'nın 09.12.2009 tarihinde öldüğü, davacının, murisleri adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazlardaki paylarının intikali ve davalıya satışı konusunda diğer davalı ...'yu, kardeşleri dava dışı mirasçılar ile birlikte Diyarbakır 4. Noterliğinin 16.12.2009 tarih ve 26811 yevmiyeli düzenleme şeklinde vekaletname ile vekil tayin ettikleri, dava konusu taşınmazların 2010 yılında intikal işlemlerinin yapıldığı, 5 yıl sonra vekil tarafından 06.03.2015 tarihli işlemle davalı ...'ya temlik işleminin gerçekleştirildiği dikkate alındığında, davacı, vekaletnamenin baskı sonucunda alındığını iddia etmiş ise de vekaletnamenin veriliş tarihi ile temlik işleminin gerçekleştirildiği tarih aralığı boyunca davacı tarafından herhangi bir yasal işlem başlatılmadığı gibi vekilin azledilmediği, ayrıca aynı vekaletname kapsamında işlem yapan ve tanık olarak dinlenenlerin beyanlarında bu hususun belirtilmediği ve ödeme yapıldığının açıkça belirtilmesi karşısında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, vekil olan davalı ...'ın, satış yetkisini havi özel vekaletnameye dayalı olarak yaptığı davacı ile birlikte dava dışı diğer mirasçıların dava konusu taşınmazlardaki paylarının davalıya temlik işleminin tarafların iradesine dayalı olduğu, vekilin vekalet verenin iradesine aykırı hareket ettiği ve vekil ile davalının el ve iş birliği içerisinde birlikte hareket etmek suretiyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddialarının kanıtlanamadığı gözetilerek Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının okuma yazma bilmediğini, yalnızca ilkokul diploması olduğunu, noterde de davacının okuma yazma bilmediği ifade edilerek kapının önünde bekletildiğini, davacının hangi sebeple davalı ...'ı vekil tayin ettiğini bilmediğini, tapu kayıtlarından da görüleceği üzere davacı ve kız kardeşlerinin taşınmazlarda payı kalmadığını, temlikin kız evlatlara pay gitmesinin önlenmesi amaçlı olduğunu, taşınmazların vekil aracılığıyla davalı ...'ye satılmasının da davalılar arasındaki muvazaayı gösterdiğini, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse bedel istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle vekilin vekalet görevini kötüye kullandığının davacı tarafından ispat edilememesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.