"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/663 E., 2024/192 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/153 E., 2021/543 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; muris ...’un paydaşı olduğu 187 ada 16 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, akit değeri ile gerçek değer arasında fahiş fark olduğunu, murisin taşınmaz satmaya ihtiyacı bulunmadığını, küçük yaşta anneannesinin yanına Gemlik’e gönderildiğini, aileden uzak tutulduğunu, 1999 yılında evleneceği zaman ise ailesinin karşı çıktığını, bu tarihten sonra ilişkilerinin tamamen koptuğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında tescile, olmazsa bedele, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taşınmazın öncesinde tapusuz olup belediye tarafından kullananlara tapu verileceği zaman muris bedeli ödeyemediğinden durumu çocuklarına bildirdiğini, yerin elden gitmemesi için acilen sattığını, davacının ilgilenmemesi üzerine eşi ve kendisinin bedeli ödediğini, murise ve annesine baktığını, annesinin halen taşınmazda oturduğunu, Gemlik’teki taşınmaz kiralarının davacı tarafından alındığını, evliliğine müdahale edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın temlik değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, 700.000,00 TL ödeme yapıldığının beyan edildiği ancak muris hesabına yatan 165.000,00 TL’nin kısa bir süre sonra çekildiği, ödemenin ispat edilemediği, murisin söz konusu taşınmazdan başkaca bir mal varlığı değeri bulunmadığı, tanıkların murisin aldığı belirtilen bedeli nereye harcandığı veya paranın nerede olduğu konusunda net bir beyan sunamadığı, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, 13.02.2022 tarihli tavzih kararı ile hükümde maddi hataya dayalı olarak belirtilen pay oranı düzeltilmiştir.
IV. İSTİNAF
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; devrin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’un (HMK) 353/(1).b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; sözlü yargılamanın tebliğ edilmeden usulsüz olarak savunma hakkının kısıtlandığını, mal kaçırma amacı olmadığını, murisin 2B kapsamında ödeme yapması gerektiğini, davacı oğluna da başvurulduğunu, ancak ilgilenmediğini, eşi tarafından 107.000,00 TL ödeme yapıldığını, tapu devrinde de bir miktar ödeme yapıldığını, tanıklarının bu hususu doğruladığını, murise ve eşine baktıklarını, davalı tanıklarının olayı bilen yakın kişiler olduğunu, davacı tanıklarının ise Bursa’da ikamet eden olayın dışında kişiler olduğunu, duyuma dayalı beyanda bulunduklarını, bilirkişi raporuna karşı itirazların dikkate alınmadığını, temlik tarihinde tapusuz taşınmaz değerinin esas alınması gerektiğini, ödemelerin sabit olduğunu, muris ve eşinin bakım ve ihtiyaçlarının giderildiğini, eve masraf yapıldığını, ölene kadar burada murisin oturduğunu, kira bedeli alınmadığını, semenin sadece para olmadığını, bakımın da karşılık olduğunu, reddedilen kısım yönünden lehe vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderleri ve harcın buna göre hesaplanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçeli
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, muris 1937 doğumlu ...’un 23.04.2020 tarihinde ölümü ile geride eşi Şükran ile çocukları davacı ... ve davalı ...’nın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 187 ada 16 parsel sayılı 6.081 m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın 55181/608100 payı muris adına kayıtlı iken 25.08.2014 tarihinde satış suretiyle davalıya devredildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 56.138,01 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.