"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/480 E., 2020/133 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 29.01.2018 tarihli 2015/19803 Esas, 2018/326 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Bahçesaray ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu malik olduğu tapu kaydının miktar itibarı ile yaklaşık 1.000 m2'lik kısmının eksik uygulandığını, taşınmazının bu kısmının Hazine adına tescil edilen 398 ada 56 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını ileri sürerek bu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar Hazine temsilcisi, ... vekili ve dahili davalı ... vekili; yargılama sırasında ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Bahçesaray Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/32 Esas, 2015/65 Karar sayılı kararıyla bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen kısımda davacı taraf yararına mülkiyet şartları oluşan, A harfi ile gösterilen kısmın mera vasfında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.01.2018 tarih ve 2015/19803 Esas 2018/326 Karar sayılı kararı ile “..6360 sayılı Kanun uyarınca Van Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği, bu husus üzerinde durulmadan davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu" gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bilirkişi raporlarında A harfi ile gösterilen kısmın mera niteliğinde olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporlarında B harfi ile gösterilen kısımda davacı taraf yararına mülkiyet şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 398 ada 56 parsel sayılı taşınmazda 12.12.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi gösterilen 964,30 m2 lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen kısım hakkında talebin reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik araştırma ve inceleme yapıldığını belirterek ve resen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sonucunda mera niteliği ile orta malı olarak sınırlandırılan taşınmazın bir bölümünün tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 17 ve 18 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 713 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 398 ada 56 parsel sayılı 23.424.250,22 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, kadimden beri ... Mahallesi halkı tarafından mera olarak kullanıldığı belirtilip kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Eldeki davada, bozma öncesi İlk Mahkeme kararı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde karara karşı yalnız davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, İlk Mahkeme kararını temyiz etmeyen taraf, aleyhine yeni bir durum oluşmadıkça temyiz yoluna başvuramayacağından davacı vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz isteminin reddine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan temyiz harcının iadesine,
30.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.