"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1755 E., 2023/980 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pervari Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/811 E., 2021/395 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, Pervari ilçesi, ... Mahallesi 207 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera olarak tespiti yapıldığını, taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğunu ve babasından kaldığını, taşınmazı 25 yılı aşkın süredir ekip biçerek kullandığını belirterek taşınmazın davacıya ait kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğunu, dolayısıyla davanın davalı belediyeye karşı açılmasının hatalı olduğunu, meraların Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olduğunu, zilyetlik yoluyla meradan yer kazanılmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya dahil edilen Hazine yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; keşif mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişilerin beyanlarından kadastro tespitinden önceki 20 yıllık dönemi de kapsar şekilde keşif tarihinden geriye doğru yaklaşık 40 yıllık süreç ve devamında davacının dava konusu taşınmazı sürekli ekip biçerek kullandığı, söz konusu yerin mera vasfında olmadığı, tarla niteliğinde bulunduğu, bu hususun hava fotoğrafları ile de desteklendiği, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesindeki hükümlere göre zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 207 ada 116 parsel (207 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşmuş) sayılı taşınmazın fen bilirkişisi İlyas Kaya'nın 25.02.2021 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 14.200,27 m2' lik kısmın tapu kaydının iptaline, tarla vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir..
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, sair hususlar aynı kalmak kaydıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bu yön (vekalet ücreti yönü ve yargılama gideri) itibariyle kaldırılmasına, ancak bu durum delil toplanmasını, değerlendirilmesini ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilerek davanın kabulüne, Siirt ili, Pervari ilçesi, ... Mahallesi 207 ada 116 parsel (207 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşmuş) sayılı taşınmazın Kamu Orta Malı adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile fen bilirkişisi İlyas Kaya'nın 25.02.2021 tarihli krokili raporunda (B) harfi gösterilen 14.200,27 m2' lik kısmının tapusunun iptali ile davacı ... adına tarla vasfı ile tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Belediye yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmesi gerektiğini, köye husumet yöneltilmesi gerektiğini, mera olan yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağını, yargılama giderinin tamamından Belediyenin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı mera sınırlandırılmasının iptali ile tarla vasfı ile tapuya tescili isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucu Siirt ili, Pervari ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli 673.416.06 m² yüz ölçümlü, 207 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri ve halen ... Mahallesi halkı tarafından mera olarak kullanıldığı, zemin durumunun da bu vasıfta olduğu gerekçesiyle “mera” vasfıyla orta malı olarak tespit edildiği ve kadastro tespitinin 2008 tarihinde kesinleştiği, Pervari Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli ve 2019/16 Esas ve 2019/541 Karar sayılı ilamı gereğince ifraz işlemi görerek 207 ada 115 ve 116 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, dava konusu edilen taşınmaz bölümünün 207 ada 116 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yazılı şekilde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinde mera vasfında olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı, zilyetlikle iktisabı mümkün yerlerden olup olmadığı kesin olarak saptanmamış, mera parseli ile çekişmeli bölüm arasında herhangi bir doğal ya da yapay sınır olup olmadığı, mera bütünlüğünün bozulup bozulmadığı belirlenmemiş, zilyetliğin süresi hususunda en etkili yöntem olan hava fotoğraflarından yöntemince istifade edilmemiş, taşınmaz bölümünün niteliği ve zilyetliğin şekline dair son derece soyut ve yetersiz ziraat mühendisi bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Öte yandan komşu köylerden mahalli bilirkişi dinlenmeden, soyut mahalli bilirkişi beyanlarına göre hüküm kurulmuş olup bu şekilde eksik araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir.
Hâl böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmazın komşu taşınmazlara (parsel numaraları tespit edilerek) ait kadastro tespit tutanakları, varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, dava konusu yere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli standart topografik ve fotogrametrik haritalar Kadastro Müdürlüğünden, stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ise Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, varsa en eski tarihli uydu fotoğrafları temin edilmelidir.
Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenen taraf tanıkları, teknik bilirkişi, daha önce keşfe götürülmemiş farklı jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisinden oluşturulacak kurulun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşif sırasında taşınmazın öncesinin zilyetlik yolu ile iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığının tespitine çalışılmalı ve bu kapsamda bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak umuma tahsis edilmiş yerlerden olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, bilirkişi ve tanıkların beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalıdır.
Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazları değişik yönlerden gösteren fotoğraflar da eklenmek suretiyle taşınmazın niteliğini, toprak yapısını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğini şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın istifadesi umuma ait olan mera, yaylak gibi yerlerden olup-olmadığı ve taşınmazın mera parselinden doğal yahut yapay ayırıcı sınırlarla ayrılıp-ayrılmadığı, tasarruf sınırlarının belirgin olup-olmadığı, meradan elde edilip-edilmediği, mera bütünlüğünün bozulup bozulmadığı, genişleme imkanının bulunup-bulunmadığı, sınırları fotoğraflarda açıkça gösterilmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile sınırlarını gösteren, mera parseli ile arasında belirgin bir sınır bulunup bulunmadığını belirten, taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihya edilmiş ise ne zaman başlanıp hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor hazırlattırılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.