"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/99 E., 2016/100 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı; ... Köyü’nde 126 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ancak kuzeydoğu yönünden bir kısım miktarın yol boşluğu olarak tescil harici bırakıldığını, taşınmazın zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek tescil harici bölümün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; zilyetlikle mülk edinme koşullarının davada gerçekleşmediğini, kadastro işlemlerinin 2008 yılında tamamlanmış olduğunu, davanın süre yönünden reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1- Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2014 tarih, 2013/172 Esas, 2014/102Karar sayılı kararıyla; davanın tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul sürede açılmadığı, tespitten sonra dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2014 tarih, 2014/11732 Esas, 2014/15568 Karar sayılı kararıyla; hakkında tutanak düzenlenmeyen, tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu tespit harici bırakılan yola komşu taşınmaz olan 126 ada 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların 29.08.1940 tarih 26 sıra nolu tapu kaydına dayandıkları, 1 nolu parselin senetsizden tescil edildiği, mahalli bilirkişilerin 2, 3, 4 ve 5 nolu taşınmazlar bütün halinde mirasbırakan adına kayıtlı iken taksim sonucu 3 nolu parselin davacıya intikal ettiğini, mevcut sınırlarının 50 - 60 yıldır aynı olduğunu, sınırın değişmediğini ifade ettikleri, çekişme konusu 16,44 m2’lik kısmın nizasız ve fasılasız davacının zilyetliğinde olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufunda altında olan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 16,44 m2'lik yol vasfındaki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili katılma yoluyla ve davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; karara itirazlarının olmadığını ancak lehlerine yargılama giderlerine hükmedilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, davaya konu yerin fiili durumda yol olarak kullanıldığını, davacının 60 seneden fazla süre bahçe dışında kalan bir kısmın mülkiyetinin talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davacı yönünden harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 i nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.04.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.