Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1595 E. 2025/1942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen taşınmazın Hazine'ye kayıtlı 1/3 payının tapu kaydının iptali ve vakıf adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca vakıf malı olduğu anlaşılan taşınmazın vakfına iadesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/925 E., 2023/2157 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/44 E., 2022/43 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... İdaresi vekili; Sultan Mahmut Sani Vakfından icareli dava konusu 839 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payı ... kızı ... adına kayıtlı iken Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/538 Esas, 1996/325 Karar sayılı kararıyla kayıt malikine kayyım atandığını, on yıllık kayyımlık süresi dolduğundan Hazine tarafından açılan Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/8 Esas, 2008/46 Karar sayılı dosya ile taşınmazın 1/3 payının Hazine adına tesciline karar verildiğini, vakıf malı olan taşınmazın vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek taşınmazın ... kızı ... adına olan 1/3 payının tapu kaydının iptali ile Vakfı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; çekişmeli 1/3 payın hükmen Hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, taşınmazın kök kayıtlarında vakıf aidiyeti olsa dahi niteliğinin ne olduğunun araştırılması gerektiğini, vakfiyesi var ise vakfiye ile tespit edilen gayeye uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının, vakfın türünün belirlenmesinin gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesine göre vakıf malı olduğu anlaşılan taşınmazın vakfına dönmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 5737 sayılı Vakıflar Yasası'nın 17. maddesinde aranan koşuların oluştuğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vakfın türünün belirlenmesi gerektiğini, Sultan Mahmut Sani Vakfının sahih vakıf olup olmadığı konusunda hükme yeterli araştırma yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, taşınmazın vakfiyesine göre tespit edilen gayeye göre kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiğini, davada yasal hasım olan Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden; dava konusu 839 parsel sayılı taşınmazın 8/24 payının 13.05.1957 tarihinde kadastro suretiyle ... kızı ... adına tespit ve tescil edildiği, Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/538 Esas, 1996/325 Karar sayılı kararıyla taşınmaz paydaşı ... kızı ...'ye kayyım tayin edildiği, Sarıyer 1. Hukuk Mahkemesinin 06.03.2008 tarihli 2007/8 Esas, 2008/46 Karar sayılı kararı ile 10 yıllık kayyımla idare süresi dolduğundan ... kızı ...'nin gaipliğine, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği ve taşınmazın 11.05.2010 tarihinde davalı Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.