"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/985 E., 2021/1092 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Palu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/101 E., 2020/117 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 120 ada 85 ve 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ...Vakfı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların irsen intikal ve taksim suretiyle müvekkiline kaldığını, taşınmazların eklemeli şekilde 100 yılı aşkın zamandır müvekkili tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak zilyet edildiğini, kadastro tespiti sırasında taşınmazlara uygulanan vergi kaydının taşınmazları kapsamadığını, davalı vakfın hayrat vakfı niteliğinde olmayıp taşınmazlarda 1967 yılına kadar zilyetlikle iktisap koşullarının müvekkili lehine oluştuğunu, davalı vakfın ise zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... oğlu ... Vakfı mütevellisi ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu ... ilçesinin tamamının vakıf malı olduğunu, 1958 yılında bölgede yapılan toprak tevzi çalışmaları sonucunda 1505 dönüm yerin vakıf adına tespit edildiğini, taşınmazlara kadastro tespiti sırasında uygulanan vergi kaydının taşınmazları kapsadığını, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından 1993 yılında köyde yapılan istimlak çalışmaları sırasında kamulaştırma bedelinin vakfa ödendiğini, bunun da taşınmazların vakfa ait olduğunu gösterdiğini, davacının taşınmazlardaki zilyetliğinin 20 yıla ulaşmadığını, kaldı ki vakıf mallarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların vakfiye kapsamında kaldığını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kadastro tespiti sırasında uygulanan vergi kaydının taşınmazlara uyduğunu ileri sürerek Mahkemece Toprak Tevzi Komisyonunun kararı, vakıf senedi ve taşınmazlara uygulanan vergi kaydının yöntemince uygulanması ve yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... Vakfının mülhak bir vakıf olup doğrudan ve tamamen hayrat niteliği göstermediği, dosya arasında bulunan vakfiyede hudutları belirtilmeksizin bir takım köy isimlerinin belirtildiği, vakfiyenin ilk olarak 1179 H. (1765 M.) tarihinde düzenlendiği, vakfiyede atıf yapılan vergi kayıtlarının sabit sınırlı olmaması nedeniyle vakfiye kapsamını tayin etme olanağının bulunmadığı, yapılan keşifte vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uymadığının anlaşıldığı, taşınmazların davacıya murisinin vefatı sonrası yapılan rızai taksimle kaldığı ve davacının taşınmazlarda vakıf mallarının zilyetlikle kazanımı yasaklayan ilk yasal düzenleme olan 903 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 24.07.1967 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl nizasız fasılasız ve aralıksız malik sıfatıyla zilyet olduğunu ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 120 ada 85 ve 124 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların davalı vakfın vakfiyesinin kapsamında kaldığını, bu nitelikteki taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, taşınmazların bulunduğu yerde yapılmış olan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin evrakın ve 1945 yılına ilişkin hava fotoğraflarının dosya arasına alınıp incelenmediğini, davacının taşınmazlarda yalnızca işgalci olduğunun açık olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye, mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, her ne kadar ... oğlu ... Vakfının niteliğine dair Mahkeme tarafından ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve vakfiye kapsamı tayin edilmemiş ise de gerek dosya içerisindeki Vakıflar Genel Müdürlüğünün yazı cevabına, gerekse aynı Vakıf ile ilgili olarak Yargıtay denetiminden geçmiş pek çok emsal dosya bulunmasına, bu itibarla adı geçen Vakfın doğrudan doğruya hayrat vakıflardan olmayıp İcare-i Vahideli akarından istifade olunan mülhak, sahih ve zürri bir vakıf olduğunun hükmen kabul edilmiş olmasına ve vakfedilmiş malları doğrudan hayrat mal olmadığından zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılabilecek nitelikte bulunmasına, vakıf mallarının zilyetlikle kazanımını yasaklayan ilk düzenleme olan 903 sayılı Kanun’un yürürlüğünden önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesindeki şartların davacı taraf yararına oluştuğunun anlaşılmasına göre, davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi; mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 1, 8 ve 41 inci maddeleri; 903 sayılı Kanun ile 13.07.1967 tarihinde Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisine eklenen 81/B maddesi
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Elazığ ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 120 ada 85 parsel sayılı 3.631,08 metrekare ve 124 ada 5 parsel sayılı 2.080,09 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine ayrı ayrı taşınmazların ... oğlu ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... Vakfı adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının, fazladan alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiye 451,40 TL'nin istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.