"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2011/542 E., 2013/346 K.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı İdare vekili; dava konusu 2525 ada 35 parsel sayılı ... ... Efendi Vakfından icareli taşınmazın kayıt maliki ... oğlu ...’ye kayyım tayin edildiği, taşınmazda kamulaştırma işlemi yapıldığı, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/262 Esas, 2010/166 Karar sayılı kararı ile 143.832,00 TL kamulaştırma bedelinin kayyım hesabına aktarıldığını ileri sürerek ... oğlu ...’nin gaipliğine, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin işlemiş ve işleyecek faiziyle ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taviz bedelinin ödendiğini, vakıf şerhinin terkin edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince sûbut bulan davanın kabulüne, kamulaştırma bedeli olan 143.892,00 TL'nin işlemiş ve işleyecek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırma ile karar verildiğini, bilirkişi raporu alınmadığını, taviz bedeli ödenerek şerhin terkin edildiğini, davacının temyizinin yerinde olmadığını, yasal hasım olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, gaiplik ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı bedel istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; üzerinde “... ... Efendi Vakfı” şerhi bulunan dava konusu 2525 ada 35 parsel sayılı 119,91 m² miktarlı bahçeli ahşap ev nitelikli taşınmaz ... oğlu ... adına kayıtlı iken, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.06.1999 tarihli 1999/67 Esas, 1999/617 Karar sayılı kararı ile kayıt maliki gaip olduğundan hak ve hisselerinin korunması için İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.06.2010 tarihli 2009/262 Esas, 2010/166 Karar sayılı karar ile de davacı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından davalı ... aleyhine dava konusu taşınmazın kamulaştırılma bedelinin tespiti ile adına tesciline ilişkin açılan davada davanın kabulü ile tapu kaydının iptali ile TOKİ adına tesciline, tüm takyidatların bedele yansıtılarak kaldırılmasına, bankaya yatırılmış olan 143.892,00 TL’nin davalı kayyıma ödenmesine karar verildiği, kararın 07.02.2011 tarihinde kesinleştiği, taşınmazdaki vakıf şerhi terkin edilerek 19.01.2011 tarihinde TOKİ adına tescil edildiği, dosya arasında bulunan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/226 D. İş dosyasında kayyım adına olduğu belirtilmek suretiyle iki farklı hesaba bedel ödemesi yapıldığı, ... Belediyesinin 07.06.2011 tarihli yazısında da kamulaştırma bedelinin Defterdarlık hesabına aktarıldığının bildirildiği, ancak aktarılan hesabın bilgilerinin dosyada yer almadığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 33. maddesi; "Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır. Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az 6 aydır." hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca, gaip kişiler için yapılan ikinci ilânın ilk ilândan başlayarak en az 6 ay sonra yapılması gerekeceği açıktır.
Bu itibarla, davada gaiplik isteği de bulunduğu, bu yönde araştırma ve inceleme yapıldığı halde, gaiplik talebi hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi, yapılan gaiplik ilanları arasında 6 aydan kısa süre bulunması da doğru değildir.
Öte yandan; somut olayda, kamulaştırma bedelinin hangi hesaba yatırıldığı tespit edilmemiş, hesap bilgilerine ilişkin evrak mercinden getirilmemiş, taviz bedelinin kamulaştırma bedelinden ödenip ödenmediği de tespit edilmemiştir.
Ayrıca, Hukuk Genel Kurulunun 12.04.2017 tarihli ve 2017/1-1201 Esas, 2017/1-716 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumakta olup taşıdığı kayyımlık sıfatı ile 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı gibi, aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilebileceğinden, eldeki davada davalının yasal hasım olduğundan bahisle harç ve yargılama giderlerinden sorumlu olmadığına ilişkin karar verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davalı Kayyım hesabına ödenen bedele ilişkin kayıtların dosya arasına alınması, davacıya ödenen taviz bedelinin kamulaştırma bedelinden mahsup edilip edilmediğinin tespit edilmesi, gaiplik ilanın usulüne uygun şekilde yapılması ve gaiplik talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine,
Dosyanın kararı veren İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.