Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1578 E. 2025/1585 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daha önce açılan davada verilen tapu iptal ve tescil kararının uygulanmasındaki belirsizlikler nedeniyle tekrar tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının icrasında tereddüt veya belirsizlik varsa, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi uyarınca hükmün açıklanması istenebileceği, aynı konuda yeni bir dava açılamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1334 E., 2024/90 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/14 E., 2023/210 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; muris babası...'nin Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/712 Esas, 1969/335 Karar sayılı ilamı ile bir kısım davalılar aleyhine ikame ettiği davada Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesi, 978 ada 15 parselde ( ... Mahallesi, 974 ada 14 ve 15 parseller) ile aynı yerde 1021 ada 4 parselde (... 10500/2) kayıtlı taşınmazların davalılardan ... oğlu ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... (...) kızı ..., ... (...) kızı ..., ... oğlu ...'nın anne ve babalarından kendilerine gelen 31409 hisselerinin davacı... adına tapuya tesciline karar verildiğini, bu kararın infazı için Melikgazi Tapu Müdürlüğüne defalarca müracaatta bulunduğunu ancak mahkeme kararının infaz edilmediğini, gerek Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü gerekse Tapu Kadastıo Genel Müdürlüğünü işlemini yapmadıkları için Cimer'e yaptığı şikayetleri neticesinde mahkeme kararında adı geçen Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mah. 10499 ada 17-18 parseller ve 10558 ada 19 parseldeki ... oğlu ..., ... kızı ... ve ... kızı ... adına olan tescil işleminin gerçekleştiğini, diğer davalılar ... kızı ..., ... (...) kızı ... ve ... oğlu ...'nın murisleri anne ve babalarından gelen kendilerine ait 31409/147456 hissesinin tescil edilmediğini, 31409 hissenin üzerine murisi adına olan 12355 hissenin dahil edilerek toplam 43764 hissenin murisi adına geçmesi gerekirken 125/512 hisse yani 36000/147456 hissenin muris adına tapuda tescil edildiğini, 7764/147456 hissenin eksik kaldığını, bu hisselerin ...: ... kocası (353/9216), ...: ... kızı (132/9216) adına tapuda durduğunu, aynı mahkeme kararının hüküm kısmının 2. bendinde geçen ... mevkii 1021 ada 4 parsel (Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mah. 10500 ada, 2 parsel) kayıtlı taşınmazın 14076/27648 hissesi muris babası... adına tescil edilmesi gerekirken 353/4608 (2118/27648) hissesinin tescil edildiğini, 11958/27648 hissenin eksik tescil edildiğini, kararın infazı için Mahkemeye müracaat ettiğini, ancak tavzih talebinin reddedildiğini, yeniden bir tescil kararı alabilmek için eldeki davanın açıldığını, Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/712 Esas, 1969/335 Karar sayılı ilamı ile belirtilen hisselerin murisi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı 08.02.2022 havale tarihli maddi hata düzeltim dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 979 ada 14 ve 18 parsel sayılı taşınmazın ada bilgisinin 974 parsel olarak yazıldığını, ... Mahallesi 979 ada 14 (Yeni 10499 ada 18) ve 18 (Yeni 10499 ada 17 parsel) sayılı taşınmazlar yönünden dava açtığını belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/712 Esas, 1969/335 Karar sayılı ilamını infaz ettiremediğinden dolayı açmış olduğu davada mahkeme kararında davalıların hisse oranlarının belirtilmediği ve kime ne kadar hissesinin iptal edilerek adına tescil edildiği belli olmadığı için kararın infaz edilemediğini, kararın kesin hüküm olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki mirasçılara karşı tapu iptali ve tescil davacı açılması gerektiğini, tapunun infazının yapılamadığından bahisle Melikgazi Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın mahkeme ilamına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/712 Esas, 1969/335 Karar sayılı ilamına dayalı olarak Melikgazi Tapu Müdürlüğüne karşı davanın açıldığı, davalı tarafça mahkeme kararında davalıların hisse oranlarının belirtilmediği ve kime ne kadar hissenin iptal edilerek tescil edildiğinin belirli olmadığı için mahkeme ilamının yerine getirilemediğinin belirtildiği, Melikgazi Tapu Müdürlüğüne karşı dava açılarak mahkeme ilamındaki bu belirsizliğin giderilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; HMK'nın 305. maddesinde hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırması veya birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ve aykırılığın giderilmesini isteyebileceğinin düzenlediğini, eldeki dava dosyasındaki talep 1962/712 Esas sayılı dosyada verilen kararın infazı istemine ilişkin olup aynı konuda kesin hüküm teşkil eden bir karar bulunması halinde ikinci bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, ancak HMK'nın 305. maddesi uyarınca önceki karardaki infaza elverişli olmayan hükümlerin açıklanması veya tereddüt ve aykırılığın giderilmesinin istenebildiği, 1962/712 Esas sayılı dosyada tavzih talebinin reddine karar verilmiş ise de bu karara karşı kanun yoluna başvurulduğuna ilişkin bir bilgi ve belge de bulunmadığı, davacı tarafından gerektiğinde yeniden tavzih talebinde bulunulması ya da 03.09.2020 tarihli tavzihin reddine ilişkin kararın kesinleşmemiş olması halinde bu karara karşı kanun yoluna başvurulmasının mümkün olduğu, bu nedenle eldeki davada aynı konuda yeniden yargılama yapılıp hüküm verilmeyeceğinden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu gerekçesiyle davacının yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; muris babası...'nin Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/712 Esas, 1969/335 Karar sayılı ilamı ile bir kısım davalılar aleyhine ikame ettiği davada Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Mahallesi, 978 ada 15 parselde (... Mahallesi, 974 ada, 14 ve 15 parseller ile aynı yerde 1021 ada 4 parsel (yenilenmekle 10500/2)) kayıtlı bulunan taşınmazların davalılardan ... oğlu ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... (...) kızı ..., ... (...) kızı ..., ... oğlu ...'nın anne ve babalarından kendilerine gelen 31409 hisselerinin davacı... adına tapuya tesciline karar verildiğini, bu kararın infazı için Melikgazi Tapu Müdürlüğüne defalarca müracaatta bulunduğunu ancak mahkeme kararını infaz edilemediğini, söz konusu mahkeme kararının infazı için Mahkemeye müracaat ettiğini ancak tavzih talebinin reddedildiğini, yeniden bir tescil kararı alabilmek için Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/14 Esas, 2023/210 Karar sayılı ilamı ile reddine verilen karara karşı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2023/1334 Esas, 2024/90 Karar sayılı ilamın yapmış olduğu istinaf başvurusunun kesin karar olması nedeni ile reddedildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.